İktidar, salgınla birlikte daha da derinleşen ekonomik krizin yarattığı sorunları görmek istemiyor.
Aksine Türkiye ekonomisinin en iyi birkaç ekonomi arasında olduğu, salgınla da en iyi Türkiye'nin mücadele ettiği savını ısrarla tekrarlayarak bir başarı algısı yaratmaya çalışıyor. Gündemi sürekli gerçek sorunların dışındaki konularla dolduruyor.
Son örneklerinden birini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bazı dostlar geldi, 'Dükkânlar kapanıyor' dedi, işte rakamlar ortada, kapanan filan yok" diyerek verdi. Yeni kurulan firmalardan söz etti.
Ancak Cumhurbaşkanı'na verilen bilgi, kurulan yeni firmaların yanında kepenk kapatan esnaf sayısını içermiyordu. Oysa, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Sicil Gazetesi'indeki bilgiler kapanan işyeri sayısını gösteriyordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, esnaf sicil gazetesindeki verilere dayanarak, "2020 yılında her gün ortalama en az 273 esnafın iflas ettiğini" açıkladı. Ağbaba, 2020'de iflas ederek kepenk kapatan esnafların en yoğun olduğu 5 ili de kamuoyuna duyurdu:
"2020'de, İstanbul'da 9 bin 587, İzmir'de 6 bin 537 esnaf, Ankara'da 5 bin 586 esnaf, Antalya'da 4 bin 735 esnaf ve Bursa'da 3 bin 993 esnaf, sicil ve meslek terkini yaparak kepenk kapattı."
Salgının 2020 yılında vurduğu kesimlerin başında işçiler geldi. 2020 yılında salgın nedeniyle birçok insan işini kaybetti. DİSK Araştırma Departmanı (DİSK-AR) tarafından her ay hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı Nisan 2020'de 2 milyon 793 bin kişi artarak 9 milyon 756 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise Nisan 2020'de yüzde 28.7 olarak hesaplandı.
DİSK-AR'ın 10 Aralık 2020 tarihli raporuna göre ise işsizlik rakamları şöyle:
"Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26,4 olarak gerçekleşti.
Covid-19 Eylül 2020'de en az 1 milyon 706 bin yeni eşdeğer istihdam kaybına yol açtı.
İstihdam bir yılda 733 bin kişi azaldı.
İstihdam oranı yüzde 44,1 geriledi.
İşbaşında olanların sayısı son bir yılda 1 milyon 188 bin kişi azaldı.
Ümitsiz işsizlerin sayısı bir yılda 630 binden 1 milyon 402 bine yükseldi.
Kadınlar Covid-19'dan daha fazla etkileniyor: Kadın işgücü yüzde 7 kadın istihdamı yüzde 5,2 azaldı."
Bağımsız ekonomistler tarafından yapılan hesaplamalara göre enflasyon oranı ise TÜİK'in açıkladığının çok üzerinde. Bu araştırmalara göre mutfak enflasyonu yüzde 36 düzeyinde.
Bu tablo karşısında geliri azalan, işsiz kalan veya dar ve sabit gelirli kesimde yer alan vatandaşların en önemli gerçek sorunu geçim sıkıntısıdır. Kendisinin ve ailesinin asgari ihtiyaçlarını karşılayabilmektir.
Ancak, mevcut pahalılık içinde ayrıca devletin bu kesimin üzerine yüklediği ek ödemeler durumu daha da ağırlaştırmaktadır.
Elektrik, doğalgaz faturalarının her ay daha fazla gelmesi, giderek fatura ödemeyi olanaksız hale getirmektedir.
Bu alanda araştırma yapan ve bir yasa teklifi veren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in saptamaları üzerinde durulması gerekir.
Gürer, yasa teklifini verirken geçim sıkıntısını daha da ağırlaştıran faktörleri şöyle saydı:
"Elektrik ve doğalgaz tüketim vergisi, çevre temizlik vergisi, katma değer vergisi, elektrik faturalarına eklenen TRT payı ve enerji fonu kesintisi ile doğalgaz özel tüketim vergisi."
Gürer, şu değerlendirmeyi yaptı:
"2 yıllık süreç zarfında elektrik, su ve doğalgaz faturalarına gelen zamlar, faturalardaki fahiş vergiler ve haksız katma payları genelde halkın tamamını, özelde ise dar gelirli vatandaşları mağdur etmektedir. Salgın döneminde dahi dağıtım bedeli, enerji fonu, TRT payı, belediye tüketim vergisi, KDV gibi vergi ve fonların faturalara yansıtılmaya devam edilmesi mağduriyetlerin artmasına sebebiyet vermektedir."
Gürer, salgın boyunca dar gelirli vatandaşların bu ek ödemelerden muaf tutulmasını istedi.
Türkiye'nin gerçek sorunlarından biri de ödenemeyen faturalardır. Faturalarda hizmetin maliyetiyle ilgisi olmayan ek ödemeler ve vergiler kaldırılmalı, salgından etkilenen, kepenk kapatan esnafın vergi, SSK pirimi ve benzeri borçları silinmelidir.
Esnafın borçlarının ertelenmesi çözüm değildir. Zaten kepek kapatmış veya aylardır işletmesi kapalı olan esnafın bu paraları ödemesi mümkün değildir.
İktidarın üzerinde durması gereken gerçek sorunlar bunlardır.