Karşılaşma öncesi Gençler Birliği'nin hocası Mehmet Özdilek "Futbolla ilgili hiç bir şey konuşmak istemiyorum" demişti. Aslında kimsenin son altı gündür futbolla ya da başka bir şeyle alakalı konuşmak içinden gelmiyordu. 'Soma' yaşanırken Soma'dan gayri her şey gereksiz gözüküyordu hepimize.
Vefakar Beşiktaş taraftarları Soma için de duyarlılığını göstermişti. Kaybettiğimiz 302 insanımız adına 302 siyah bayrak ve 302 karanfil bırakılmıştı 302 koltuğa. Ve Beşiktaşlılar siyah-beyazın beyazını iptal etmişlerdi şu günler için. "Siyah-siyah" tezahüratları yaptılar bu yüzden.
Aslında Beşiktaş taraftarı Passolig meselesinden ötürü zaten küskün ve tepkiliydi ama anlaşılan Soma için maça gelmeye çalışmıştı bir şekilde. Sezonun son karşılaşmasında önceki maçların ıssızlığı yoktu tribünlerde.
Maçın hakemi İlker Meral oyunu başlatmadan önce tüm oyuncular, teknik adamlar Biliç'in önderliğinde spontan bir şekilde ortada toplandılar ve birbirlerine sarılarak Soma için saygı duruşunda bulundular. İnsanlığın her şeyin önüne geçtiği andı o an.
Soma'da yaşananlara duyarlı olmak, o insanların üzüntüsünü paylaşmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek tabi ki çok önemli.
Ama ben hep böylesi önlenebilir felaketlerin neden baştan düşünülmediği, insana değer konusunda neden bir türlü medeni ülkeler seviyesine ulaşamadığımız noktasına takılıp kalıyorum.
Neden hep felaket olduktan sonra aklımız başımıza geliyor bizim?
Yas tutmak sorumlulukları ortadan kaldırıyor mu?
Herşeyi yaratan emek ve emekçiler neden hala kolay kar yolu olarak sömürülüyor?
Neden dibe düşmeden önce tedbir alamıyoruz biz?
Bu mentalite sadece madencilikte değil her alanda varlığını sürdürüyor.
Futbolda da öyle değil mi?
Onca ders almamız gereken olaya rağmen kör topal hala aynı yolda ilerlemeye çalışmak başka nasıl açıklanabilir?
2013-2014 sezonu sona erecekti bu akşamın maçlarıyla birlikte. Başkalarını bilemem ama ben böylesine futbol fakiri bir sezon nihayet bittiği için mutluyum. Sadece Fenerbahçe güzel yaşadı bu sezonu. Onların hakkını teslim edelim. Sarı-lacivertlilerin ve Akhisar'ın dışında hiç bir takım futboluyla ortalamanın bile üstüne çıkamadı.
Son haftaya girilirken netleşmemiş olan, dolayısıyla heyecan taşıyan tek şey Süper Lig'in ikincisinin kim olacağıydı. Galatasaray bir puan önde avantajlı girmişti son haftaya. Beşiktaş Gençlerbirliğine galip gelir Galatasaray ise Kayseri Erciyes'e puan verirse ikincilik Beşiktaş'a geçebilecekti ancak.
SON UMUTLAR DA BİTİYOR
İlk yarılar bittiğinde Beşiktaş avantajlıydı. Çünkü ilk yarıyı Almeida'nin 35'de attığı kafa golüyle 1-0 önde kapatırken Galatasaray'dan gol haberi gelmemişti ilk kırk beş dakikadan.
Her ne kadar az bir ihtimal de olsa Beşiktaş için önemli bir karşılaşmaydı bu. Ve bu maçta öylesine kadro sıkıntısı çekiyordu ki Siyah-beyazlılar Jones yine stoper olarak çıkmıştı. Tamam Jones elinden geleni yaptı ama ne yazık ki elinden gelen azdı. Ayrıca Beşiktaş'ta bir futbolcu sakatlanıyor ardından dört oyuncunun yeri değişiyor. Bu durum da takımı çok olumsuz etkiliyor. Dün Veli ısınırken sakatlanınca onun yerine Oğuzhan geçti. Kerim solaçığa alındı, Olcay ortaya çekildi.
Nitekim Gençler prestij maçı olarak çıktıkları bu maçta bile bu dakikalarda ardı ardına pozisyonlar yakaladılar. Yine Jones'un refakatçi durumunda kaldığı bir pozisyonda Mervan'la 57'de golü de buldular ve skoru eşitlediler.
72'de Kulusic'in kapalı koluna çarpan topu hakem penaltı(!) olarak değerlendirince Beşiktaş galibiyet şansı bile elde etti. Almeida topun başına geçti ama kaleci Ferhat bu vuruşu kurtarınca skor değişmedi, adalet de yerini buldu.
Bu arada Galatasaray'ın golleri ikilediğine dair haberler gelmişti bile. Hem sahadaki Beşiktaşlı oyuncular hem de tribündeki taraftarlar maçtan iyice koptular böylece.
Zaten Beşiktaşlı taraftarlar 90 dakika boyunca Soma'yı anmayı tercih ettiler; "Her yer Soma her yer karanlık" dediler başka da bir şey demediler.
Oğuzhan'ın son saniyede yaptığı gereksiz sert hareketle kırmızı kart görmesi ise başta dostane başlayan maçta hiç hoş olmadı.
Kısacası Soma yüzünden oynanması da yazılması da anlamsız bir maçtı. Beşiktaş'ın sezon boyu verdiği izlenim de buydu.
Şimdi çok becerikli yöneticilerin yıldız transferlerini başlatma zamanı...