Bugün Euro 10 yasında. 1 Ocak 2002 de fiilen yürürlüğe giren ortak para biriminin Avrupa'da çok şeyi değiştireceğine...
Bugün Euro 10 yasında. 1 Ocak 2002 de fiilen yürürlüğe giren ortak para biriminin Avrupa'da çok şeyi değiştireceğine, ekonomiye dinamizm getireceğine inanılıyordu.İlk yaşları fena geçmedi. Ama bunun nedeni kendinden kaynaklanan bir istikrar ya da başarıdan ziyade dünya ekonomisinde yaşanan bahar havasıydı. 1999,2000 ve 2001 yıllarında yaşanan krizlerin ardından dibe inen faiz oranları merkez bankalarının rolünü zayıflatmış, birbirlerinden farkını azaltmıştı. Piyasalar eksikleri ve zayıflıkları görme konusunda hiç de istekli değildi.Hikâyenin gerisini biliyorsunuz. 10 yıllık hayatının son dönemi dağılma dedikodulariyla gecen Euro, kendi üyelerinin bile istemediği bir para birimine dönüştü.Euro geçen hafta yen karşısında tarihinin en düşük düzeyine indi. Bundan dört yıl önce yene karşı bugünden yüzde 70 daha değerliydi. Dolar karşısında o kadar zayıf olmasa da büyük bir gerileme yaşadı ve geçen hafta 1.2853 e kadar düştü.Son günlerde 2012 beklentileri sorulan hemen herkes euronun bu yıl değer kaybedecegi konusunda hemfikir. Avrupalı liderlerin yeni yıl mesajları da öyle olacağını teyit eder gibi.İtalya ve Yunanistan'ın teknokrat başbakanları 2012'nin 2011'den daha zor geçeceğini, gelecek nesillerin iyiliği için yeni fedakarlıklar yapmanın şart olduğunu söylediler.Almanya'dan Merkel de bu yılın geçen yıldan daha zor olacağını ama Avrupa'nın krizden, krize girdiği günden daha sağlam şekilde çıkacağına inandığını söyledi.Euro Bölgesinden gelen kötü haberler bu ülkeler kadar olmasa da Türkiye için de önemli. Payı azalmasına rağmen hala ihracatının yüzde 47'sini AB'ye yapan, doğrudan yabancı yatırımların yüzde 80'ini AB'den alan, bir numaralı finansman kaynağı Avrupa olan Türkiye için Avrupa ekonomisinin sağlıklı kalması; 2012 Euro için iyi geçmeyecekse, Türkiye ekonomisinin de buna hazırlıklı olması gerekiyor.