Yılın ilk dış ticaret verileri dün TÜİK tarafından açıklandı. Ocak ayında ihracat önceki yılın Ocak ayına göre yüzde 22.1 artışla 9 milyar 561 milyon dolar, ithalat ise yüzde 44.3 artışla 16 milyar 873 milyon dolar olarak gerçekleşti. Mevcut durumda şu tespitlerde bulunmak mümkün: 1-İhracatta ılımlı toparlanma, ithalatta ise hızlı yükseliş devam ediyor. İhracattaki ılımlı yükseliş dış pazarlardaki talep şartlarına bağlı ve en büyük müşterimiz Avrupa hala hala sorunlu olduğu için bu eğilim bir süre daha devam edecek. İthalat ise iç talepteki canlılık nedeniyle hızlı yükselişini sürdürüyor. Ancak, petrol fiyatlarının ithalat üzerindeki etkisini de unutmamak gerekir. Ocak 2011 ithalatı 2010’un aynı dönemine göre 5 milyar 182 milyon dolar daha yüksek gerçekleşti. Artış oranı ise yüzde 44.3. Bu artışın neredeyse yarısı beş ürün grubundan kaynaklanıyor.İthalatı En Fazla Artan Fasıllar 2-Ocak 2010’da bir varil petrol fiyatı ortalama 73 dolardı. Fiyat Ocak 2011’de yüzde 23 artarak ortalama 90 dolara yükseldi. Sadece fiyat artışının ithalat artışına etkisi Ocak ayında yaklaşık 650 milyon dolar. Fiyatlar bugünkü seyrini devam ettirirse 2011’de petrole 10 milyar dolar daha fazla ödeyeceğiz ve bu da dış ticaret açığı ile cari açığımızı artırıcı etki yapacak. 3-İhracatın yarısına yakını, ithalatın ise üçte biri Euro ile yapılıyor. Ancak dış ticaret verilerimiz dolar ile açıklanıyor. Bu nedenle euro/dolar paritesindeki yükseliş ihracatımızı dolar bazında artırıcı, düşüş ise dolar bazında azaltıcı etki yapıyor. Parite Ocak 2010’da ortalama 1.42 değerindeydi, 2011 Ocak’ın da ise ortalama değeri 1.33’tü. Paritede yaşanan yüzde 6’nın üzerindeki gerileme ihracatımızın yaklaşık yüzde 3 düşük kalmasına neden oldu. 4- Dünkü verilere göre şimdiye kadarki en yüksek ikinci Ocak ayı ihracatını ve tüm yılların en yüksek Ocak ithalatını yapmış durumdayız. Son Beş Yılın Ocak Ayı Dış Ticareti Ancak bundan sonraki aylarda ihracattaki toparlanmanın devam edeceğini, ithalatın ise petrol dışındaki ürünlerde hız keseceğini göreceğiz. Petrol fiyatları yine büyük bir sorun olarak kalmaya devam edecek. Eğer atış ciddi boyutlara ulaşırsa, bunun getireceği ek fatura, diğer kalemlerdeki azalışı telafi edip toplam ithalatın yüksek kalmasına neden olabilir. 5-Avrupa’daki talepte ciddi toparlanma olmadığı için ihracatçılar yeni pazar arayışlarına devam ediyor. Bunun en çarpıcı işareti 2010 genelinde ihracat rekoru kırılan 66 ülkenin 59’unun Avrupa dışındaki ülkeler olması. Bu trend Ocak 2011’de de devam etti. AB ülkelerinin ihracatımızdaki payı Ocak 2010’da yüzde 50.3 iken Ocak 2011’de yüzde 47.3’e düştü. Ama bu kesinlikle AB’ye ihracatımızın gerilediği anlamına gelmiyor. 2010’un ilk ayında 3 milyar 939 milyon dolar olan AB’ye ihracatımız 2011 Ocak’ta 4 milyar 525 milyon dolara yükseldi. Yani yüzde 14.9 arttı. 6-Son aylarda dış ticaret verilerinin açıklandığı hergün dış ticaret açığının beklentilerin çok üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Dün de öyle oldu. Piyasada açığın 4.7 milyar dolar olması beklenirken, gerçekleşme 7 milyar doları aştı. Ama tekrar ediyorum, 8-9 aydır hep aynı durumla karşılaşıyoruz. Sizce sorun tahminde mi, veri de mi? Aralık ayları ve dini bayramların denk geldiği aylar haricinde dış ticaret verileri düzgün bir trend izler; yani aydan aya büyük sapmalar olmaz. Aralık’larda ise hem ihracat hem ithalatta ciddi bir artış yaşanır. Hal böyle iken, aylardır ithalat yüksek gelirken ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Şubat başında açıklanan Ocak ayı öncü ihracat göstergesi belli iken, nasıl olur da piyasa 14 milyar dolar civarında ithalat bekler; benim için anlamak pek mümkün değil.