Ekranın karşısına geçtiğimde, aklımdaki yazı Çin ile ilgiliydi. Ancak IMF’den gelen Dünya Ekonomik Görünüm raporu bu yazıyı başka bir güne bırakmama neden oldu. Rapor, Ocak ayında yapılan büyüme tahminlerini fazla değiştirmeden koruyor. Dünya ekonomisi 2011’de yüzde 4.5, gelişmiş ülkeler yüzde 2.5; yükselen paralar ve gelişmekte olan ülkeler ise yüzde 6.5 büyüyecek. “Krizden çıkışın güçlenerek devam ediyor” diyerek başlayan rapor, gelişmiş ülkelerde artmaya başlayan özel sektör talebinin, şimdiye dek maliye politikalarıyla getirilen birtakım kolaylıklardan (vergi indirim ve teşvikleri) vazgeçiliyor olmasının ortaya çıkardığı ikili dip endişelerini zayıflattığını söylüyor. Kısacası ‘bunlar için karamsar olmaya gerek yok’ diyor. Ama bir taraftan böyle derken, diğer yandan Avrupa ülkelerinin genel kamu borçlarındaki yükseklik ve emlak piyasasındaki durgunluk nedeniyle, ABD’nin ise petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle riskli görülmeye devam ettiğini söylüyor. Ocak raporuna göre göze çarpan ilk değişiklik ABD’nin 2011 büyüme oranı tahmininin aşağı çekilmiş olması. Daha önce yüzde 3 büyümesi beklenen ABD ekonomisi için beklenti yüzde 2.8’e çekildi. Bunun nedeni artan petrol ve hammadde fiyatları nedeniyle tüketim harcamalarının düşecek olması. Biliyorsunuz tüketim, ABD ekonomisi için başka bir herhangi bir ülkede olduğundan çok daha önemli. Bu nedenle tüketimdeki gerileme ABD ekonomisi, başka ülkelerde olduğundan daha fazla yavaşlatıyor. Tüketimdeki gerileme daha az istihdam yaratabilmek anlamına geliyor. Bu da, ihracatını ikiye katlamak ve bu yolla istihdamını artırmak isteyen ABD hükümetinin bu amaca ulaşmak için önündeki seçenekleri azaltıyor. Geriye kalanlardan bir tanesi doların değerinin düşük tutulması. Bir yıldan beri yuanın değerlenmesi için baskı yapan ve bunda kısmen başarı sağlayan ABD hükümeti, şimdi artık doların yuana ve diğer para birimlerine karşı daha fazla değer kaybetmesi için çalışabilir. IMF’nin Dünya Ekonomik Görünümü Raporu elbette bunun söylemek için kaleme alınmamış ama, ilgili bölümlerde bütün satır araları şuna işaret ediyor: İşler böyle devam ederse, ABD ekonomisi yavaşlayacak bu da zamanla dünya büyüme oranını aşağı çekecek. Böyle olmaması için ABD’nin ihracatını artırması ve böylece iç tüketimini de canlandırması gerekiyor. Yarın raporda Türkiye ile ilgili bölümlerle görüşmek üzere…