“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları IŞİD’le yasadışı petrol ticareti yapıyor.”
Dün Moskova’da Rusya Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinin düzenlediği basın toplantısının ana fikri buydu ve sergilenen videolar, fotoğraflar, haritalar ve tüm veriler, bu iddiayı kanıtlama çabasına yönelikti.
Kullanılan üslup, galiba benim Moskova'da yıllarca izlediğim benzeri toplantıların hepsinden daha sertti.
Toplantıda IŞİD’in Suriye ve Irak’taki petrol ticareti ile ilgili bilgi ve kanıtların ilk bölümünün açıklandığının altı çizildi.
Dünyanın nefretini kazanmış olan, kafa kesen, ırza geçen, esir ticareti yapan, Türkiye de dâhil birçok ülkede terör eylemleri gerçekleştiren IŞİD’in başarısının sırrı nedir?
Dün bunun ilk faktörü olarak IŞİD’in güçlü bir mali yapıya sahip olması gösterildi.
O mali yapının ana unsurunun ise Suriye ve Irak’taki petrol ticareti olduğu vurgulandı.
“Bazı ülkeler”in bu yasadışı ticaretin içinde olduğu belirtildikten sonra, “ilk sırada Türkiye’nin geldiği” iddia edildi.
Söz konusu iddiayı aktaran Rus Ren TV kanalına göre, IŞİD Türkiye ile petrol kaçakçılığından 4.4 milyar dolar kazandı.
Yine aynı toplantıda, Türkiye üzerinden çok sayıda teröristin bölgeye girip çıktığı kaydedildi.
“Sadece son bir hafta içinde Türkiye'den IŞİD ve El Nusra saflarına 2 bin militanla 120 tonun üzerinde askerî mühimmat gitti.”
Rusya askerî yetkililerinin toplantısını ilk haber olarak ve oldukça geniş biçimde veren Rusya Birinci Kanalı, Türkiye yönetiminin uzun süredir IŞİD’e verdiği iddia edilen desteğin, aslında “görünüşte üyesini Rusya karşısında yalnız bırakmadığı izlenimini veren” NATO içinde de ciddi tepkilere yol açtığını savundu.
Özellikle Suriye konusunda “Moskova ile büyük ölçüde anlaşmış olan Washington’un” Ankara’ya tepkili olduğu, The Wall Street Journal ile başka Amerikan gazetelerinden kimi alıntılarla aktarıldı.
Aynı kanalda bir programa katılan ünlü Rus General Leonid İvaşov, Suriye’deki gelişmelerle ilgili yorumunda, “Amerikalılar da Avrupalılar da son dönemde büyük tepki duydukları Erdoğan için Rusya’yla savaşa girmezler” dedi.
Bu arada Rusya Savunma Bakanlığı’nın dünkü iddialarının açıklanmasından çok kısa süre sonra servis edilen ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi Elissa Smith’in yaptığı “Türkiye'nin IŞİD'den petrol aldığına dair ellerinde bir kanıt olmadığı ve Türkiye'ye yönelik suçlamaları reddettikleri” yolundaki açıklamasının, Moskova’daki ayrıntılı iddialar üzerine yapılmadığını, muhtemelen ondan önce hazırlanmış olduğunu not düşelim.
Dünkü toplantının dünya medyasında ve Suriye ile ilgili devletlerin yönetiminde önemli yankı yapması ihtimali güçlü.
Medyaya yansıyan ilk tepkilerden biri, Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü Nasır Nuri Muhammed’e aitti. Irak petrolünün kaçakçılık yoluyla Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelere taşındığı yönünde bilgilerin mevcut olduğunu söyleyen Muhammed, Rusya’nın iddialarının doğrulanması halinde konuyla ilgili şikayetlerini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve diğer uluslararası kuruluşlara taşıyacaklarını dile getirdi.
Rusya Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinin toplantısında gösterilen video ve fotoğraflarla binlerce tankerin IŞİD petrolünü Türkiye’ye taşıdığı anlatıldı. Bazı görüntülerde Türk bayrağının görüldüğüne özellikle vurgu yapıldı.
Sergilenen fotoğraflar arasında bazılarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın IŞİD yöneticileriyle birlikte görüntüledikleri savunuldu. Kullanılan fotoğraflarla, bir karede kafa kesen bir IŞİD’cinin başka bir karede Bilal Erdoğan’la birlikte görüldüğü öne sürüldü.
Önemli bir enerji şirketinin başında olduğu söylenen Bilal Erdoğan’ın “oğul” ve Türkiye’nin yeni Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın da “damat” olmasının altı çizildi ve “bu tür bir kaçakçılığın ancak yakınlarla ilişki içinde yürütülebileceği” fikri ileri sürüldü.
Yapılan açıklamalarda “yalnızca Kasım ayında Türkiye sınırı yakınlarında 16.260 adet petrol tankerinin saptandığı, bazı tanker sürücülerinin maskeli olduğu, uzaydan çekilen görüntülerin, tankların sınırı geçtikten sonra Türkiye’de ilerlemeye devam ettiğini ortaya koyduğu” vurgulandı.
Türkiye'ye sokulan petrolün bir bölümünün iç pazara sunulduğu, bir bölümünün de gemilerle sınır dışına çıkarıldığı iddia edildi.
"Yabancı bir ülkeye girip yağmacılık yapması" nedeniyle Türkiye yönetimini kınadıklarını kaydeden Rusya Savunma Bakanlığı yöneticileri, son iki aydır devam eden Rus hava operasyonları sırasında IŞİD’e ait 32 petrol üretim tesisinin ve 11 petrol rafinerisinin yok edildiğini, IŞİD’in 3 milyon dolar olan günlük petrol gelirinin 1.5 milyon dolara indirildiğini belirttiler.
Suriye ve Irak’ta IŞİD kontrolündeki bölgelerden Türkiye’ye yapılan petrol ticaretinin üç ana güzergâhı olduğu iddia edilen rota, haritalarla aktarıldı. Buna göre, kaçakçılık hatlarından birincisi Batman’daki bir rafineriye, ikincisi Cizre'ye, üçüncüsü de Osmaniye'ye uzanıyor. (Konuyla ilgili ayrıntılar, birçok Rus ajansının ve internet sitesinin dışında Türkçe olarak Sputnik’te de yer alıyor; yakında Rusya Savunma Bakanlığı sitesinde de yayımlanacağı bildirildi.)
Böylelikle 24 Kasım'da Türkiye'nin hava sahası ihlâli gerekçesiyle bir Rus uçağını düşürmesinden sonra aniden ortaya çıkan Türk-Rus krizine, ciddi sonuçlar doğurma potansiyeli taşıyan “IŞİD ile işbirliği” iddiası da araştırılıp tartışılması gereken dosyalarla birlikte eklenmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “IŞİD'le petrol ticareti yaptığım ispat edilirse istifa ederim” demişti.
Konuyla ilgili fikrini açıklayan Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Anatoliy Antonov, şöyle konuştu:
“Bizim amacımız Erdoğan’ın istifa etmesi değil. Bu Türkiye halkının meselesi. Bizim amacımız, terörizmin kaynağının ortak çabalarla kurutulması.
Ama biz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği sözlerin değerini biliyoruz. Türkiye'nin insani yardım görüntüsüyle militanlara silah gönderdiğini ortaya çıkaran Türk gazeteciler Erdoğan'ın yalanını yakalamıştı. Ama bundan dolayı onlar hapse atıldılar.
Erdoğan ve diğer yöneticiler istifa etmezler. Yüzlerini o çalıntı petrolle sıvasanız bile bunu yapmazlar!”
Antonov, ortaya koyduklarını savunduğu kanıtlarla ilgili kuşkular olması halinde, gösterdikleri yasadışı petrol ticaretinin gerçekleştiği bölgelerin gazetecilere açılması çağrısında bulundu.
Savunma Bakan Yardımcısı, hem Suriye'deki IŞİD petrol tesislerini vurmayı, hem de Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiği iddiasına dair belgeleri paylaşmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.