Prof. Dr. Hasip Pektaş'ın ekslibrisle ilgili sunumunu dinleyince ve kitabını okuyunca bu söyleşiyi hazırlamak ve ekslibrisi T24 okuyucuları ile paylaşmak istedim. Ekslibris, kitapların iç kapağına yapıştırılmış küçük boyutlu baskıresimler olarak tanımlanıyor. Ekslibrislere sahaflarda, kitabevlerinde ya da kitapseverlerin kitaplarında rastlayabiliriz. Bu özgün yapıtlar kitabın sahibini tanıtıyor ve o kişiyi onurlandırıyor. Kitabın kartviziti ya da tapusu gibi de düşünebilirsiniz. Prof. Dr. Hasip Pektaş'ın Ekslibris kitabında yer alan bilgilere göre "…'nın kitaplığından" veya "…'nın kütüphanesine ait" anlamına gelen ekslibrislerin sanatçı, tasarımcı, sanatsever ve koleksiyoncu arasında köprü inşa ettiğini söyleyebiliriz. Araştırmacılar ilk ve en eski ekslibris örneğinin M.Ö. 1400 yıllarında açık mavi renk bir fayans üzerine yapıldığını açıklıyor. Bu çalışma Mısır kralı III. Amenhotep'in kitaplığına ait bulunuyor. Milli Kütüphane'de 1954 yılında Almanya'dan 210 Mark karşılığı alınan, 1777 yılı basımı Osmanlı Tarihi ile ilgili kitapta da ekslibris görmek mümkün. "Kitap sahibinin kendisini betimlemeyen, ona heyecan vermeyen ekslibrisi kitabına yapıştırması da beklenemez" diyor Prof. Dr. Hasip Pektaş. Peki siz ekslibrisiniz nasıl olsun isterdiniz?
- Ekslibris ile ilk nasıl ve ne zaman tanıştınız?
1983 yılına kadar ekslibris diye bir şey bilmiyordum. O yıllarda Belçika Sint-Niklaas Ekslibris Müzesi'nin organize ettiği yarışmaya katılmamla ve gönderilen katalogu görmemle ekslibrise ilgim başladı. Eklibris koleksiyoncusu Luc Van den Briele'den aldığım mektupla da ayrıntıları öğrendim. Aldığım sanat eğitimine uygun bir alan olması, resim ve grafik tasarım olarak özgür bir anlatım dili kullanmaya fırsat vermesi, benim için yeni ve farklı olması nedeniyle ilgim arttı ve 35 yıldır da kendimi bu sanata adadım. Özellikle 1992 yılında Sint-Niklaas Ekslibris Müzesi'ni ve koleksiyonundaki örnekleri inceledikten, diğer ülkelerin bu alanda ne kadar çok yol aldığını gördükten sonra bu sanatın ülkemizde de yaygınlaşması için çaba göstermeye karar verdim. En büyük hayalim bir ekslibris derneği, bir ekslibris müzesi kurmak ve uluslararası bir yarışma organize etmekti. Hepsi gerçekleşti. Şu an geldiğimiz noktadan büyük mutluluk duyuyorum.
- Ekslibrisin işlevi nedir?
Ekslibris birkaç işlevi birden üzerinde taşımaktadır. Asıl işlevi kitap sahibini betimlemesi ve kitabı ödünç alan kişiyi geri getirmesi konusunda uyarmasıdır. Bir tür mülkiyet işareti olmasıdır. Bir diğer işlevi ise sanatçılar ve koleksiyoncular arasında önemli bir değiş tokuş objesi olarak kullanılmasıdır. Ve elbette bir sanat eseri olarak bulunduğu mekânlarda ruhumuzu zenginleştirmesi üçüncü işlevidir. Hangi dönemden bakarsanız bakın veya hangi işlevinden söz ederseniz edin ekslibris, sahibine bir ayrıcalık kazandırmış, bir güç, bir nüfuz sağlamıştır. Kitaplarında ekslibris olan kişiler kendi adına özel bir eser tasarlanmış olunmasının mutluluğunu duymuşlar, kendilerini diğer kitap koleksiyoncularından ayrıcalıklı görmüşlerdir. Bir ekslibris koleksiyonuna sahip olanlar ise yapıldığı döneme ait kültürel, tarihsel özellikler taşıyan bu eserler ile zenginliklerini göstermişler, bunları paylaşarak saygınlıklarını artırmışlardır.
- Ekslibris yaptırmak için nasıl bir yol izlenmektedir?
Kitap, katalog ya da internet ortamında çalışmalarını gördüğünüz, tarzını beğendiğiniz sanatçı veya tasarımcıya internet ortamından rahatlıkla ulaşabilir, iletişime geçebilirsiniz.
Armağan olarak yapılanların dışında genel olarak ekslibrisler sipariş alınarak yapılır. Adına ekslibris yaptırmak isteyen kişi tarzını, tekniğini beğendiği sanatçıdan kendisi için ekslibris yapmasını isterken beklentisini, ilgi alanını ve hatta konusunu dile getirir. Yaratma sürecinde, kompozisyon oluşturmada tamamen özgür olsa da her sanatçı, adına ekslibris yapılan kişinin beğenisini dikkate almak zorundadır. Hatta kendisine sunduğu taslakla ilgili olur almadan çoğaltmaya geçemez. Ayrıca kitap sahibinin kendisini betimlemeyen, ona heyecan vermeyen ekslibrisi kitabına yapıştırması da beklenemez. Usta bir ekslibris sanatçısı yılların birikimiyle oluşturduğu tarzını hemen hemen her çalışmasında gösterir. Bazıları geleneksel baskı teknikleriyle desen ağırlıklı çalışırken, bazıları tamamen modern bir tarzı, soyut çalışmaları tercih edebilir.
- Ekslibris koleksiyonculuğundan bahseder misiniz? Koleksiyonculuk Türkiye'de ve dünyada nasıl bir yere sahip?
Sanıyorum hiçbir sanat eseri ekslibris kadar değiş-tokuş yapmaya ve paylaşmaya elverişli değildir. Elinizdeki fazla ekslibrislerden bir kısmını eserlerini beğendiğiniz bir başka sanatçıya ya da koleksiyoncuya postayla kolayca gönderebilir, onun sizi, sizin de onu tanımanıza fırsat yaratabilirsiniz. Bu iletişim beraberinde yeni dostlukları, arkadaşlıkları da getirebilir. Başka bir ülkenin sanatçısından aldığınız ekslibris ile o ülkenin sanat tarzını, sanatçısını, teknik zenginliğini tanıyabilirsiniz. Ekslibrisin üzerinde taşıdığı konu ise adına ekslibris yapılan kişi hakkında bilgilenmenizi sağlayabilir.
Koleksiyoncular, ekslibrisleri konularına ya da tekniklerine göre ayırıp biriktirirler. Dünyada koleksiyoncuların en çok tercih ettiği erotik ve müzik konulu ekslibrislerdir. Bazı sanatçılar, insan davranışlarını göstermek için erotizmi kullanmaktadır. Erotik sanat, sanatçının evreni, aşkı ve tutkuyu nasıl gördüğünü, insan davranışlarına karşı tepkisini anlatır. Her erotik resim aslında bir meydan okumadır. Bugün pek çok sanat kolunda olduğu gibi ekslibris sanatı da konu ve çoğaltma tekniklerindeki çeşitliliği ile sayısız sanatçının kendini özgürce ifade edebilmesine fırsat vermektedir. Ekslibrisi yaratan sanatçı kadar onu kitaplarına yapıştıracak kişi de konunun zenginliğini, yaratacağı heyecanı önemsemektedir.
Koleksiyoncular belli konularda ekslibrisleri toplamayı tercih edebilirler. Örneğin dünyanın en önemli koleksiyoncularından biri olan Lars C. Stolt erotik ekslibrisi benimserken, bir diğer koleksiyoncu ve tiyatro yazarı Luc van den Brielle kitaplarına özellikle tiyatro konulu ve figüratif çalışmaları yapıştırmaktadır. Ekslibrislerin sahibi ile duygusal bir bağ taşımasının önemli olduğunu, bunun iletişimde ve etkileşimde bir devamlılık sağladığını, kişinin ilgisini diri tuttuğunu, egosunu tatmin ettiğini söyleyebiliriz.
- Ekslibris değiş tokuşu nasıl yapılır?
Ekslibris asıl işlevi yanında bir değiş tokuş objesi olarak da kullanılmaktadır. Ekslibris sanatçıları ve koleksiyoncuları, sahip oldukları ekslibrislerin listesini de ekleyerek yurtdışındaki sanatçılar ve koleksiyoncularla mektuplaşıp değiş tokuş yaparlar. Aşağıdaki mektup örneği ile yazışırlar.
Sayın ..............................
Size 5 ekslibris gönderiyorum; lütfen değişmek için karşılığında aynı kalite ve sayıda ekslibris gönderiniz ve ekslibrislerinizin sanatçısını ve yılını belirtiniz. Eğer değiş tokuş istemiyorsanız lütfen bunları geri yollayınız. Gönderecekleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Koleksiyonlar böylece sayı ve nitelik olarak artıyor. Ayrıca ekslibris geldiği ülkedeki gelişmeleri anında takip etme fırsatı sağlıyor. Ekslibris boyut olarak küçük olduğu için mektupla kolayca da gönderilebiliyor.
- Ekslibris tasarlanırken nasıl bir yol izlenir? Koşulları var mıdır? Hangi tekniklerle çoğaltılır?
Ekslibris tasarlanırken resim sanatının, baskıresimin, grafik tasarımın tüm olanakları kullanılır. Ekslibris tamamen estetik kaygılarla yapılan, özgün baskıresim teknikleriyle olduğu kadar yeni teknolojiler kullanılarak da çoğaltılan ve geniş bir kitleye sanatın yayılmasını sağlayan bir disiplindir. Yaratım süreciyle bakıldığında resim sanatı içinde görünür, işlevsel yanıyla bakıldığında ise bir grafik tasarım ürünü olarak kabul edilebilir.
Ekslibris sanatçısı iki yöntemle ekslibris yapar. Ya sipariş alarak ya da kendince uygun gördüğü kişi ya da kuruluşa bağımsız olarak ekslibris yapar. Tamamen sanatsal kaygılarla bir sanat eseri yaratır gibi, konusuna, kompozisyonuna, biçimine, dengesine, tekniğine özen göstererek çalışır. Yaptığı kişinin ilgilerini dikkate alır. Eğer sipariş almışsa yaptığı taslakları gösterir. Beğenilen çalışmayı, istenilen sayıda ve istenilen teknikle çoğaltır. Çoğaltma sayısı sipariş verilen sayıdan fazla olmalıdır ki sanatçı o çalışmasını yarışmalara, değiş-tokuş için diğer koleksiyoncu ve sanatçılara gönderebilsin ya da sergilerinde sergileyebilsin. Eklibrislerde resim alanının uzun kenarı 13 cm'den büyük, baskı kâğıdı da A5'den büyük olmamasında yarar vardır. Daire biçimde, 1 cm küçüklüğünde ekslibris yapmak mümkündür. Ekslibrisin etrafındaki beyaz boşluğun onu daha etkili göstereceği unutulmamalıdır.
Bu küçük resimlere ekslibris sözcüğü ile adına ekslibris yapılan yaşayan kişi ya da kuruluşun adının eklenmesi başlı başına bir tasarım sorunudur. Eğer kullanılan yazı doğru yerde ve uygun büyüklükte değilse rahatsız eder, ekslibrisi olumsuz etkiler. O nedenle çok denemek, uygun alanı bulduktan sonra yerleştirmek gerekir. Yazı ne okunamayacak kadar küçük ne de resmin önüne geçecek kadar büyük olmalıdır. Resmin bir parçası, bir çizgi ya da leke olarak kalmalı ama işlevini de yerine getirmelidir.
Ekslibirisi çoğaltmak için daha çok metal gravür (C3), ağaç gravür (X2), linolyum baskı (X3), litografi (L) gibi geleneksel baskı tekniklerini kullanmaktadırlar. Serigrafi (S1), offset (P7), fotograf (P8) ve bilgisayar (CGD) da tasarım ve çoğaltmada kullanılmaktadır. Ekslibrislerin altına sırayla tekniğinin kodu, baskı sayısı (soldaki sayı kaçıncı baskı olduğunu, sağdaki ise kaç adet basıldığını gösterir. 2/50 gibi), sanatçının adı veya imzası ve yapım yılı yazılmalıdır. Baskı sayısının bilinmesi ekslibrisi değerli kılar. Fotokopiler, çizim ve taslaklar ekslibris olarak kabul edilmezler.
Ekslibris tasarımcıları, geleneksel baskı tekniklerine paralel olarak bilgisayarı da kullanmaktadırlar. Bilgisayar, geleneksel baskı tekniklerinden çok da farklı değildir. Esas olan dengeli bir kompozisyon yaratmak, resim yazı ilişkisini iyi kurmaktır. Elle yapılan bir taslak ya da bir görüntü taranarak resim işleme programları ile gereken değişiklikler (küçültme, büyültme, renk ekleme, istenmeyen bölümleri çıkarma, vb.) yapılabilmektedir. İstenilen bir yazı karakteri eklenebildiği gibi özgün, kaligrafik bir el yazısı da yerleştirilebilir. Tasarımcının teknik yönden usta olması yeterli değildir, esas olan estetik beğenisinin gelişmesi, renk ve biçim uyumunu sağlayacak yetkinliğe kavuşmasıdır.
- Ekslibrisin maliyetinden bahsedebilir misiniz?
Elbette ekslibrisin de bir piyasası var. Dünyada sadece ekslibris yaparak geçinen sanatçılar/tasarımcılar vardır. Hatta siparişlere hemen yanıt veremeyenler de bulunmaktadır. Tasarım ve çoğaltma dahil 1.000 Euro ücret isteyen sanatçılar olduğunu biliyorum. Ülkemizde olduğu gibi 100 TL'ye mühür yapanlar da var. Ücret biraz da sanatçı ile sipariş veren arasında belirlenen bir değer. Usta bir sanatçı ile bir amatörün yaptığı ekslibrisin elbette fiyat farkı olacaktır.
- Ekslibris yarışmaları katılımcılara ne gibi imkânlar sunuyor? Uygun bulduğunuz yarışma isimleri paylaşabilir misiniz?
Ekslibris yarışmaları bir amaç olmamalıdır. Yarışmaları bir motivasyon aracı olarak düşünmekte yarar vardır. Her yarışma elbette katılımcı için heyecanlı bir süreçtir. Merakla sonucunun beklendiği bir etkinliktir. Teşvik edicidir. Hele de sonucunda bir ödül ya da sergileme alınmışsa daha çok çalışma isteği yaratabilir. Konulu yarışmalara hazırlanmak zordur. Amaca uygun ve bir özgün kompozisyon yaratmak gerekir. Yarışmaya katılıyorsanız bir iddianız da olmalı. Katılmış olmak için katılmak verimlilik sağlamaz. Ayrıca yarışmacı koşullara, boyuta, ekslibris üzerinde olması gereken yazısal ögelere dikkat etmelidir. Unutulmamalıdır ki uluslararası yarışmalarda katılımcı sadece kendini değil, ülkesini de temsil etmektedir. Ülke itibarını da düşünmesi, başarısının ülkesi adına da onur olacağını dikkate alması gerekir. Dünyada 40'a yakın dernek bulunmaktadır. Bunlar her yıl uluslararası düzeyde onlarca yarışma düzenlemektedir. Yarışmalar için İstanbul Ekslibris Derneği web sitesi takip edilebilir. Sürekli güncellenen Facebook sayfasında da yarışmaları bulmak mümkündür.
- 1995'deki ekslibris sergisinde Mengü Ertel'in paylaştığı sözden bahseder misiniz?
Sadık Karamustafa'nın girişimiyle Taksim'de Grafik Tasarımcılar Meslek Kuruluşu'nda (GMK) açılan ekslibris sergisine duayen tasarımcımız Mengü Ertel de gelmişti. Ekslibrisleri görünce "Hasip ben bilmeden kitaplarıma ekslibris yapıyormuşum. Çünkü hepsinin iç kapağına 'Bu kitap Mengü Ertel'den çalınmıştır' yazarak ödünç alanları uyarıyorum" demişti. Ben de doğru ve ilginç bir yöntem olduğunu söylemiştim. Kendisini rahmetle anıyorum.
- Ekslibris yolculuğunuzda unutamadığınız başka bir anınızı paylaşmak ister misiniz?
Jürisinde bulunduğum 2005 yılında Belçika'da yapılan CGD (Computer Generated Design) Ekslibris Yarışması'na ülkemizden yüzde 47 katılım olması ve Erzurum'dan Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Nurdan Adıgüzel'in birincilik ödülünü alması unutamadığım anılarımdandır. O gün çabalarımın sonuçlarını görmek sevindiriciydi. Çok duygulanmıştım. Bir gün Ekslibris Müzesi'nin yaşadığını görmek de benim için önemli bir anı olacaktır.