Soğuk, berbat bir hava.Islak bir gün.Yağmur çiseliyor.Bir kitap elimde ama okuyamıyorum.Baş ağrısı, nezle...Kafamı kaldıramıyorum.Oysa kitap çok ilginç.Yazarı, Filipinler'den bir gazeteci.Adı, Maria Ressa.Filipinler diktatörü Duterte'ye karşıözgürlük mücadelesini anlatıyor.Kitabın adı şöyle çevrilebilir:
Bir DiktatörleNasılMücadele Edilir?
Gazeteci Maria Ressa'nın diktaya karşı demokrasi mücadelesi geçen yıl kendisineNobel Barış Ödülü'nü ve Uluslararası Hrant Dink Ödülü'nü kazandırdı.Kitabı okuyamıyorum.Başım zonkluyor,gittikçe daha çok ağrıyor,nezle şiddetleniyor.İkinci kez Covid oldum.Netflix'i açıyorum.Yeni bir dizi:
Hot Skull.
Türkçesi, Sıcak Kafa.Dizinin esin kaynağı, Afşin Kum'unaynı adı taşıyan romanı.Dizinin yönetmenleriMert Baykal, Umur Turagay.Yıllar öncesinin dostları, ikisi de rahmetli Ferhan Şensoy'la Nili Turagay'ın oğulları...Dizi tuhaf başlıyor, önce zorlanıyorum.Ama karakterler, tipler, çekimlerve de konu öylesine ilginç ve çarpıcı ki,yavaş yavaş içine çekiliyorum.Bir salgın var şehirde.Şehir İstanbul.Tam karantina altında.Salgına yakalananlar kafayı yemiş gibi,abuk sabuk konuşuyorlar, daha doğrusu:
Abukluyorlar!
"Abuklayan"lar yüksek duvarlarındikenli tellerin arkasına atılmış.Anlaşılan çözüm, onları sağlığakavuşturmak değil, onlardan kurtulmak...Hoyrat bir devletin bildik yöntemleriya da acımasızlığı...Enflasyonu indirmek için zam yapanlarısehpaya, hapse gönderenceberrut devlet gibi...Toplumu kuşatmak ve onu zorlayalanda yaşatmak isteyen kör bir sistem gibi...Ama öbür yanda, betonun aralığındanbembeyaz çıkan o kardelen çiçeği gibi,ceberrutluğa karşı mücadele bayrağı açan,güzel bir geleceğe dönük umuducanlı tutan genç insanlar...Murat'ı gaza getiren Şule gibiaklı başında örgütçüler...
Nüansları, ince ayrıntıları epeyce olandizinin içine çekiliyorum.Ve heyecanlanıyorum.Çünkü geleceğe dönük iyimser duygular kımıldıyor içimde...Abuklayan Türkiye'den manzaralargözümün önünden geçiyor.6 yaşında evlendirilen kız çocuğu...Buna karşı hukukun gereğini yapmayanlar,yapmaktan kaçanlar...Böylesine bir rezillik, bir insanlık suçu karşısında dilini yutanlar...Genç insanların karşısına geçip"Kaşınma Yunan" diye efelenen,savaş çığırtkanlığı yapabilen muktedirler...Nebati'ler...Ağzına kadar dolu hapishaneler,mahkemeler...Kafamın içi bir burgaçla oyuluyor:
Abuklayan Türkiye'denkurtulabilecek miyiz? Bu güzel memleket"abuklama"danyırtabilecek mi?
Sıcak Kafa bana, "İyimserliğini,umudunu kaybetme, canlı tut HC" dedi.Sıcak Kafa'yla gerçekten zor bir işi başaranları,ve dizide emeği geçen herkesi kutluyorum.
Hasan Cemal kimdir? Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013’ten beri T24’te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi’nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal’in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: - Tank Sesiyle Uyanmak (1986) - Demokrasi Korkusu (1986) - Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) - Özal Hikâyesi (1989) - Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999) - Kürtler (2004) - Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) - Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) - Barışa Emanet Olun (2011) - 1915: Ermeni Soykırımı (2012) - Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014) - Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014) - Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018) - Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var. |