8 Kasım 2020, Pazar.Sabaha karşı 4.20.ABD'nin 46. Başkanı seçilenJoe Biden'ın zafer konuşmasınıbekliyorum televizyonun başında.Saat 4'de, Amerika saatiyle 20'de konuşacaktı.20.30'da önce ABD'ninilk siyah Başkan YardımcısıKamala Harris çıkıyor sahneye,Biden'ın memleketi Delaware'de.Biden koşarak çıkıyor sahneye,en genç haliyle...Kıyamet kopuyor.Heyecan fırtınası esiyor.Notlar alıyorum konuşmadan.
Amerika'nın yaralarınısarma zamanı, iyileştirme zamanı...Artık bir araya gelme zamanı...Birbirimizi görme ve dinleme zamanı.Demokrasiyi yeniden inşa etmezamanı...Irkçılığı bitirme zamanı...Obama'nın dediği gibibunu yapabiliriz, başarabiliriz.Sert söylemleri bırakıpbir araya gelme zamanı. Cumhuriyetçi, Amerikalıartık hepimiz biriz.Birleşik bir Amerika diyoruz.Daha özgür, daha adilbir Amerika diyoruz.Bütün Amerika’nın başkanıolacağım.Kırmızı ve mavi devletlerin değil,Amerika Birleşik Devletleri'ninbaşkanı olmak için seçildim.Amerika’yı dünyada yenidensaygı görür hale getireceğim. Kentliler, banliyöde yaşayanlar,gençler, yaşlılar, siyahlar, Latinolar,geyler, translar...Hepsinin desteğiyle geldik.
Çok büyük bir heyecan dalgasıkabarıyor meydanda.Dünkü son yazımaşu başlığı atmıştım:
Biden Başkan!Amerika ve dünya;ırkçı, demokrasive hukuk düşmanı,bir kabustan,Trump'tan kurtuluyor,güzel bir gün...
Bu yazıma şu başlık ve spotu seçiyorum:
Biden'ın zafer konuşmasından:Demokrasiyi yeniden inşa etmezamanı... Irkçılığı bitirme zamanı...
Amerikanın yaralarınısarma zamanı, iyileştirme zamanı...Artık bir araya gelme zamanı...
Aşağıda dünkü 7 Kasım 2020 tarihliyazım yer alıyor.
Haber, 7 Kasım Cumartesi günü,Amerika saatiye 11.25'te geldi.CNN, BBC, Fox ve AP, Pennsylvania'dakioylamanın kesinleşmesiyle 273 delegeyeulaşan Biden'ı Başkan ilan etti.Artık sözü uzatmak gerekmiyor:
(1) Biden Başkan!Amerika ve dünya,demokrasi ve hukukdüşmanı ve de ırkçı,yalancı, üçkağıtçı Trump gibibir kabustan kurtuluyor!
(2) Trump Amerikanhalkının oylarıyla nihayetiktidardan sepetlenmiş oluyor.Şimdi her yerde demokrasidüşmanlarınıniçini karalar bağlıyor.
(3) Karalar bağlıyor,çünkü hem Amerika'dahem dünyadadiktatörlerin, otokratların,popülist ve otoriter liderlerindevri zaman içinde kapanabilir.
(4) Ve bu çerçevede bir soru:İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarda,Berlin Duvarı'nı yıkanAmerika-Avrupa ittifakı'nabenzer yeni bir demokrasi ittifakı;neden yine kurulmasın?..Dünyada nedenyeni bir demokrasidalgası kabarmasın?
(5) CNN, Biden'ın başkanlığınıilan ederken, göz yaşlarınıtutamayan, hıçkıra hıçkıraağlamaya başlayan siyah yorumcuVan Jones'un sözleribenim de içimi acıttı,benim de gözlerim doldu:
CNN'de Biden'ın zaferini yorumlarkenhıçkıra hıçkıra ağladı.Benim de gözlerim doldu
"Ebeveyn olmak bu sabahdaha kolay, baba olmak dahakolay. Çocuklarına insankarakterinin önemli olduğunu,doğruyu söylemenin önemliolduğunu söylemek daha kolay.Birçok insan için artık daha kolay.Eğer bu ülkede yaşayan birMüslümansan artık bu ülkeninbaşkanı seni burada istemediğiiçin endişelenmene gerek yok.Bu birçok insan içinbir hesaplaşma.Nefes alamıyordum!Sadece George Floyd değil,nefes alamayanbirçok insan vardı."
(6) Amerika'da tarih yazılıyor!Ya da öyle olmasını istiyorum,umuyorum.Ve dileğim odur ki:Trump kabusundankurtulan dünyanın, -kolayolmadığını elbettebiliyorum ama- bundan böyledaha güzel bir dünya olmasıdır.
Bugün beşinci gün.7 Kasım Cumartesi.Geçen salı gününden beri beş gündür gecegündüz Amerikan seçimlerine dair yazıyorum,Amerikan seçim güncesi tabelası altındatoplanabilecek bu yazılar tarih sırasıylaaşağıda yer alıyor.
7 Kasım Cumartesi, sabaha karşıBiden kameraların karşısına çıktı.Nihai zaferi ilan etmeyen Biden,"Bu yarışı kazanacağız" dedi.
TSİ 06.50'de konuşan Biden, şunları söyledi:
"Demokrasi işliyorBu yarışı, arkamızdaki net çoğunlukla kazanacağız.74 milyon Amerikalının oyunu aldık,bu ABD seçimler tarihindeki en yüksek sayı.Seçmenlerin çoğu değişimdenyana olduklarını gösterdi:"
Öte yandan Trump,seçim sonuçlarını kabul etmeye niyeti olmadığınıbir kez daha belli etti.Trump kabûsu konusunda New York Times'ınköşe yazarı Roger Cohen'in 6 Kasım tarihliyazısından bazı bölümleri köşeme alıyorum.
Olgunlaşmamış şarlatan...Olgunlaşmamış bir şarlatanın Beyaz Saray’da yalan yağdırdığını, En ufak bir kanıt bile göstermeden “Yasal oyları saydığınızda ben kolayca kazanıyorum” dediğini, Pennsylvania, Michigan ve Georgia’da farklı kazandığını iddia ettiğini görmek, bize ABD’nin son dört yıldır yaşadığı kabûsun bir hatırlatıcısıydı.
Kabûsa son vermek... Amerikan halkı, bu kabûsa son vermiş gibi duruyor. Bu kabûsta gerçekler öldü, nezaket hiçe sayıldı, bilim yok sayıldı, bölünmüşlük körüklendi ve Amerika’yı Amerika yapan fikirler kirletildi.
Bu zorba, oyunu kurallarına göre oynamıyor!Uğruna çok insanın kanının döküldüğü güzel bir fikir olan demokraside her oy sayılır; her oy önemlidir. 2016’da böyle oldu. Başkan Trump Michigan’ı %0.2, Pennsylvania’yı %0.7 ve Wisconsin’ı %0.8 ile kazandı. 2020’nin farkına gelince... Adam görünümlü bir çocuğun önündeki oyuncağın alınmasını kabul edememesi...Bu zorba oyunu kurallarına göre oynayamıyor ve seçim sürecinin kutsallığını kabullenemiyor.
Trump’ın demokrasiye darbe girişimi... Ben bu yazıyı yazarken Joe Biden, ABD’nin 46. Başkanı olacakmış gibi duruyordu.Oyların tekrar sayılması gerekebilir. Yargıya gidilmesi için başvurular yapılacaktır. Ancak Trump’ın demokrasiye darbe girişimine direnilecektir. ABD, bu küçük adamdan çok daha büyüktür.
6 Kasım Cuma uzun bir gündü.Çalışmaya sabahın köründe, saat 6'ya doğru başladım.Bütün dikkatler Pennsylvania'daydı.Biden gün içinde 20 delegesi olan bu eyalette Trump'ı önce yakaladı, sonra aradaki farkı kapanamayacak şekilde büyüttü, böylece Beyaz Saray'ın kapısını açmış oldu.11 delegeli Arizona'da,16 delegeli Georgia ve 6 delegeli Nevada'da da Trump nal toplamaya devam etti.Joe Biden bu sonuçlarla "tarih yazmaya" doğru yol alıyordu.Şu da söylenebilirdi:"Trump kabusu"nun sona erip Amerikan demokrasisinde yeni bir sayfanın açılabileceğine dair umutlara zemin oluşuyordu. Ama bu durum aynı zamanda Trump'ın daha çok çamura yatmasına da, Amerika'da "kaos"a kapı aralamasına da engel olamayabilirdi. Trump, hiç bir kanıt göstermeden şaibeli seçim teranesini herhangi bir inandırıcılıktan yoksun olarak gün boyu sürdürdü.Yazımın başlığını gün içinde şöyle değiştirdim: Biden geliyor, demokrasi düşmanlarının içini karalar bağlıyor!
Cuma günü sabahın köründeT24 Dış Haberler Editörü Kaan Kurtuluş'la çalışmaya başladık.Kaan son durumu özetlerken, ben de not alıyorum.
Biden Beyaz Saray'ın kapısını çaldıkça, Trump daha çok çamura yatıyor, daha çok yalan atıyor.
Trump'ın son açıklamasında yalan çok fazla sırıtınca, NBC televizyonu bu kadarı olmaz deyip yayını yarıda kesti.
Arizona'da Biden yine önde;fark biraz eridi ama Trump'ınyetişip geçmesi uzak ihtimal.
Nevada'da oy sayımı durduama Biden farkı kolay kapanmaz.
Sadece Nevada ve Arizona ileBiden 270 oluyor, Başkanlığı kazanıyor.
Biden'ın Pennsylvania'yı alması da yakın ihtimal, sadece bu eyaleti alsa iş bitiyor.
Trump açıklama yaparken, Başkan Yardımcısı Pence salonda yoktu, bu da dikkat çekti.
NBC'ye konuşan güvenlikkaynakları, Savunma Bakanı Esper'in istifa mektubunuhazırladığını belirttiler.
Biden bir demokrasi açıklaması daha yaptı:"Demokrasimizi asla elimizdenalamayacaklar; Amerika demokrasi için çok savaş verdi,çok şey yaşadı."
Uzun lafın kısası:Biden Beyaz Saray'ın kapısına dayanmış durumda, Trump da çıkmam diye çamura yatıyor.Bu durum, Amerika'da "kaosun kapısı"nı aralayabilir.Nitekim Bernie Sanders bu noktaya şu sözleriyle dikkati çekti:
"Bir seçimin meşruiyetinin altını kazımak, Trump’ın şu an yaptığı ve hatta aylardır yapıyor olduğu gibi, demagogların demokrasiye olan inancı yok etme ve bizi otoriterliğe doğru götürmek yoludur."
Bruce Springsteen ve Julia Roberts
Bu arada Julia Roberts'ın Instagram paylaşımı içimi ısıtıyor.
Bruce Springsteen, Sirius Radyo’daki programında şunları söyledi:Bu Beyaz Saray’da sanat yok. Edebiyat yok, şiir yok, müzik yok. Bu Beyaz Saray’da evcil hayvanlar yok: insanın sadık en iyi dostu yok, aile kedisi yok. Başkanlık ailesinin keyifli bir şekilde dinlendiği anlara dair fotoğraflar yok; Hawaii’nin sahillerindeki Obamalar yok, Kennebunkport’ta balık tutan Bushlar yok,at binen Reagenlar yok, burunda Amerikan futbolu oynayan Kennedyler yok. Ülkemiz nereye gitti? Tüm eğlence, neşe, sevgi ve mutluluğu ifade edişimiz nereye gitti. Eskiden halkı bölen değil, onu sakinleştiren bir başkana sahiptik. Şimdi kederli ve neşesiziz. Amerika’yı ihtişamlı yapan kültürel yanlarını kaybettik. Büyümüzü, eğlencemizi, mutluluğumuzu, birbirimize verdiğimiz desteği ve bunu anlamlı kılan ortak insanlık tecrübemizi kaybettik. O ülkeyi bir kez daha geri kazanmalıyız.
Öğleye doğru, Kaan Kurtuluş'tan görevi devralanT24 Dış Haberler Editörü Melis Karaca'dan bir son dakika haberi:
TSİ 11.00: Joe Biden, Georgia'da Donald Trump ile arayı kapatıyor.Trump ile Biden arasındaki oy farkı 665'e indi. Georgia'da 16 Seçmenler Kurulu oyu bulunuyor.
Melis'ten bir son dakika gelişmesi daha:
TSİ 12.30: Georgia'da yeni eklenen oylarla Joe Biden, Donald Trump'ın önüne geçti.16 Seçmenler Kurulu oyu olan Georgia'da Biden, 917 oy önde görünüyor.
Amerika saatiyle sabah 06.27'de, TSİ 14.27'de bir haber daha geliyor.
Artık soru Biden, Pennsylvania'yı kazanacak mı,değil, ne zaman kazanacak?
Ve bunun hemen arkasından gelen sorular:
20 delegeli Pennsylvania'yı da alıp Biden başkalığını sağlama bağlayınca ne olacak? Dananın kuyruğu kopacak mı? Yani Trump ne yapacak?
Cengiz Çandar'ın bir tweet'ine gözüm ilişiyor:
Trump’ın basın toplantısını dinledikten sonra: ABD Başkanı olan bu tehlikeli sosyopatın 4 yıl daha Beyaz Saray’ı işgal etmeyeceğini bilmek ne büyük bir rahatlama. Dünyanın dört bir yanındaki iyi insanlar için çok iyi. Çok sevdiği bütün diktatörler için çok kötü.
Sevgili Cengiz'in bu tweet'ini okuduktan sonra TSİ 15.50'de yazımın başlığını değiştiriyorum:
Biden geliyor, demokrasi düşmanlarınıniçini karalar bağlıyor!
Son dakika haberi TSİ 16.50'de geliyor:
Biden, 20 delegeli Pennsylvania'da daTrump'ı 5 bin 587 oy geçti. Bu farkın büyüyeceği anlaşılıyor, bu da Biden'ın zaferine bir engel kalmadığını gösteriyor.
Aşağıda, perşembe günkü 5 Kasım 2020 tarihli yazım yer alıyor.
Günaydın.5 Kasım Perşembe.Trump, kabûsundan kurtuluyoruz galiba.Dün sabahki yazımın başlığını, "Trump kâbusu sürüyor!" diye atmıştım.Bu sabah, öyle anlaşılıyor ki, Amerika ve dünya bu korkunç kâbustan kurtulacak.Bu arada, Joe Biden'ın sabaha karşı yaptığı konuşmanın bir bölümünü yazıma alıyorum.Çünkü, Biden'ın bu sözlerini demokrasi kültürü açısından çok önemsiyorum.
Sonuçlar kesinleşince, ulus olarak birlikte olacağız. Birbirimizi dinleyeceğiz. Birbirimize saygı göstereceğiz. Birbirimizi düşman görmeyeceğiz. Rakiplerimizi düşman görmeyeceğiz. Başkan seçilince, bütün Amerika'nın başkanı olacağım. Başkanlık bir partiye göre yürütülemez. Kimse demokrasiyi elimizden alamaz. Başkanlığım kesinleştiği zaman bu yalnız benim değil, bizim değil, bütün Amerika'nın zaferi olacak.Trump'tan sonra Biden'ın bu sözleri gerçekten çok iyi geliyor.Demokrasinin temel değerlerini hatırlatıyor çünkü.Aşağıda, çarşamba günkü 4 Kasım 2020 tarihli yazım yer alıyor.
Bugün 4 Kasım ÇarşambaBaşkan Trump Amerika'dagece yarısından sonra televizyon kameralarının karşısına çıktı ve dört noktayı vurguladı:
Seçimi ben kazandım.Bu seçim şaibelidir.Hile yaptılar.Yüksek Mahkeme'ye gideceğim.
Trump böylece beklenen "senaryosu"nu uygulamaya başladı.Bir başka günlük deyişle:Trump çamura yattı!Anlaşılan o ki, mahkemede bitmesi muhtemel seçim sonuçlarının kesinleşmesi epeyce zaman alacak.Ve başkanlığı kim kazanırsa kazansın, kıl payı kazanmış olacak.Bu da Amerika'da toplumsal ve siyasal "kutuplaşma"nınbiraz daha keskinleşmesi demek...Amerika'nın "kaos kapısı"nı aralaması demek...Amerika'yı yönetmenin biraz daha çetrefil hâl alması demek...Ve Amerika'yla birlikte Avrupa'nın da, "dünya"nın da hallerinin biraz daha zora girmesi demek...Oysa beklentiler böyle değildi.Sandık başı yapılırkenJoe Biden'ın seçimleri silip süpüreceği, Beyaz Saray yarışında Trump'ı açık ara yeneceği, Senato'da da çoğunluğu yakalayıp yönetimde ikiliğe son vereceği öngörülüyordu.Ama olmadı.Kafa kafaya bir seçim yaşandı.Hâlâ da yaşanmakta...Seçim araştırmaları tıpkı 2016 başkanlık seçimlerindeki gibi bu kez de yanıldı.Dört yıl önce de anketler, Hillary Cilinton'ın büyük seçim zaferini çok önceden açıklamış ve Clinton'ın ilk kadın başkan olarak ve tarih yazarak Beyaz Saray'a gireceğinialayı valayla ilan etmişlerdi.Ama çok fena şiştiler.Bu kez de farklı olmadı.Bir konunun altını daha çizmek lazım.Amerikan seçim sisteminin özellikle seçiciler kurulu uygulamasıyla ne kadar eskimiş olduğu, eski deyişle miadını doldurduğu,azınlığı koruyacağım derken çoğunluğu nasıl kilitlediği, demokratik işleyişi nasıl kösteklediği2020 başkanlık seçimiyle bir kez daha ortaya çıktı.Henüz kesinleşmemiş başkanlık yarışıyla ilgili olarak birkaç nokta daha vurgulanabilir.
Birincisi:
Biden'ın yetersizliği,kitleler karşısındakipırıltısızlığı...
İkincisi:
Ekonominin Koronavirüskrizine ağır basması...
Üçüncüsü:
Trump'ın ekonomiye ilişkinsöylemlerinin toplumunbir kesiminde etkili olmayadevam etmesi...
Dördüncüsü:
2008 finans krizininyol açtığı eşitsizlikve yoksulluğun izlerininkitlelerde bugün hâlâne kadar belirgin olduğu, bu yüzden de toplumdaTrump'ın sesine kulaklarınhâlâ açık olması gerçeği...
Yazın bir kenara:Joe Biden henüz seçimi kaybetmiş değil.Ama kazanmış da değil.Trump kâbusu sürüyor.Ne yazık öyle.Acı olan şu:Amerikan seçmeni oylarının yarısını;
Bir "ırkçı"ya...Bir "yalancı"ya...Bir "demokrasi ve hukuk düşmanı"na... "Entelektüel" deyince tüyleri diken diken olan bir "zır cahil"e, evet öyle, oylarının en az yarısını böyle bir adama,Trump'a verebiliyor Amerikan halkı...
Gerçekten hazin, acıklı.Amerikan demokrasisi kötü bir sınav veriyor.Trump'ın başkanlık koltuğuna oturduğu 8 Kasım 2016 tarihli seçimden sonra New York'tan gönderdiğim yazının başlığı şöyleydi:
Hem Amerika hem dünya içinkorkunç bir başkan!Başkan Trump'la dünya,artık çok daha tehlikeli...
Bu başlığı yazıma dört yıl önce atarken nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığımı da belirtmiştim.Bugün de pek farklı duygular içinde değilim.Çünkü Trump kâbusu bitmiş değil.Ama bu pilav daha çok su kaldırır! Bitmedi, daha çok yazacağız 3 Kasım Amerikan başkanlık seçimleri hakkında...
Yazımı yazdıktan sonra, sevgili dost, değerli diplomat Mehmet Ali Bayar’dan aşağıdaki not geldi.Yazıma aynen ekliyorum:
Kim kazanırsa kazansın,bölünmüş, çözümsüz ve kültürelayrışma içindeki Amerika’daAmerikan rüyasının sonu gelir.Hukuktan ekonomiye, sosyalgelişmeden özgürlüklere kadarfarklı köşelere savrulan Amerikan toplumunun "ileri demokrasi" standartlarına ulaşması ciddi dönüşümleri ve karşı tepkileri gerektirecek.Sessiz çoğunluk saklandığı yerden çıktı ve sesini çıkardı.Amerika’nın dünyaya en kapalı kesimleri, ırkçı, yabancı düşmanlığı ve ekonomik milliyetçilik reflekslerine sığındı. Exit poll’lar ekonomiyi bir numaralı unsur gösteriyor.Corona üçüncü sırada.İkincisi önemli:Irk sorunları.Yani hem liberaller, hem sağcılar ırkı sorun görüyorlar.Adaylarda aranan bir numaralı unsur da “güçlü adam” arayışı...Trump güç projeksiyonu yaptı.Eğer Corona olmasaydı zaten ekonomiden dolayı açık ara alırdı.Amerikan halkı cebine girenin ve işsizliğin hesabını iyi yapıyor.