Bizim memlekette tarih kitapları hiç kapanmayan bir yaradır. Cumhuriyet’in kuruluşundan beri öyledir. Kapanmayan bir yaradır, çünkü bazı gerçeklerin üstünü kapatan bir tarihtir. İcat edilmiş bir tarihtir. Tahrif edilmiş bir tarihtir. Hatta bazen Atatürk’ün sözlerini bile saklar, saklamıştır bizim tarih. Kürtler’le, Müslüman olan ve olmayanlarla, özellikle Ermeniler’le, Aleviler’le ilgili bazı çıplak gerçekler bizim ‘resmi tarih’te eğilip bükülmüş, hatta tersine çevrilmiştir. Anadolu’da bir ulus-devlet yaratmak için, bir Türk ulusu oluşturmak için yapılmıştır bu. Kürtler’e Kürtlüğünüzü unutun diyen... Aleviler’e Aleviliğinizi unutun diyen... Ermeniler’e acılarınızı unutun diyen... Müslümanlar’a da dininizi, inancınızı kendi vicdanınızda yaşayın, kamuya taşımayın uyarısı yapan bir ‘Türk milliyetçiliği’dir bu. Bu toprakların insanını yalanda yaşatmayı bir devlet görevi olarak bellemiştir bu milliyetçilik anlayışı. Ve resmi tarih kitaplarıyla, yasaklarla toplumsal barışa sürekli zarar veren milliyetçi kafa yapısı bugünlere kadar sürmüş, bugün de sürmektedir. Ne yazık ki öyle. Okullarda halen okutulmakta olan resmi tarih kitaplarında özellikle Ermeniler’e karşı nefret suçu niteliği taşıyan bölümler bugün hâlâ yer almaktadır.
Bir ulus-devlet yaratmak için, Kürtler’e Kürtlüğünüzü, Aleviler’e Aleviliğinizi, Ermeniler’e acılarınızı unutun; Müslümanlar’a da inancınızı kamuya taşımayın, dendi
Bu konuda, değerli tarihçi Taner Akçam Taraf gazetesinde 15, 16, 17 ve 18 Eylül 2014 tarihlerinde dört tane uzun yazı yazdı.
Yeni Türkiye'nin ders kitapları (I) Yeni Türkiye'nin ders kitapları (II) Yeni Türkiye'nin ders kitapları (III) Kasıtla nefret suçu işlenmektedir
Bazı bölümleri kısaca aşağıya alıyorum.
Ders kitaplarında verilen mesaj kesindir: Genç nesiller Ergenekon kafası ile yetiştirilmek isteniyor. İlkokul 8’inci sınıfta konuyla ilk defa karşılaşılan körpe genç beyinlere Türkiye’nin üç büyük ulusal güvenlik tehdidi ile karşı karşıya olduğu anlatılıyor. Ulusal güvenliğimize yönelik ilk tehdit Ermeni Meselesi. İkincisi Terörizm. Ve üçüncü büyük tehdit Misyonerler! Yanlış okumadınız! Malatya’da üç Hıristiyan’ın katledilmesi ve Hrant Dink cinayetinin nedeni olan Ergenekoncuların ulusal güvenlik tehdit anlayışları Yeni Türkiyeciler için de aynen geçerli. Yeni Türkiyeciler de, Ermeniler ve soykırım iddiaları ile Misyoner faaliyetlerini ulusal güvenliğimize yönelik en büyük tehdit olarak görüyor ve gençlerimizi bu bilgilerle yetiştiriyorlar! Ergenekoncu zihniyetinin de bir tekrarı. Hepsi tek cümle: Ermeniler düşmandır ve ulusal güvenliğimize yönelik bir tehdittir..
Taner Akçam: Ders kitabında Ermeni meselesinin bir ulusal tehdit olduğu öğretilliyor. Hrant Dink cinayeti gibi cinayetleri işleyenleri okullarda biz yetiştiriyoruz
Ders kitabında, Ermeni meselesinin bir ulusal tehdit olduğu öğretildikten sonra, öğrenci çalışma kitabı olarak hazırlanan kitapta da öğrencilere ödev veriliyor. Bunları okuduktan sonra, Hrant Dink cinayeti gibi cinayetleri işleyen kişilerin nasıl ortaya çıktığı konusunda bir şey yazmamı beklemiyorsunuzdur herhalde. Cevabı basit çünkü: Onları okullarda biz yetiştiriyoruz! İddia ediyorum. Açık bir kasıt vardır! Bunu yapan, ne yaptığını bilerek yapıyor. Kasti olarak, hem de sonuçlarını bilerek, bilinçli bir nefret suçu işliyor. AKP’nin sessiz devrim yapmakta olduğunu söyleyen ve destek veren her kişi ve kuruluş, eğer insan haklarına saygı duyan demokratlar olmak iddiasındaysalar, bu kitaplarda yazılanlara karşı seslerini çıkartmak zorundadırlar.
Bu ders kitapları konusunda ses verenler yok değil, var. Hafta içinde, aşağıda yer alan kısa metni imzaladık ve kamuoyuyla birlikte Yeni Türkiye diyen ‘Erdoğan iktidarı’nın dikkatine sunduk. Sunduk, çünkü eğer ‘Ergenekoncular’la kendi aralarına bir çizgi çekmek gibi bir niyetleri gerçekten varsa, resmi tarih kitaplarını ‘nefret suçları’ndan arındırıp barışçı bir niteliğe bir an önce kavuştururlar.
Kısa bir metin imzalayarak ‘Erdoğan iktidarı’nın dikkatine sunduk. Sunduk, çünkü ‘Ergenekoncular’la aralarına bir çizgi çekme niyetleri varsa, tarih kitaplarını nefretten arındırırlar
İnkılap Tarihi ve Tarih Ders kitapları, başta Ermeni öğrencilerden olmak üzere, özür dilenerek derhal toplatılmalıdır. 2015’e giderken özlenen Türk - Ermeni barışının yolu buradan geçer.
Adalet Ağaoğlu, Ahmet Altan, Ahmet Hakan, Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu, Ali Nesin, Asaf Savaş Akat, Aydın Engin, Ayhan Aktar, Ayşe Günaysu, Ayşe Hür, Baskın Oran, Bekir Ağırdır, Betül Tanbay, Bülent Bilmez, Bülent Keneş, Cafer Solgun, Cemal Uşak, Cengiz Aktar, Daron Acemoğlu, Defne Asal, Dengir Mir Mehmet Fırat, Deniz Türkali, Edhem Eldem, Elçin Macar, Emel Kurma, Emine Uçak Erdoğan, Eren Keskin, Erol Katırcıoğlu, Fatih Akın, Ferhat Kentel, Fikret Adanır, Fuat Keyman, Gülten Kaya, Hadi Uluengin, Halil Berktay, Halil Ergün, Hasan Cemal, Hidayet Şefkatli Tuksal, İbrahim Betil, İhsan Eliaçık, İhsan Yılmaz, İsmet Berkan, İştar Gözaydın, Kemal Burkay, Kenan Çayır, Kutluğ Ataman, Leyla Neyzi, Mehmet Altan, Murat Belge, Murat Morova, Nilüfer Göle, Niyazi Kızılyürek, Oktay Özel, Oral Çalışlar, Orhan Pamuk, Oya Baydar, Ömer Laçiner, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ömer Madra, Perihan Mağden, Roni Margulies, Samim Akgönül, Saruhan Oluç, Savaş Genç, Selçuk Gültaşlı, Selim Deringil, Serra Yılmaz, Sevgi Akarçeşme, Seyfettin Gürsel, Sinan Çetin, Soli Özel, Şahin Alpay, Şanar Yurdatapan, Şebnem İşigüzel, Taner Akçam, Tarık Ziya Ekinci, Temel İskit, Tilbe Saran, Turgay Oğur, Ufuk Uras, Uğur Kömeçoğlu, Umut Özkırımlı, Ümit Kardaş, Ümit Kıvanç, Üstün Ergüder, Vedat Türkali, Yasemin Çongar, Yavuz Baydar, Zeynep Direk, Zeynep Tanbay.
İyi pazarlar!