CHP Genel Başkanı'nın tespiti doğru. Ayasofya'nın paldır küldür açılması büyük oyunun ilk hamlesiydi. CHP'yi sahaya çekme, tahrik etme, Ayasofya üzerinden din düşmanı, cami karşıtı göstermenin tezgahıydı.
CHP yemedi.
Kılıçdaroğlu, "Ayasofya konusu bir oyundu biz bu oyuna gelmedik" diyor.
Haklı.
Yaz sıcağında, Koronavirüs salgınını yok sayarak, her türlü riski göze alarak 350 bin kişiyi Sultanahmet Meydanı'nda toplamanın anlamı ne olabilir? Diyanet İşleri Başkanı'nın elde kılıç Cuma hutbesine çıkmasının başka izahı var mı?
Kılıçdaroğlu'na göre, "Erdoğan Ayasofya'yı ikbal için yani siyasetteki düşüşünü durdurmak için" açtı.
Ama tutmadı.
Şimdi sahada ABD Başkan adayı Biden var. 16 Aralık 2019'da New York Times'a verdiği demeç haftanın konusu oldu.
Biden "muhalefeti desteklediğimizi açıkça ortaya koymalıyız" demiş, AKP için büyük koz.
İşte dış mihrak!..
Yakında AKP'ye karşı çıkmak, Erdoğan'a karşı çıkmak, devlete karşı çıkmakla eş tutulursa şaşırmayacağım.
Bu yaklaşımın en diri, en somut, en yakın örneğini Belarus'ta gördük. Biden, AKP'nin bu kapıyı açması için gerekli malzemeyi verdi.
AKP'ye yakın yazar/çizerler de durumdan vazife çıkarıp, Erdoğan'ı iktidardan indirmek için çaba sarf edenleri emperyalistlerin oyuncağı ilan etti bile.
Demokratik hakkın kullanımı bile suça dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya. Erdoğan'ı eleştirdin mi, Biden yanlısı emperyalist uşağısın!..
Yaftalama hazır...
Biden, Erdoğan'ı devirmek yerine kukla getirmek istiyormuş!.. (Seçilirse dün olduğu gibi yarın da sarmaş dolaş poz verirlerse ne yazacaklar merak ediyorum.) Bu yüzden milli ve bağımsız bir duruş gerekiyormuş.
Anlaşılan o ki; AKP "milli ve bağımsız maymuncuğu"nu önümüzdeki günlerde çok sık kullanacak. Seçim sloganı haline getirecek.
Milli ve bağımsız politika...
Milli ve bağımsız ekonomi...
Baksanıza, Hazine ve Maliye Bakanı dövizdeki inanılmaz artışı, milli ve bağımsız ekonominin temellerini atmamıza bağladı.
Demek ki; 18 yıllık AKP iktidarının 17.5 yılında gayri milli ve bağımlı ekonomi vardı. (Babacan yüzünden mi?)
Hazine Bakanı'na sorarsan ekonomi bu krizden de, daha da güçlenerek çıkacak.
Bu sözü dün söyledi, söylediği saatlerde dolar 7.39'du.
Aynı saatlerde Merkez Bankası korkusundan olacak, politika faizini arttırmıyor ama örtülü faizle veya geç likidite penceresi denen aracı kullanarak faizi 11.50'ye yükseltti.
Hatırlarsanız biz bu filmi daha önce görmüştük. Dört, beş yıl oluyor. Politika faizi yüzde 8 idi. Merkez Bankası yine Erdoğan'ın korkusundan politika faizini yükseltmedi, geç likidite penceresi aracını kullanarak yüzde 12'den borç verdi. Faizi o seviyeye çekti.
Sonra ne oldu?
Resmi faiz önce yüzde 16'ya, sonra yüzde 24'e çıktı.
Korkarım yine aynısı olacak.
Biz dönelim yine Biden meselesine; AKP, ABD Başkan adayının demecini tepe tepe kullanmak, iç politikanın malzemesi yapmak, muhalefetin dış mihraklarla bağlantılı olduğunun kanıtı yapmak istiyor ama...
Ayasofya gibi bu da tutmadı.
Çünkü iktidar dikiş tutmuyor.
Maliye Bakanı size ne dolardan, dolarla mı maaş alıyorsunuz dolarla mı borcunuz var, dolarla mı işiniz var, dedi ya...
Dolarla maaş almıyoruz ama dolarla harcıyoruz. Benzin yok ama ülkemin dolarla borcu var. Dolarla işimiz var.
Çarpıcı örnek, bana gelen maili aynen aktarıyorum.
Memleketin hali bu:
"SMA hastası bebekler ilaçlarına ulaşamıyorlar ve gözümüzün önünde eriyorlar. Yaklaşık 1200 aile bu durumda. Çaresiziz.
Spinrazza adli ilaç SGK ödeme kapsamında. 3 senedir bu ilacı alıyoruz ve faydasını gördük. Bundan önce çocuğumuz felçli gibiydi. SGK ilaç anlaşması yapamadığı için ilacı aylardır temin edemiyor. SGK yı defalarca arıyoruz, bize söylenen şey "en kısa surede ilaç temin edilecek". Ama aylardır ilaca kimse erişemedi. Bu ilaç 1 sene daha alınamazsa bebeklerin tüm omurilik noronları oluyor, önce felç sonra ölüm. Yazılarınızda ekonominin durumuyla ilgili bilgi veriyorsunuz. SGK bu pahalı ilacı artık ithal edemeyecek kadar iflas etmiş durumda."
Maliye Bakanı'nın vardır bi yanıtı herhalde.