Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce sinyalini verdiği "yalan haber ve dezenformasyonla mücadele" için kanun hazırlıkları hızlandırılmış.
Ayşe Sayın'ın BBC Türkçe'deki haberine göre "dezenformasyon içerikli paylaşımın ‘organize, örgütlü, belli bir amaca yönelik olması' halinde yaptırım uygulanması" düşünülüyor.
Neyin dezenformasyon olduğu, neyin olmadığına karar verecek "resmi ve kurumsal bir mekanizma" da hazırlanıyormuş!
"Resmi ve kurumsal mekanizma" dedikleri de RTÜK benzeri bir kurum olmalı.
RTÜK'ün yaptıklarına bakın, bu yeni kurulun da nasıl faaliyet göstereceğini kolayca gözünüzün önünde canlandırabilirsiniz.
AKP'nin başının hiç hoş olmadığı şey, örgütlü sivil toplumun varlığı.
Bundan hoşlanmıyorlar çünkü hayal ettikleri, dini sosu koyulaştırılmış tek adam rejiminin önündeki büyük engellerden biri de sivil toplumun örgütlü olması.
"Gezi" denilince tir tir titremelerinin, Osman Kavala gibi aydınları 1400 gündür hapiste tutmalarının nedeni bu.
Gerçek bir demokraside, bu türden toplumu karıştırıcı ve toplumsal huzuru yıkıcı dezenformasyon ile mücadele, yine demokratik sınırların içinde kalınarak yapılır.
Bunların başında da şeffaflık gelir.
Vatandaşların, resmi makamların açıklamalarına değil, sokaktan duydukları fısıltılara inandıkları rejimler, kapalı rejimlerdir.
Devlet yönetimi ne kadar şeffaf olursa, halk normal haber kaynaklarına ne kadar güven duyarsa, dezenformasyon da gücünü o derecede yitirir.
Siz bütün gazeteleri iktidar borazanı yaparsanız, bütün televizyonlar günde 24 saat reisin nutuklarını yayınlarsa, düşen tirajlara ve izlenme oranlarına paralel olarak, dezenformasyonun gücü artar.
Dezenformasyonla gerçekten mücadele edecekseniz, bu polisiye tedbirlerle değil, özgür medyanın varlığına fırsat tanımakla mümkün olabilir.
Haber medyasının çok sesli olması, toplumda kurumsal haberciliğe olan güveni arttırır.
Bu güveni yok ederseniz de fısıltı gazetesinin tirajı artar.
Yani kanunla filan uğraşmayın, bugüne kadar yaptıklarınızın tam tersini yapın, çok önemli bir mesafe kat etmiş olursunuz.
Öte yandan vatandaşların, kendi siyasi – sosyal görüşleri doğrultusunda örgütlenmelerinden korkmamalısınız.
Örgütlenerek, kendi yayın olanaklarını kullanarak görüşlerini yaymaları, demokrasinin gereğidir.
Biliyoruz ki siz bundan ölesiye korkuyorsunuz ama korkunun ecele faydası yoktur.
Dezenformasyonla mücadele edeceğiz diye muhalif fikirleri susturma hayalleri kurmayın.
Ve nihayet, eğer sosyal medya dezenformasyonundan ve bunun toplumsal barışı bozmasından korkuyorsanız yapacağınız ilk iş de bellidir: Troller ordunuzu dağıtın, evlerine gönderin!
Bu memlekette örgütlü dezenformasyon yapan birilerini arıyorsanız hemen yan odanıza bakın, kim bilir, belki de alt katta faaliyet gösteriyorlardır, belki de üst katta.
Ama her halükarda sizin içinizde!
1 Eylül, T24'ün 12. yaş günüydü.
12 yıl önce, Doğan Akın liderliğinde bir avuç gazeteci, türlü zorluları göze alarak bir yola çıktılar ve bugün Türkiye'nin en güvenilir internet gazetesi olmayı da başardılar.
Rejimin medyayı tek sesli hale getirme planı, panzehrini de içinde taşıyordu:
Medyanın sermaye yapısını tamamen değiştirme hedefine adım adım ulaşırlarken, T24'ün de doğup, filizlenip, büyümesini sağlamış oldular.
T24, tümüyle gazetecilik faaliyetiyle yaratılmış bir internet gazetesidir.
Gücünü, şeffaflığından alır.
Gelir kaynakları açıktır.
Reklam gelirleri ve video yapımı gibi yine gazetecilikten kaynaklanan faaliyetlerden oluşur.
Sahiplik yapısı açıktır, örtülü sahiplik yoktur.
Yerli ya da yabancı fonlardan kaynak almadığı gibi, kaynağı belirsiz sermayeye de kapısı kapalıdır.
Çıkar gruplarına karşı bağımsızlığını bu sayede koruyabilir.
Eksiklikleri elbette var.
Bunları en çok kendi içimizde, bizler eleştiriyoruz.
Eksikliklerimiz iyi tanımlandığı için de her birini tedricen giderecek bir yol planına sahip.
Ben de Hürriyet'ten ayrılmak zorunda bırakıldığımdan beri bu gazetenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Egemen güçler ne yaparsa yapsın, ne tür engeller çıkartırsa çıkartsın, başka bir gazeteciliğin mümkün olduğuna inanan ve bunu hayata geçirmek için fedakarca çalışan genç bir kadroya sahibiz.
Nice yıllara, sizlerle birlikte ulaşalım.