Son yazımda, 2020 yıl sonu öncesi bazı hatırlatmalara değinmiştim. Bu kez 2021 yılının başında vergisel ve mali açıdan önem taşıyan bazı özellikli konulardan söz edeceğim.
2020 yılında Türk Ticaret Kanunu'na eklenen geçici madde ile sermaye şirketlerinin 30 Eylül 2020 tarihine kadar, 2019 net kârının ancak yüzde 25'ini dağıtabilecekleri, daha önceki yıl kârlarını dağıtıma konu edemeyecekleri ve 2020 yılında kâr payı avansı dağıtamayacakları yönünde bir yasal düzenleme yapılmıştı. İlgili maddede verilen üç aylık uzatma yetkisine istinaden Cumhurbaşkanı kısıtlamanın süresini 3 Aralık 2020 tarihine kadar uzatmıştı.
Yeni bir yasal düzenleme yapılmaması ve Cumhurbaşkanı'nın da anılan süreyi daha fazla uzatma yetkisinin bulunmaması nedeniyle, kâr payı dağıtımındaki bu kısıtlama 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle sona ermiş oldu. Dolayısıyla, yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece sermaye şirketleri 2021 yılında, henüz dağıtılmamış olan 2019 ve önceki dönemlere ilişkin net kârları ile 2020 yılına ait net kârlarını dağıtabilir ve 2021 yılına ilişkin olarak kâr payı avansı ödemesi yapabilirler.
Son yazımda 7256 Sayılı Kanun ile 31.08.2020 öncesi dönemlere ait kesinleşmiş vergi, SGK ve bazı kamu alacakları için getirilen yapılandırma imkânından yararlanmak için 31.12.2020 tarihine kadar başvuruda bulunmak gerektiğini ve Cumhurbaşkanı bu süreyi bir ay uzatmaya yetkili olmakla birlikte, bu yetkisini kullanmadığını belirtmiştim.
Ancak 30 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılandırma başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri bir ay uzatıldı. Bu çerçevede 7256 Sayılı Kanun hükümleri kapsamında borçlarını yapılandırmak isteyenlerin; 1 Şubat 2021 bitimine kadar başvuruda bulunmaları, yapılandırılan tutarlara ilişkin ilk taksit ödemelerini ise 1 Mart 2021 (Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar için 31 Mart 2021) tarihine kadar yapmaları gerekiyor.
2020'nin son gününde Resmi Gazete'de yayımlanan 7262 Sayılı Kanun ile yapılan düzenleme sonucu halka açık olmayan şirketlerin hamiline yazılı hisse senetlerinin basım ve devirlerinin 1 Nisan 2021'den itibaren Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK)'ya bildirim zorunluluğu getirildi. Bahse konu Kanun ile; 1 Nisan 2021 öncesinde basılan ve/veya devredilen hamiline yazılı hisse senetleri için de 31 Aralık 2021 tarihine kadar MKK'ya bildirim yapılacak.
Halka açık olmayan ve hamiline yazılı hisse senedi sahipleri ve bu statüde hisse senetleri bulunan anonim şirketleri yakından ilgilendiren bu düzenleme ile ilgili olarak Ticaret Bakanlığı tarafından yapılacak ikincil düzenlemeleri takip etmekte yarar var. Zira, Kanun ile getirilen bildirim yükümlülüklerin süresinde yerine getirilmemesi durumunda şirketler ve pay sahipleri açısından idari para cezası uygulaması söz konusu olduğu gibi, bu bildirimlerde bulunulmaması halinde hamiline yazılı hisse senedi sahiplerinin ortaklıktan doğan hakları, üçüncü kişiler ve ortağı olduğu şirkete karşı hüküm ifade etmeyecek.
2019 yılının sonlarında yürürlüğe giren 7194 sayılı Kanun ile, 2020 yılından itibaren tek işverenden alınan ve stopaj yoluyla vergilendirilen ücretlerin, Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimini (2020 için bu tutar 600.000 TL idi) aşması halinde, bu ücret gelirleri için de yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi zorunluluğu getirilmişti.
Söz konusu düzenleme öncesinde, yıl içinde tek işverenden elde edilen ve stopaj yoluyla vergilendirilen ücret gelirleri için, tutarı ne olursa yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmemekte, başka gelirler için beyanname verilmesi durumunda dahi bu gelirler ilgili gelir vergisi beyannamesine dahil edilmemekteydi.
Bu kapsamda, 2020 yılında tek işverenden elde ettikleri ücret gelirleri 600.000 TL'yi aşan çalışanların, Mart 2021 sonuna kadar yıllık gelir vergisi beyannamelerini vermeleri ve bu ücret gelirlerini beyannamelerinde göstermeleri gerekiyor. Kapsama giren çalışanlar; ilgili gelir vergisi beyannamelerinde, işverenleri tarafından yapılan stopaj tutarlarını hesaplanan gelir vergisinden indirim konusu yapabilecekler.
Dolayısıyla, bu kapsama giren ve ücret geliri haricinde gelir elde etmeyen çalışanların, bu uygulama nedeniyle ilave gelir vergisi ödemesi söz konusu olmayacağı gibi, beyanname üzerinde yararlanabilecekleri, eğitim sağlık vb. indirimler nedeniyle vergi iadesi almaları dahi söz konusu olabilir. Ancak beyana tabi kira vb. diğer kazanç ve irat elde elden ve tek işverenden elde ettikleri ücret geliri 2020 yılında 600.000 TL'yi aşan çalışanlar açısından bu yeni uygulama, diğer gelirlerinin daha yüksek oranda vergilendirilmesi şeklinde bir sonuç doğuruyor.
Birden fazla işverenden alınan ücretler açısından da, yukarıda belirtilen Kanun ile yapılan değişiklik sonucunda; 2020 yılından itibaren toplam ücret gelirinin 2020 yılı için 600.000 TL'yi aşması durumunda beyan zorunluluğu getirildi. Öteden beri devam eden ve birden sonraki işverenden sonra alınan ücret toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimini (2020 için 49.000 TL) aşması halinde beyan zorunluluğu açısından ise bir değişiklik bulunmuyor.
İzleyen günlerde bu konuda daha detaylı şekilde görüşlerimi paylaşmayı umuyorum.
7194 Sayılı Kanun ile 2020 yılından itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe giren, ancak gelen yoğun eleştiriler sonrasında 7221 Sayılı Kanun ile önemli değişikliklere uğrayan ve yürürlük tarihi 2021'e ertelenen değerli konut vergisi yükümlülüğü, yeni bir erteleme yapılmaması halinde bu yıl itibariyle başlıyor.
Özetle; 2020 yılı emlak vergi değeri asgari 5 milyon TL olan mesken nitelikli taşınmazlara yönelik olarak getirilen bu vergiyle ilgili detayları ve tartışmalı konuları ayrı bir yazıda ele almayı hedefliyorum.
Başta Vergi Usul Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu olmak üzere, vergi kanunlarında yer alan muhtelif oran, had ve tarifeleri, yıllık bazda yeniden değerleme oranı ile güncelleniyor. Bu kapsamda, 2021 yılında uygulanacak; yıllık gelir vergisi tarifesi, Vergi Usul Kanunu kapsamına giren ceza tutarları, fatura kullanma mecburiyetine ilişkin hadler, damga vergisi ve harç tutarları vb. tutarlar ilgili Tebliğler ile ilan edildi.
Güncellenen oran, had ve tarifelere Gelir İdaresi Başkanlığı'nın, Bazı Kanun ve Tebliğlerde Yer Alan Maktu Had ve Tutarların Yeniden Belirlenmesine İlişkin Tebliğler Resmi Gazete'de Yayımlandı başlıklı duyurusundan ulaşılabilir.
Mükelleflerin 2021 yılında, güncellenen bu had ve oranları dikkate alması önem taşıyor.
Diğer taraftan daha önceki yazımda belirttiğim üzere, 2021 yılından itibaren kurumlar vergisi oranı üç yıllık aradan sonra yeniden yüzde 20 olarak uygulanmaya başlanacak.