Merkez bankası kur konusunda fazla müdahaleci olmayacak gözüküyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın Denizli’de “Para Politikası” konulu konferansta yaptığı konuşmada, kamu ve özel sektörün dövizde açık pozisyonda olmamasında fayda olacağı yönündeki tavsiyesi, Banka’nın kur tarafında çok müdahaleci olmayabileceği beklentisini güçlendir. Ayrıca, faiz kararlarında da, kur hareketlerini - fiyat istikrarı hedefini tehlikeye atmadığı sürece - bir tehdit olarak görmediği anlaşılıyor. Başçı’nın büyüme ve dış denge ile ilgili olarak da önemli açıklamaları oldu. İkinci çeyrek itibariyle ithalattaki artışın durduğu; enerji dışı ithalatın azalmaya başladığı; cari açığın mevsimsel düzeltilmiş verilerde yavaşlamaya başladığı; net ihracatın büyümeye pozitif katkı sağlayacağı; ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre neredeyse sıfır büyümenin gerçekleşeceği yönündeki ifadeleri iç talep ve dış açıkla ilgili yavaşlama öngörüsünde güvenli bir duruşunun olduğunu gösterdi. Merkez Bankası, döviz piyasasında artan volatilite karşısında döviz alım ihalelerine ara verdiğini açıkladı. Böylece, Haziran sonunda 40 milyon dolardan 30 milyon dolara inen günlük döviz alım ihalelerine dünden itibaren ara verilmiş oldu. Ayrıca, bir yıl ve daha uzun vadeli döviz mevduatlarına uygulanan zorunlu karşılık oranını da % 11’den % 10’a indirdi. Üç yıla kadar olan mevduatlarda 1,5 puanlık, üç yıldan uzun olanlarda ise 2 puanlık bir indirime gitti. Böylece, sisteme 590 milyon dolarlık bir likidite sağlanmış olacak. Açıklanan iki kararın ilk etkisi döviz piyasasında rahatlatıcı oldu. TL-dolar kurunun 1,73’e yakın seviyelerden % 1,71’lere, kur sepetinin ise 2,10’lardan 2,08’lere geriledi. Ancak, Merkez Bankası özellikle ihalelere ara verme döneminin, AB borç krizi zirvesi sonrası dönemde alınan kararların uygulanması ve piyasalara yansımasının izlenmesine yönelik olduğunu; ve gerektiğinde tekrar başlanabileceğini vurgulayarak, TL’de aşırı ve hızlı bir değerlenmeyi istemediğini açık bir şekilde tekrar göstermiş oldu. Yani, borç planının başarıyla uygulanmaya başlanması ve piyasalarda olumlu algılamasının ağır basması; sonuçta da bunun gelişmiş ülkelerle birlikte Türkiye’ye de tekrar sermaye girişini hızlandırması halinde, Merkez Bankası tekrar döviz alım ihalelerini başlayacaktır. Merkez Bankası Başkanı’nın en son Denizli’de yaptığı açıklamada da, özellikle açık pozisyonların kademeli olarak azaltılmasına yönelik tavsiyesinde de anlaşıldığı üzere, Banka’nın kur piyasasında değer kaybı yönündeki hareketlere dalgalanmaların boyutu çok yükselmediği sürece müdahale etmede aktif olmayacağı görülüyor. Ekonomi yönetiminin ihracata dayalı büyüme modeline de bu kur politikasıyla destek vereceği anlaşılıyor.