Lefkoşa
Dünyadaki en değerli doğal kaynak petrol veya gaz, altın veya gümüş değildir.
Sudur.
Ve su dünyanın en kıt doğal kaynaklardan biri olma yolundadır.
Singapur’daki Üçüncü Dünya Su İdaresi Merkezi’ne* göre yeryüzü yakında eşi görülmemiş bir su darlığı ile yüz yüze gelecek.
İsviçre’deki Dünya Ekonomik Forum’una göre “Dünyanın bir numaralı sorunu” sudaki “Acil durumdur.”
Dünya, bu acil duruma işaret eden ama pek dikkat çekmeyen haberlerle doludur.
- Amerikan Uzay Ajansı NASA’ya göre milyonlarca insanın su kaynağı olan dünyanın en büyük akiferleri, yani yer altı su havzaları, “felaket” sinyali vermekte. Dünya üretilen gıdanın aşağı yukarı yarısı bu akiferlerdeki sudan beslenmekte. Sayıları37 olan bu dev akiferden 21’i bir daha eski durumlarına dönemeyecek şekilde tükenmektedir. Aslında, şimdiye kadar hiçbir araştırma yapılmadığı için bu yeraltı depolarında ne kadar su kaldığı bile meçhul.
- Art arda dördüncü kuraklığını yaşayan Kaliforniya’da Vali Jerry Brown şehirlerde ve kasabalarda su kullanımının dörtte bir oranında kısılmasını emretti. Bu Kaliforniya’nın tarihinde bir ilktir.
- Geçtiğimiz kırk yılda İran’ın nüfusu ikiye katlanarak 78 milyona ulaştı, ülkeye düşen yağmur yüzde 16 azaldı. Bu gidişle Isfahan dahil bazı şehirlerin yaşanamaz hale gelmesi kaçınılmaz olacak.
- Coca Cola, su darlığı nedeniyle, Hindistan için planladığı 81 milyon dolarlık bir şişeleme fabrikasından vazgeçti.
Su darlığının en büyük nedeni su kaynaklarının yetersizliği değildir. Suyun kötü yöneltilmesi, su politikalarının ve yasalarını dünyanın hemen hemen her yerinde kifayetsiz olmasıdır.
Dünyanın birçok ülkesinde ve kullanıldığı her sahada, su randımansız kullanılmaktadır.
Su kıtlığını bir nedeni nüfus patlaması ise diğeri israftır. Su dünyada en çok israf edilen doğal kaynaktır. Çünkü değerinin ve üretim maliyetinin altında satılmakta olduğu için her yerde ucuzdur.
Lefkoşa Belediyesi Güzelyurt’ta metre küpü 75 kuruşa mal olan suyu başkentte 25 kuruşa satmaktadır.
Dünya çapında israfın bir diğer nedeni kayıp ve kaçaklardır.
Uzmanlar Güzelyurt yeraltı kaynaklarından Lefkoşa’ya pompalanan suyun sadece yüzde 50 ile 60’ı başkentin depolarına aktığını söylüyor. Gerisi, yolda, eski ve delik borulardan sızıp toprağa karışmaktadır.
Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Güzelyurt ovasındaki akifer dünyanın en büyüklerinden değildir ama en fazla tüketilenlerden biridir. Başkent Lefkoşa suyunun yüzde 65-70’in tedarik eden bu kaynak deniz suyunun istilasına uğramıştır. O kadar ki neredeyse kullanılamaz halde.
“Tuzluluk oranı çok yüksek,” diye konuştu belediye başkanı Mehmet Harmancı. “Toprağa verilecek, diş yıkanacak, şampuanla saç köpürtülecek, yemeğe konacak su değil.”
Çöle yakın bir iklime sahip olan KKTC’nin hiçbir yerinde suyu 24 saat akan bir şehir ve kasaba yoktur. Su, tarım dahil, her alanda ve her yerde kıttır. Kıt olmadığı yerde de israf edilmektedir. Devlet Su İşleri (DSİ) şebeke kayıplarını yüzde 40-50 arasında tahmin etmektedir. Bu, kuyulardan ve akiferlerden çekilen suyun nerdeyse yarısının çürük borularda tüketiciye ulaşmadan heba olduğu anlamına gelmektedir. Ama KKTC’de su yasası veya su politikası olmadığı için var olan kaynaklar da en iyi şekilde kullanılamamaktadır.
Adadaki kıtlık koşullarını bertaraf etmek için Türkiye’den adaya yılda 75 milyon metre küp su taşıyan bir boru hattı döşendi.
Bu suyun adanın kaderini değiştirecek bir olgu olması gerekirdi. Ama olmadı. Su, Lefkoşa’da yayınlanan Afrika gazetesinin eşsiz deyimi ile “bela” oldu.
YARIN: Suyun kıt olduğu, altı ay hiç yağmur yağmayan, yarı çöl bu ülkeye milyonlarca metre küp su getirmenin bir kriz haline geldiği yer sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olabilirdi. Neden?