Siyasetçilerin özel ve cinsel yaşamları üzerinden siyaset sahnesini değiştirmeye çalışmak rezaleti
Siyasetçilerin özel ve cinsel yaşamları üzerinden siyaset sahnesini değiştirmeye çalışmak rezaleti Türkiye’de artık doruk noktaya çıktı. Türkiye’de bunu kendisine iş edinmiş yasadışı çeteler var, bu çok açık. Bu çetelerin kimler olduğunu bu iktidar, emniyet, istihbarat vs ortaya çıkartmak sorumluluğuna sahiptir. Bu çeteler kimdir, kime hizmet etmektedir? Bu çeteler AKP’ye mi hizmet vermektedir, yoksa bunlar CHP’nin ve MHP’nin iç çatışmalarıyla mı bağlantılıdır? Eğer bu çeteler CHP ve MHP’nin içindeki bazı odaklar ise, AKP’li siyasetçiler hakkında seks kasetlerinin hiç ortaya çıkmamış olması bir tesadüf müdür? AKP’li siyasetçilerin evlilik dışı cinsel yaşamları yok mu? AKP’lilerin hepsi monogam mı? AKP “monogamlar partisi” CHP ve MHP de “poligamlar partisi” mi, böyle bir dağılım mı var? Böyle bir genelleme yapılamazsa neden hep meclisteki iki muhalefet partisinin seks kasetleri ortaya çıkıyor?Malum dünyanın her yerinde siyasetçilerin özel ilişkileriyle ilgili olaylar kamuoyuna yansımıştır. ABD Başkanı John F. Kennedy ve Bill Clinton, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand ve daha birçok bakan, milletvekili evli olduğu halde başkalarıyla ilişki yaşamıştır. Bu olaylar bazen söz konusu kişilerin istifa etmeleri bazen de görevlerine devam etmeleri ile sonuçlanmıştır. Hatta ABD Başkanı Clinton stajyeri Monika Lewinsky ile yaşadığı ilişkiye rağmen tekrar ABD Devlet Başkanı seçilmiştir.Ancak bu olaylar genellikle bir kişinin itirafı veya ihbarı sonucunda ortaya çıkmıştır; siyasetçilerin yatak odalarına kamera yerleştirip onları sevişirken kayıt altına almak olayına ben bu boyutta dünyanın hiçbir yerinde rastlamadım. Bu yöntem Türkiye’deki bazı görgüsüzlere, bazı aşağılık insanlara mahsus.Önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kaset olayı ortaya çıktı; Baykal’ın CHP Ankara Milletvekili ve Özel Kalem Müdürü Nesrin Baytok ile birlikte olduğu öne sürülen görüntüleri sızdırıldı. Deniz Baykal bu olay üzerine Genel Başkanlık’tan istifa etmek durumunda kaldı. Daha sonra CHP Grup Başkanvekili ve Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ile ilgili görüntüler olduğu öne sürüldü; Hamzaçebi görevine devam etti. Son olarak da MHP Genel Başkan Yardımcıları Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Bülent Didinmez ve MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu’nun kasetleri ortaya çıktı, bu kişiler de hem MHP’deki mevcut görevlerinden hem de milletvekilliği adaylığından çekilmek zorunda kaldılar.Sorulması gereken soru şudur: Sadece siyasetçilerin değil, tüm insanların özel yaşamları, cinsel yaşamları başkalarını neden ilgilendirir? Bu kişiler evli bile olsalar, onların cinsel yaşantısı kimi neden bu kadar ilgilendirir? Verilmesi gereken yanıt da şudur: Bu olaylar bu kişilerin sadece eşlerini ilgilendirir, onun dışında da kimseyi ilgilendirmez, kimse de kalkıp bu insanları yargılayamaz. Çünkü biz bu insanların özel yaşantılarının ayrıntılarını bilemeyiz. Eşleriyle ilişkileri ne durumdadır, cinsel ve/veya duygusal bir uyum söz konusu mu değil mi, eşleriyle olan ilişkileri kendileri için yeterli oluyor mu, eşlerinden boşanmaları başka bazı sorunlara yol açar mı açmaz mı, eşleri konu hakkında bilgi sahibi mi değil mi, bunları bilmeden uzaktan ahkam kesmek, “vay ahlaksız, eşini aldattı” diye ortalığı alevlendirmek görgüsüzlükten başka bir şey değildir. Ahlaksal paradigmamız bu tür bir ilişkinin ahlak dışı olduğunu düşünmemize neden olsa bile, bu konu yine sadece o kişinin eşini ve onunla olan ilişkisini ilgilendirir; örneğin bu bir boşanma veya ayrılma nedeni olabilir veya o bile olmaz. Ancak nasıl oluyorsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ahlak zabıtası kesildi, bu ilişkilerin özel yaşam olmadığını, sadece kişinin evli olduğu eşiyle yaşadıklarının özel yaşam olabileceğini, aksi durumun ahlaksızlık olduğunu ve herkesi ilgilendirdiğini savundu, üstelik bunları seçim meydanlarına taşıdı. Malum daha önce de AKP, Kuran’ı Kerim’deki zinaya kırbaç cezasından esinlenerek, zinayı sadece boşanma nedeni olmaktan çıkartıp, zinaya hapis cezası getirmeye kalkmıştı, ancak Avrupa Birliği’nden gelen tepkiler üzerine bu girişim askıya alınmıştı.Elbette, bir siyasetçi, ilişki içinde olduğu kişiye, sadece bu ilişkisinden dolayı bir menfaat sağladıysa, örneğin bu kişiyi siyasette bazı üst noktalara getirdiyse veya partiyi de bağlayan başka çıkarlar sağladıysa, bu ahlaken herkesi, özellikle de o partide siyaset yapan herkesi ilgilendirir. Ancak yaşanan bir evlilik dışı ilişki sadece ve sadece bu kişinin kendisini ve eşini ilgilendirir. Ahlaken monogamiyi de savunsanız poligamiyi de savunsanız duruma böyle yaklaşmak gerekir. Ahlaksal paradigma ne olursa olsun bu konular sadece ve sadece eşleri ilgilendirir.Bizde ise bırakın sadece eşleri ilgilendirmesine, siyasetçiler düzenli bir biçimde takip ediliyor, telefonları dinleniyor, kiminle nerede buluştuğu tesbit ediliyor, daha sonra bu mekanlara hırsız gibi sızılıyor, kilitler kırılıyor, anahtarlar çalınıyor veya kopyalanıyor, daha sonra kameralar yerleştiriliyor, sevişme anında da çekim yapılıyor, sonra da bu kasetler basına, internete vs sızdırılıyor, son olarak da bu seçim meydanlarında malzeme haline geliyor! Bunu yapsa yapsa ancak bir çete yapabilir! Kimdir bu kendisini ahlak zabıtası sanan ahlaksız çeteler?! Bunlardan neden hesap sorulmuyor? Bunlar neden ortaya çıkartılamıyor?! İşine geldiği zaman herkesi anında yakalayıp yaka paça içeri tıkan Türk polisi bu konuda neden böylesine büyük bir zaafiyet içinde? Eroin çetelerini, mafya üyelerini, tecavüzcüleri, katilleri yakalamakla övünen Türk polisi bu çeteleri neden yakalayamıyor? Yoksa bunu polisin içindeki bazı odaklar mı yapıyor?! İçişleri Bakanı’na, Emniyet Genel Müdürü’ne, İstanbul ve Ankara Emniyet Müdürü’ne, MİT Başkanı’na buradan soruyorum: Görevinizi neden yapmıyorsunuz, bu kişileri neden ortaya çıkartmıyorsunuz? Bu konuda bir çalışmanız var mı, varsa nedir, hangi aşamadadır? Deniz Baykal olayı yaklaşık bir yıl önce meydana geldi, hala bu suçu işleyenler ortaya çıkartılamadı. Bu olaylardan yarar sağlamaya çalışan bazı siyasetçiler dedikoducu mahalle kadınları gibi rakip siyasetçilerin özel yaşamlarıyla ilgileneceklerine, bu özel yaşamları yasa dışı bir yolla, suç işleyerek kayıt altına alıp piyasaya süren çeteleri neden ortaya çıkartmıyorlar?Deniz Baykal ve Akif Hamzaçebi olaylarını ortaya süren çete ile Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu olaylarını ortaya süren çete aynı çete mi? Bu çetenin siyaset planı nedir? Sonuçta bu olayların seçilmiş zamanlaması var ve ayrıca çok ciddi siyasal sonuçları da var. Baykal kaseti, yargının yürütmenin eline geçmesini sağlayan referandum tartışmasından önce patlak verdi ve bu olaydan sonra Türkiye’nin en büyük muhalefet partisinin lideri değişti, üstelik partinin yönetim kademeleri de bununla birlikte değişti. MHP de malum meclisteki ikinci büyük muhalefet partisi ve bu olay da genel seçime yaklaşık bir ay kala ortaya çıktı. Yüzde 10 baraj uygulaması nedeniyle MHP’nin barajın altında kalması durumunda AKP TBMM’deki koltuk sayısını arttıracak, aldığı oy oranından çok daha yüksek bir oranla mecliste temsil edilecek, meclisteki büyük çoğunluğu ile anayasa değişikliği yapacak, laiklik ilkesini anayasadan çıkartmaya çalışacak, Türkiye’yi fiilen İslam Cumhuriyeti’ne çevirdikten sonra resmen ve hukuken de İslam Cumhuriyeti’ne çevirmiş olacak.İnsanları asıl ilgilendirmesi gereken siyasetçilerin seks yaşantısı değil, bunlardır. Bu çeteler kimdir, bunların emniyette, istihbaratta bağlantıları var mı, varsa bunlar kimlerdir, bu çetenin lideri, yönlendiricisi kimdir, bu çete yerli midir, yabancı mıdır, yabancı-yerli ortaklığı mıdır bu? Nedir bu? Yeryüzündeki tüm insanların, milyarlarca insanın seks yaptığı, insanın bir bedene ve hormonlara sahip olduğu, insanın cinsel yönü de olan bir varlık olduğu, çeşitli nedenlerle kiminin sadece eşiyle, kiminin, haklı veya haksız, başkalarıyla da seks yaptığı zaten bilinen bir şey, bunun için bilim adamı olmaya da gerek yok. Deniz Baykal, Akif Hamzaçebi, Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Bülent Didinmez, İhsan Barutçu ve herkes gibi insan olan daha bir çok siyasetçi kiminle, nerede, ne zaman, nasıl ve neden seks yaptı, merak edilmesi gereken şey bu değil, bu çetelerin kimler olduğudur. En büyük ahlaksızlar, en büyük alçaklar bu çetelerdir; ve varsa, onları koruyan ve kollayan siyasilerdir.