Antônio Augusto Ribeiro Reis Junior’u nasıl bilirsiniz?
Dünya üzerinde barajları onun kadar iyi aşıp, kaleye bu kadar net vuruşlar gönderen futbolcu yok denecek kadar az. Fransa Lig 1 ekiplerinden Lyon formasıyla efsaneleşen Juninho’dan bahsediyorum. 7 Haziran 2015 gecesi de Juninho’nun Türkiye şubesi Selahattin Demirtaş olmuştur. Tebrik edelim.
Top barajı geçti, kalecinin bakışları arasında ağlarla buluştu. Maçın beraberlikle tamamlanan ilk yarısının ardından soyunma odasındaki kenetlenme, HDP’nin mükemmel golüyle bizi 1-0 öne geçirdi. Ama maç daha bitmedi, yeni başlıyoruz.
Maçın geri kalanında taktik konularına karışmayacağım, HDP’lilerin bileceği iş ancak takımın hangi konulara yönelmesi hakkında spor temelli birkaç fikrim var.
Bildiğiniz gibi daha önce Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde bazı takımlar Süper Lig’de mücadele ettiler. Maalesef bu bölgelerdeki iklim ve süreç farklılıkları sebebiyle ne bu takımların yönetimleri baki kaldı, ne binaları, ne futbolcuları, ne de taraftarları…
Aklıma gelenler Vanspor, Diyarbakırspor, Batman Petrolspor… Bunlara yenileri bir türlü eklenemedi. Oradaki insanları futbola bağlayacak adımlar atılmadığı gibi, bu takımlar da kaderlerine terk edildi. Diyarbakırspor, o zamanki iktidar partisinin desteklemeleriyle Süper Lig’e adım atmayı başardı ancak bu suni ve samimiyetsiz destek Diyarbakır halkından pek ilgi görmedi. Herkesin hatırladığı bir Bursaspor maçı vardır. Bursa’da da, Diyarbakır’da da farklı farklı birçok olay meydana gelmişti. O zaman bu insanları birbirine düşürense maalesef mevcut devlet politikalarından başka bir şey değildi. Şimdi geçmişte kalan bu tatsız olayları geride bırakacak güç ve konum mevcut. Burada da HDP’ye büyük iş düşüyor.
Kabataslak gidelim. HDP, Diyarbakır’da 10, Van’da 7, Batman’da 3, Mardin’de 5, Şırnak’ta 4, Hakkari’de 3 milletvekili çıkardı. Tulum desek yeridir, Doğu Anadolu’da da durum gayet iyi. Yani Türkiye’nin önemli bir kısmında söz sahibi artık HDP diyebiliriz.
HDP, siyasi diliyle sandıkta Batı ile Doğu’yu biraz da olsa birleştirmeyi başardı. Şimdi bu birleşmeyi devam ettirmek için belli başlı işlere imza atmak gerek. Bunlardan biri de bana göre futbol. HDP, futbolu kullanmalı. Nasıl Mahir Çayan öğrencilik yıllarda örgütlenme çalışmalarında futbol maçları organize ettiyse, HDP’li siyasiler de kentlerinin futbol takımlarını geliştirmek için uğraşmalılar. Uğraşmıyorlar demiyorum ama Türkiye’nin diğer kesimlerinde belediye başkanları ve milletvekillerinin bulundukları kentin futbol takımı için ne kadar uğraştıklarını görmeleri lazım.
Demiyorum ki İspanya’daki gibi bir Barcelona bir Athletic Bilbao haline getirin. PTT 1. Lig’de Kayseri Erciyesspor olacağına Diyarbakırspor olsun, Süper Lig’de Osmanlıspor olacağına Batman Petrolspor olsun. İşi bilen insanlardan alınacak yardımlarla Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinden çok fazla futbolcu çıkacaktır. Arsada, sokak aralarında top oynanabilen kentleri içinde barındıran bu bölgelerde önemli olan çocukları spora teşvik edecek yatırımları ve akılları bulmakta.
Bölge gençlerini Türkiye’de spor yapmaya yöneltmek de emin olun barışı getirmek kadar önemli bir iştir.
Ben bilmiyorum, aklımdan da çıkmış olabilir. Türkiye basketbol tarihinde Güneydoğu Bölgesi’nden çıkıp ses getirmiş bir takım var mı? Benim bildiği yok. Neden? Güneydoğu sulak olmadığı için mi?
Güneydoğu’dan çıkmış bir tane dünyaca ünlü yüzücü yok. Neden? Dicle ya da Fırat kanallarında yüzen çocuklar, Çeşme’de ya da Bodrum’da yüzenlerden kesinlikle daha iyi yüzüyor. Diyarbakırlı arkadaşlarla yaptığımız yüzme yarışlarında bana tur bindirmelerinden biliyorum.
Ya da dünyanın en güzel doğasına sahip Dersim’den neden dünyaca ünlü bir dağcı çıkmasın. Bunlar çok çalışma, iyi program ve çalışan bir zeka gerektiriyor. Bunların her biri Juninho’da vardı, Juninho’nun Türkiye şubesi HDP’de de var.
FIFA Dünya Kadınlar Kupası Kanada’da devam ediyor. Türkiye tabii ki bu turnuvalara katılacak seviyede değil. Kadınlara verdiği önem bilinen HDP’li yöneticilere hatırlatmakta fayda var. Bölgede kadın futbol kulüpleri kurulması için önayak olun. Kadınları topluma kazandırmanın, erkeklerden aşağı değil hatta birçok alanda üstün olduklarının hatırlatılması için futbol harika bir araç olacaktır.
Gaziantep’te HDP başarılı oldu. Gazikentspor, Kadınlar 1. Ligi’nde Gaziantep’i temsil ediyor. Yanı başınızda bir örnek duruyor. Bölge siyasetine bu kadar etkin olmuşken kadınları her alanda topluma kazandırmak artık elzem olmuşken, Gazikentspor örneğini Diyarbakır ya da başka bir kentte uygulamamak için hiçbir sebep yok.
Kadınların daha öncelikli olarak dahil olacağı sporlardan biri de voleybol, tenis ve basketbol…
Biraz yurt dışına çıkalım. Sırbistan, Hırvatistan, Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin spor alanlarında kadınları ve çocukları nasıl yetiştirdiğine bakmak gerek. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi neredeyse bu ülkelerin spor bakanlıklarının bütçeleriyle yarışır düzeyde, bu sebeple Diyarbakır ve çevre illerin zaman içinde değişen yüzüne sporu da eklemek gerek.
Futbola geri dönmek gerekiyor. Geçtiğimiz sezon Ziraat Türkiye Kupası’nda Cizrespor-Göztepe maçı oynandı. Cizre’de oluşan kalabalık ve stadın yapısı bana gerçekten şirin gözüktü. Ancak maçın başında gelişen olaylar ve maç sonunda Göztepeli bir futbolcunun açıklamaları gerçekten üzücüydü. Orada atılan sloganlar ya da posterleri tartışmıyorum. Onların her biri birer done, değişebilir. Orada beni korkutan nefret oldu. Cizre’de yaşayan insanların, İzmir’den gelen bir takıma duyduğu nefret… İzmir’e nefret, Batı’ya nefret… Böyle uzayıp gider.
Güneydoğu bölgesini temsil etmek için TBMM’ye adım atmış insanların bu konulara yoğunlaşarak futbolu kullanmaları gerek. Futbol dediğimiz kavram bizim ülkemizde insanları çok kolay ayrılabilirken, çok kolay da bütünleştirebilir. Batı ile iletişimde spor dallarının bu yönünü kullanmak HDP’den benim beklentimdir. Emanetlerimize sahip çıkacağını söyleyenler, emanetim bölgenizde sporun gelişmesi için atılacak adımlardır.
Umarım başarılı oluruz.