ŞEHİR TELLALI New York - Londra - Roma |
Şairin derdi okuruna bir yücelme anı, bir ilelebet hediye etmektir. Halbuki tek ilelebet, varsa yoksa o “...henüz yazılmamış olandır.” Hani hep yazılmayı vaat edip duran. Şair de okur da karşısında yenik yanık bir trajedinin düşmüş kahramanını bulur eninde sonunda çaresiz.
Tate Modern müzesinde, karşımda New York’ta, babamın kuşağı diye öğrendiğim ressam Robert Rauschenberg’in ünlü “Transfer Çizimleri”. Ressamın 35 yaşında – ömrünün “Dante gibi ortasındayken”- yaptığı, Dante Alighieri’nin “Muhteşem Komedisi”nden yola çıkarak yarattığı otuz dört tablo.
Rauschenberg’i ressam yapan, onu donanmada deniz erliğinden Black Mountain kolejine taşıyan, Paris’te Academie Julian’de tanıştığı ilk eşi Susan Weil’le kısa süren ve bir oğul sahibi olmasıyla birlikte son bulan evliliğin akabinde, cinsel kimliğini kabullenip, homoseksüelliğini ilan ettiği döneme ait eser.
“Muhteşem Komedi”nin “Cehenneme İniş” bölümünde bir köşede Dante, boksçu şortu giymiş, Muhammed Ali gibi dinelmiş güldürüyor bakanı. Her biri Dante’nin cehenneminde karşısına çıkan karakterlerin güncelleştirilmiş, 1958-1960’lı yıllarda Amerika’nın homofobi içindeki dünyasına uyarlanmış hayat manzaraları : Başta “Yalancılar” var, sonra “çıkarcılar,” sonra sırayla geliyor cehennemin kürek mahkumları: “zenginlerin ve sonradan zenginlerin şımarık çocukları,” “sanat düşmanları,” “sanata zarar verenler”, “işgüzarlar”, “yaltakçılar,” “çarpıtanlar,” “düzenciler”...
Tablolar, gazetelerden ve dergilerden kesilmiş kupürlerin, haberlerin, fotoğrafların, imajların üzerlerine çözücü madde sürülmesi yoluyla ıslatıldıktan sonra kalemle karalanarak tuvale aktarılması tekniğiyle yapılan Rauschenberg’in verdiği isimle “transfer çizimleri.” Çocukken bozuk para imajını kopyalamak için hepimizin yaptığı, üzerine konulan kağıdı kurşun kalemle karalama tekniğinden geliştirilmiş “transfer çizimleri” 1960’larda “ipek perde” (silk screen) adıyla ünlenerek sanat dünyasını etkisi altına alan tekniğin ilkel biçimi.
Rauschenberg’in tabloları bu şekilde kopyalanan imajların, astronotlar, yarışan arabalar, John Kennedy ve politikacılar, televizyon haberleri, helikopterler, paraşütlerle dolu üst üste, peçe üzerine peçe geçirilmiş izlenimi veren esprili hayat kargaşası günlükleri. Ressamın imajını kendi yaratmasının yerine var olan imajları kullanmasıyla yaptığı tablo.
Yirmi birinci tablo yolsuz politikacıların katran nehrinde kaynamaya atıldıkları kısım. Dante’nin harman çatalı ve şeytan tırnaklarıyla katranı karıştıran cinlerinin yerinde Rauschenberg’in fotoğraftan kullandığı gaz maskeli milli güvenlik askerleri var.
On dördüncü tabloda, “Yedinci Katın Üçüncü Halkası” kısmında Dante’nin sıcak kum üzerinde sonsuza dek yürümeye mahkum edilmiş günahkarlarının yerine Rauschenberg kendi ayak izlerini kopyalamış. Bu cehennem katının müdavimlerini sanata karşı şiddete başvuranlar olarak tanımlamış.
Keşifleri, sorgulaması, özgür ve özgün çalışmasıyla hayatının son anına kadar süren üretkenliğiyle Amerikan resim sanatının yolunu tümüyle değiştiren bir ressam Rauschenberg. Uzun yıllar işbirliği yaptığı,bir ara sevgilisi de olan, bale sanatçısı ve koreograf Merce Cunningham ve besteci John Cage sayesinde resmine şiirin yanında müziği ve dansı dolayısıyla hareketi de eklemeyi deneyen Rauschenberg’in Dante serisini ilk New York’ta Modern Sanat Müzesinde gördüm. Şimdi Londra’da izlerken etkisi yine aynı üzerimde.
Zamanının cesaretine sahip bir kararlılıkla sanat dünyasına meteor cesametiyle düşen yaratıcılardan Rauschenberg. Şiirinde ebediyet vadeden şairin trajedisinden aldığı kuvvet, onun tuvaliyle ebediyet vadeden ressamın trajedisi. Resmi tuvalden çıkarıp müzik, şiir ve dans ile birleştirerek hayatın tam ortasına yerleştirme kudretine o yüzden sahip eserleri.
Rauschenberg 1964’de, Merce Cunningham dans grubuyla turnede iken Venedik Bienali’nde ressam ödülünü alan ilk Amerikalı sanatçı oldu. Ödül o tarihte pek çok eleştirmeni kızdırdı. Rauschenberg ise kendisini tekrarlamama gerekçesiyle, ödülü almasının akabinde, New York’taki yardımcısını arayıp stüdyosunda kalmış bütün “ipek perde” tekniğiyle yaptığı eserleri imha etmesini istedi. Eserlerine kaydettiği bu cesareti sayesinde kendinden sonraki kuşaklara birleştirici, çoğulcu, sınırlara, duvarlara karşı, özgür uçuşlara, keşiflere bağımlı yepyeni ifade alanlarının yolunu açtı.
“Peçelendirilmiş” tabloları, onun bu bakışı ile, geçen ve geçmekte olan zamanı ona başkaldırarak kayda geçiren belgeler. Kitlesel hale getirilmiş görüntüleri yeniden elle çizilmiş sanat eserlerine dönüştürme çabasıyla dolu. Çöpe atılan imajları çöpten kurtarma denemesi. Şeytanlaştırılan cinselliğin yeniden insanlaştırılması girişimi. Zaman karşısındaki mahkumiyeti ve trajik akıbetinin bilinciyle kuvvet kazanan şiirler gibi.