ŞEHİR TELLALI New York - Londra - Roma |
Çok dilde aynı ses, aynı nefes. Verdiği acıdan zevk duyan, imha ederek, katlederek, yakan, yıkan. Tarihi kendine ait olmayan toprak, mal mülk ne varsa yağmalayıp gasp etmek, hak sahibini yok edip, sürmek, öldürüp, çoluk çocuk kadın bebe demeden bombalamak, gazlamak, kurşunlamak, taramaktan ibaret. Rüşvet alıp rüşvet dağıtarak suç ortaklığı ile yöneten. Herkese göstere göstere işlediği insanlık suçunu kurbanının üstüne atan, görünmediğine inanan, gösteren olursa höt zötle korkutan, susturup yok eden, çalıp çırpan, bölen, parçalayan, birini berikine düşman edip nefreti kızıştırarak hedef şaşırtan, dağıtıp atıp saçan, herkese düşman, bütün işi komplo kurup çaldığı minareye kılıf hazırlamak olan, yarattığı cehennem, sebep olduğu acılardan zevk duyan ki o: İnsana ihanetten ibaret o! O; pek çok dilde , xayîn, la haine, heinous yani haindir. Ömrünü nefrete vakfederek tüketir.
Onun acıdan aldığı zevkle hükmedişini, Fransız devrimi arifesinde, Paris’in kanlı ortamında hapisken yazdığı hikayelerle Fransız aristokratı Marquis de Sade, bütün korkuya inananlara bağışladığı kendi adı Sadizm ile anlatır.
1937’de, 26 Nisan günü, herkes kasabanın ortasında pazar alışverişindeyken, Bask kültürünün en eski yerleşim yeri, İspanya’nın kuzeyinde, Bask dilindeki adıyla Gernika kasabasını bombaladı o. Cumhuriyet yanlısı halka karşı, Katolik dini değerlerine dayanan monarşiyi yeniden kuran milliyetçi diktatör hain Francisco Franco’nun emriyle. Alman ve İtalyan faşist savaş uçakları taş üstünde taş bırakmamacasına, yerle bir ettiler Gernika’yı. Bombardıman yakıp yıktı duvarları, imha etti silahsız, savunmasız çoluk çocuk bütün kasabayı. Ve Nazilerin bütün dünyayı içine sürüklediği topyekûn savaşta kullanacakları “tümden imha taktiğinin” denendiği ilk hedeflerden biri oldu Gernika.
Dönemin ressamı Pablo Picasso, o tarihte Paris’te mülteci. Ülkesi İspanya’ya 1934’den beri dönmemiş. Franco rejiminin devirdiği Cumhuriyet hükümeti tarafından, Prado müzesinin sürgündeki fahri direktörü olarak 1937 Paris Dünya Sanat fuarında İspanya’yı temsil edecek tablonun ressamı seçilmiş.
Gernika’nın bombalandığını duyan şair Juan Larrea, aynı gün Picasso’yu ziyaret edip duyduklarını anlattığında ressam fuara hazırladığı projeyi iptal edip, yerine bu vahşi, acımasız bombardımanı resmederek tarihi tuvalinde ebedileştirdi. Bugün bütün dünyanın barış sembolü olarak nitelendirdiği, nefreti, haini ve savaşı gösteren eseri, kendi dili İspanyolca’nın “Guernica” diye bildiği kasabanın resmini tam otuz beş günde tamamladı Picasso.
Basklı Gernika’nın yıkılan duvarlarını bir duvar resmiyle dikti tarihin önüne. Gri siyah beyaz tonlarıyla karanlık manzara, Picasso’nun kendi ifadesiyle : “nefret kusan askeri yönetim sayesinde İspanya’nın acı ve ölüm okyanusunda batışıdır”.
Madrid’de Kraliçe Sofia müzesinde milyonlarca ziyaretçi önünde “Guernica” şimdi her gün, hala imhaya devam eden nefretin öldürdüğü masum bebeleri, savunmasız çaresiz anaları, yakıp yıktığı hayatı, Dicle kıyısından İdlip’e, yayın yasağını müze duvarlarıyla birlikte aşarak, hayatın içinden şehir şehir, kasaba kasaba, gün gün, an an aktarıyor.
Tablonun sol tarafında duvarsız yıkıntı o oda. Ortasında, ölü bebesini kucaklamış ağıt yakan ana. Üzerinde gözleri fal taşı bir öküz başı. Yanında vurulmuş acıyla can çekişen at. Dili hançer. Haykırış halinde. Tepesinde nazar taşı dev gözü. Dikik, iz üzerinde. Ortasında gözbebeği yerine işkence odasının sorgu ampulü. Atın gövdesinin üzerinde kafatası ölüm. Altında paramparça kırık tüfeğinin ucundan çiçek fışkıran bir şehit. Süngüsü üstündeki atın içini dışını deşercesine. Pencereden içeriye elinde bir lamba ile süzülen hemşire çaresiz umut. Sağ tarafından yukarıdan ve aşağıdan onu saran alevlerin dehşetiyle yanıp yakılan, sağ eli bombardıman uçağını andıran kadın. Kenarda bir çıkış yeri, karanlığa açılan viran kapı.