New York-Londra-Roma ŞEHİR TELLALI |
Aşk uğruna savaşan kadınları, Meksika devriminde ünlenen La Adelita şarkısı anlatır. “Benim için ağlama sakın” mısrasıyla sona eren. Aynı mısra o devrimin sesini, “Ağlama benim için, Arjantin” dahil pek çok şarkının içinde yaşatır durur o gün bugündür.
Cumartesi sabahı belli. Roma’da, İspanya meydanındaki bizim kemancının tellerine takılmış şarkı. İspanyol merdivenlerin dibinde Pietro Bernini’nin Batık Tekne çeşmesinde akan suyun tanecikleriyle birlikte müzik, parke taşlarının üzerinde dansedercesine zıp zıp zıplatıyor gelen geçeni.
Bir, fişekliklerini kuşanmış, elinde tüfeği, mısır yüklü arabasını devrime sürerken, yüzündeki aşk acısını sombrerosunun gölgesinde saklayan Meksikalı eksik şimdi. O da birazdan fırladı fırlayacak kemanın bağrından.
“Adelita, benim karım olsa
Alırdım ipek bir elbise ona
Götürdüm onu barakaya dansa”
Roma sokaklarında ses, güneşle sürekli yıkanan bina duvarlarındaki turunç rengi kireç ve yerdeki parke taşında yankılandığında, kristalin kırıp gökkuşağı renklerine ayrıştırdığı ışıktan farksız. Rengarenk sarıyor kulağı Adelita’nın bayrağı.
“olur da Adelita düşerse
Bir başka adamın peşine
Arkasından giderim ben de
Karada ve denizde
Denizdeyse bir savaş gemisiyle
Karadaysa bir askeri trenle.
Bu acımasız savaş sona erdiğinde
Birlikler kamplarına dönünce
Aglayan bir kadının sesinde
Bir dua yükselir
Kampın içinde
Ve son sözleri duyulur
Ölmekte olanın
Adelita,
benim için ağlama sakın.”