Son kozmik ışınlama Trump'tan: SARS-CoV-2 virüsünü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Çin Halk Cumhuriyeti ile işbirliği halinde üretmiş.
İddiasına göre Çin, Trump'ın ikinci kere başkan seçildiğini görmek istemiyormuş. Bu nedenle de dünyada (4 Mayıs 2020 itibarı ile) 3.5 milyon küsur insana bulaşan (Türkiyede 126 bin küsur) ve 247 binden fazla insanın ölümüne (Türkiye'de 3, 397) neden olan virüsü, Çin ve DSÖ, ha gayret-bi gayret çalışıp çabalayıp kendisini mahvetmek üzere laboratuvarda üretip her yere bulaştırmışlar (İstatistikler Johns Hopkins University Coronavirus Resource Center'dan). Böylelikle yaklaşık 6.5 ay sonra, 3 Kasım 2020 Salı günü yapılacağını umduğu ABD seçiminde başkan olmasını önlemeyi amaçlıyorlarmış. Paranoyak olacak kadar zeki biri mi pek emin değilim ama her neyse iddiası bu ve tabii, karşı ceza olarak ABD, Dünya Sağlık Örgütü'ne üyelik borcunu ödemeyecek (hatta üyelikten çıkacakmış).
Bundan önceki insan üretimi SARS-CoV-2 hipotezi yine WhatSapp'tan galiba iki hafta önce yayılmıştı. Şimdilik şahsıma ulaşan komplo kuramlarını eş-dost ile kavga etmek pahasına başarıyla alaşağı eden ben ve asırlar önce Boğaz sırtlarındaki üniversiteden birlikte mezun olduğum mühendis arkadaşım Morris bu alanda birlikte ciddi başarı elde etmiştik. Geçen hafta başında yepyeni bir insan-üretimi kuramına zaaf gösteren sevgili Morris arkadaşımın notu ise beni alt etmeyi başaramamıştı.
Morris grubumuza şöyle yazmıştı: "Komplo teorilerine karşı olduğumu birkaç defa söylemiştim; bu ortamda ancak yavaş yavaş, toz duman dağıldıkça Çin komplosu ciddiyet kazanıyor gibi. Bekleyelim de görelim."
Dizginleri bıraktı diye Morris'i ayıplamama az kalmıştıki, durakladım. Arkadaşımız uzaklarda; bir 1 Mayıs günü herkesin rahatça sokaklara döküldüğü, aklınca-gönlünce konuşup-koşturup bağırdığı, cezaevinin neredeyse olmadığı, demokratik bir ülkede yaşıyor epeydir. Yaşlarımız da çoktan kemâle erdi, ne zaman toprağa karışacağız, bu mutlu gün gerçekleşmeden birbirimizi bir daha görebilecek miyiz kim bilir, diye düşünüp, "onu olsun kızdırma" diye tembihledim akıl-kalbime.
Tam kendimden, eh, Covid-19 hastalığına olmasa da komplolara karşı geliştirdiğim bu direnç nedeniyle oldukça memnun, çeşitli e-yazılar, iddialar, kağıt ve romanlar arasında geziniyor; Türkiye koronasının daha başlangıcında, mart başı elektronik abone olduğum gazeteyi sadece üç gün okuyabilmiş, ama internetin koronasını hatim indirmişken bir iki gün önce WhatsApp hesaplarımdan birine şu kerli ferli Japon beyin haberi düşmez mi?
Üstelik Nobel ödüllü imiş. Özetlemek yerine, şöyle, "kes, kopyala, yapıştır" yaparsam daha kolay olacak:
Honjo Tasuku WhatsApp'a yazmış:
"Bugüne kadar olan tüm bilgi ve araştırmalarıma dayanarak Koronavirüs'ün doğal olmadığını yüzde 100 güvenle söyleyebilirim. Yarasalardan gelmedi. Çin bunu üretti. Bugün söylediğim şeyin şimdi veya hatta ölümümden sonra yanlış olduğu kanıtlanırsa, Japonya hükümeti Nobel Ödülü'mü geri çekebilir. Fakat Çin yalan söylüyor ve bu gerçek bir gün herkese açıklanacak."
Uzunca bir yazı ve yaratıcısı öyle marifetli ki bilimci, hakkında kendince epey ikna edici bir Wikipedia maddesini de "haberine" ekleyip, çarpıcı hikâyesine kanıt oluşturmuş. Çarnaçar inandım. Kendimi bile inkar edip çokluklara karıştım. Ne koskoca, saygın, Nobelli Honjo Tasuku, ne de, derhal "bu gerçek bir insan mı ve gerçekten Nobel ödüllü mü" diye başvurduğum Wikipedia makalesi yalan söylerdi herhalde:
"Tasuku Honjo (本庶 佑, Honjo Tasuku , doğumu 27 Ocak 1942). Kyoto Üniversitesi'nde Japon doktor-bilimci ve immunolog (bağışıklık usistemi uzmanı). Amerikalı doktor James P. Allison ile birlikte 2018 Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülü'nü, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine etkili bir şekilde saldırmasını sağlayan immün kontrol noktası inhibitörlerini keşifleriyle layık görüldüler. Bu keşif sayesinde agresif cilt kanseri malign melanom ve akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kansere karşı etkili immünoterapi ilaçları geliştirildi. Dünyaca ünlü başka önemli çalışmalarının yanısıra "programlı hücre ölümü protein 1 (PD-1)" tanımlamış olması ile ünlüdür...." (wikipedia) |
Hazır Morris kalabalıklara karışmaya karar vermişken- "Benimki de bir tür bağnazlık. Komplolardan şu sonuncusu gerçek olmalı. Üstelik Dr. Tasuku Honjo 4 yıl Wuhan laborotvarında çalışmış ve Nobel ödüllü."
Üstelik WhatsApp mitini yaratan becerikli şeytanın makalesi pek kısa da değil. Önce kuzenlerimde denemeye karar verdim, aralarında 3 akademisyen doktor var, birinden biri mutlaka bir laf eder.
Ne münasebet efendim. Yolladığım yazı iki gün kuzenlerimin telefon -WhatsApp hücrelerindeki raflarda rahatsız edilmeden durdu- oturdu, okundu ve sesini çıkarmadı.
Ta ki evvelki sabah bir başka işgüzar kuzen aynı komplo mesajını tekrar WhatsApp'a koyana kadar. Gel gör ki geçen zaman zarfında ben, bunun, doğrularla yoğrulmuş "pek iyi" bir gerçek-dışı haber olduğunu, doktorun Wuhan'da hiç çalışmadığını, hatta oraya ayak basmadığını başka kanallardan keşfetmiştim. Kuzenler grubuma, yeni malzemeyi, tarladan taptaze kopmuş olumsuzlayıcı bilgiyi vakit geçirmeden yolladım. Ne de olsa 3 kadın akademisyen doktor tarafından küçümsenmek istemiyordum.
Ezcümle diyeceğim şu: Siz, siz olun, son zamanlarda epey sık esen komplo rüzgarları ile uçmayın. Önümüzde daha epey uzun aylar, hatta belki yıllar var (İspanyol gribi 1918-1921 arası tam 3 yıl sürmüştü). Kısa süre önce okuduğum bir haberde SARS-CoV-2'nin bizi rahat bırakabileceği tarih olarak 2025 Kasım ayına işaret ediliyordu.
Pek hoştur komplo teorileri: Heyecan, sırra bürünme. Kulaktan kulağa fısıldamalar. Ruslar Amerikalılara karşı, Çin dünyayı alt etmek, Amerika zenginliklerini, Trump kendini korumak için üretti. "Aman benden geldiğini söyleme", "Sakın başkalarına söyleme"ler...
Siz, siz olun aklınızı başınıza toplayıp sağdan soldan esen hava akımlarına kapılıp fazla yüksekten uçmayın; hatta doğanın bu azizliği/intikamı/daha doğrusu, iyiliğini de unutmayın. Açlık, yoksulluk, işsizlik pahasına; ama iyi ki dünya bir an için durdu; bir süre için doğa, insan katliamından, kirinden, açgözlülüğü ve oburluğundan kurtuldu.