Yunanlar her konuda iki hatta üç cepheye ayrılmakla ünlüdür.
Antik Yunan medeniyetindeki Helen kentleri arasında yaşanan kanlı savaşlar bir yana, yakın siyasi tarihindeki bu bölünmeler hem 1919-1922 Anadolu işgali döneminde, hem de en korkuncu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra patlak veren iki ayrı iç savaşta (1946-1947) yaşanmıştı.
Yakın siyasi tarihinde Yunanistan'daki kardeş kavgalarındaki baltaların toprağa gömülmesine rağmen, her medeni ülkede olduğu gibi şimdilerde siyasi partiler arasında doğal çekişmeler var.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'in Yunan ve Kıbrıs (Rum) parlamentosundaki konuşmaları da Helen aleminde benzeri bir bölünmeye neden oldu.
Zelenski, Yunan parlamentosundaki konuşmasına Yunan Komünist Partisi (KKE) ile aşırı milliyetçi "Helen Çözümü" parti milletvekilleri katılmadı. Gerekçe olarak her ne kadar "tarafsız olunması gerektiği" gösterildiyse de bu iki partinin ayrı ayrı nedenlerle Rusya'ya duydukları sempatiden kaynaklandığı bilinen bir gerçek.
Zelenski Yunanistan Cumhurbaşkanı Ekaterine Sakkelaropoulou'nun da yer aldığı Yunan parlamentosunda yaptığı konuşmasında Yunanların gönlünü alacak ifadelere ağırlık verdi.
Yunanistan'ın Osmanlı yönetimine karşı ayaklanmasının başlangıç noktası olan ve Yunan asıllı üç Odessalı tarafından kurulan "Filiki Eterya"nın Yunanistan'ın bağımsızlığında oynadıkları rolü anımsattı. "Ukrayna'nın bağımsızlığı ve kurtuluşu için de benzeri bir 'filiki eterya'nın Yunanistan'da kurulmasını ve Yunanların Osmanlı'ya karşı ayaklanmasında kullandıkları "ya istiklal ya ölüm" sloganlarının şimdi Ukrayna'da kullanıldığından söz etmesi yunanları duygulandırdı.
Zelenski, facialara sahne olan Mariopol'de Odessa'dakiler dahil 100 binden fazla Yunan kökenli Ukrayna vatandaşının bin yılı aşkın bu bölgelerde yaşadığını ve onların da kurtarılması için Yunanistan'ın yardımını istedi.
Ayrıca süper güç Rusya'ya direnen Ukrayna savaşçılarını, antik Yunan'da Pers ordularına karşı direnen Ispartalı 300 savaşçıya benzetti. Hatta Yunanların Ukrayna'nın Hristyan ortodoks dinine kavuşmasındaki oynadığı baş rolü anımsattı. Ve bu konuda Yunanistan'a teşekkür etti.
Yunan yorumcular, Zelenski'nin İngiltere parlamentosunda Winston Churchill'in ifadelerine atıfta bulunmasına İngilizleri ne denli duygulandırdıysa, Yunanların da milli gururunu okşamak istediğine dikkati çektiler.
Ancak Yunanların "milli gururunu okşayan" bu duygusal konuşmanın getirdiği "rehavet" fazla uzun sürmedi.
Çünkü Zelenski'den sonra sözü alan -Nazi taburu olarak da anılan- Azak taburu iki üyesi, Yunan parlamentosunu ikiye böldü.
Kendilerini "Helen kökenli" olarak tanıtmalarına ve Yunanistan'dan yardım eli uzatmasını isteyen, biri yüzü kapalı diğeri yüzü açık, iki kişinin üyesi olduğu Azak taburu Dombas ve yöresinde yaşayan Rus azınlığına karşı "faşizan katliamlarıyla" tanınıyor.
İki tabur üyesinin söz almasını protesto eden sol eğilimli bazı milletvekilleri salonu terk ederken ana muhalefet radikal sol SYRİZA milletvekilleri Zelenski'nin konuşmasını alkışlamayı reddetti. SYRİZA lideri Aleksis Tsipras iki tabur üyesinin söz almasını "utanç verici" olarak tanımladı.
(Yunanistan her şeye rağmen üyesi olduğu AB'nin aldığı kararlar çerçevesinde 12 Rus diplomatı "persona non grata" ilan etti. Ayrıca Mariopol'deki katliamı uluslararası Lahey ceza mahkemesine taşıma kararı aldı.)
Zelenski'nin Kıbrıs (Rum) parlamentosunda yaptığı konuşması ise Rum lider Nikos Anastasiades tarafından "beklediğimiz gibi bir konuşma olmadı" şeklinde yorumlamakla hoşnutsuzluğunu dile getirmek istedi. Bu da Zelenski'nin yabancı parlamentolarda yaptığı bütün konuşmalarından sonra yapılan açıklamaların "ilk ve en olumsuz" yorumu oldu.
Kıbrıs (Rum) komünist partisi AKEL milletvekilleri de de aynı Yunanistan'daki komünist parti gibi Zelenski için düzenlenen özel oturumda yer almadı. Bu parti de "tarafsız olunması gerektiği" gerekçesini gösterdi.
Ancak Kıbrıs'taki muhafazakâr kesim ve basını, Ukrayna'nın Rusya tarafından işgalini, "Türkiye'nin 1974 Kıbrıs harekatına benzettiği için" Zelenski'nin konuşmasının en azından bir -iki cümle ile- böyle bir "benzetme yapmasını" bekliyordu..
Ama Zelenski Kıbrıs konusuna hiç girmedi. Kıbrıs'ta parası olan Ruslara "golden visa" olarak tanımlanan uzun süreli oturma izinlerin ya da vatandaşlık verilmemesini; Rus gemi ve yatlarına Kıbrıs limanlarına yanaşmasına izin verilmemesini talep etmekle yetindi.
Zelenski'nin Kıbrıs konusuna hiç değinmekten konuşmasını bitirdikten sonra sözü alan Rum parlamento başkanı ise "Rusya ile Türkiye'yi komşu ülkelerine karşı aynı yöntemi uygulamakla" suçladı.