Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, geçen hafta içinde Kahramanmaraş merkezli deprem felaketiyle ilgili özel bir rapor yayımladı.
Kurumun internet sitesinden de paylaşılan 142 sayfalık raporda, deprem bölgesinde yaşananlar, eksiklikler ve yapılması gerekenler sıralandı.
Raporda, en çok tartışılan iki kurumdan AFAD'la ilgili ciddi eleştiriler ve eksiklikler yer alıyor. Başlıkları şöyle özetlemek mümkün:
* AFAD'ın müdahale kabiliyetinin hızlandırılması için mevzuat düzenlemesi yapılmalı.
* AFAD'ın bir koordinasyon birimi olduğu dikkate alınarak yetki ve sorumluluklarının orantılı, insan gücü kapasitesiyle uyumlu ve etkili bir koordinasyonu sağlayacak şekilde belirlenmesi uygun olacak.
* AFAD'ın yatay bir yapılanmaya geçmesi, yetkilerinin artırılarak herhangi bir afet anında müdahale kabiliyetinin hızlandırılması ve artırılması için gerekli mevzuat düzenlemesinin yapılması yararlı olacak.
* AFAD'ın yetki ve sorumluluklarında değişiklik yapılmalı.
* Tecrübeli personelin muhafaza edilmesi için tedbir alınması gerekli.
* Hem ulusal düzeyde hem yerel düzeyde görevin gerektirdiği kadroların istihdamının sağlanması ve tecrübeli personelin muhafaza edilmesi için tedbir alınması gerekli.
* Başta AFAD il müdürlükleri olmak üzere merkezi kurumların yerel teşkilatların yapısının güçlendirilmesi.
* Yerelde yeterli müdahale, arama kurtarma, hasar tespit ve ilk yardım konularında hizmet verebilecek teknik personel ve uzmanın olmaması özellikle müdahale ve hasar tespiti konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Belediyelerin yanı sıra, başta AFAD il müdürlükleri ile afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlükleri olmak üzere merkezi kurumların yerel teşkilatlarının afetlere müdahale kapasitelerinin araç-gereç, bilgi birikimi ve uzmanlık bağlamında artırılarak yapısının güçlendirilmesi gerekmekte.
* Kahramanmaraş depremleri; afet ve acil durum yönetiminde merkezi ve yerel kamu kurumları ile kamu dışı aktörler arasındaki iş birliğinin; sorumluluk, uzmanlık, bilgi, kaynak ve iletişimin paylaşılmasının gerekliliğini kanıtlamıştır. Afete müdahale esnasında yaşanan aksaklıklar değerlendirilerek olası yeni bir afet öncesinde bu aksaklıkların giderilmesine yönelik önlemlerin alınması ve bölgenin afet müdahale kapasitesinin geliştirilmesi önem arz etmekte."
Raporun tamamı bu linkte.
Büyüteç'e, yakın zamanda kaleme aldığım yazılar nedeniyle sadece AFAD'la ilgili olan bölümünü alıntıladım. Diğer bölümler de en az AFAD kadar kıymetli.
Raporun göz atıldığında, AFAD'ın deprem sürecindeki faaliyetlerine yönelik ciddi ve kapsamlı eleştiriler mevcut. AFAD'la ilgili anlatılanların tamamı, kurumun deprem sürecindeki eksikliklerinin, organizasyonsuzluğunun, yetersizliğinin ve liyakatsizliğinin aynası.
Doğrusunu söylemek gerekirse; raporun kapağında Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın logosu olmasa, muhalefetçe ya da muhalif bir STK'nin kaleminden çıktığını düşünmek yanlış olmayacak.
Bu arada teşkilat şeması çerçevesinde doğrudan Cumhurbaşkanı'na bağlı olan Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın eleştirilerine hedef olan AFAD'ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sorumluluğunda olduğunu bir kez daha altını çizeyim.
Başkanlığın söz konusu raporu hazırlaması, "perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir" misali seçime iki aydan az zaman kala, özellikle AKP içinde yaşanacakların da sinyalini veriyor, kanımca.
Sinyalin oluşmasını sağlayan süreci anlayabilmek için hafızlarımızı, depremin yaşandığı 6 Şubat'tan bu yana yaşananlar kapsamında beraberce tazeleyelim:
"Asker sahaya neden çıkarılmadı?" eleştirilerinin yoğunlaşması üzerine iktidar yanlısı sosyal medya hesaplarından "sokakta asker" görüntüleri paylaşılmaya başlandı. Oysa görüntülerdeki askerler, planlı şekilde depremzedeye yardım için sokağa çıkan birlikler değildi. Bölgede yerleşik konumdaki askeri birlikler, karargâh dışında ikamet eden TSK mensuplarının durumlarını tespit etmek amacıyla dışarı çıkmışlardı. Bir bölüm asker de İçişleri Bakanlığı bünyesindeki jandarma ekipleriydi. Bakan Soylu'nun talimatıyla genel güvenlik kapsamında sokaktaydı. Dolayısıyla "TSK'nın sokağa çıktığı" bilgisi doğru değildi.
Bir küçük notu aktarayım: Kızılay'ın çadır satışı konusu ve bu konuda "bombanın patlayacağı" Cumhurbaşkanlığı'nca biliniyordu. İddiaya göre, Kızılay AFAD'a da parayla çadır satıyordu. Bu durum İçişleri Bakanlığı'nın bilgisindeydi. Bu konu henüz gündemde yokken, bir gün İçişleri Bakanlığı'ndan Kızılay'a bir telefon geldi ve "sempatik kanal" üzerinden kurulan temasla para karşılığı çadır satış konusu soruldu. Kızılay'dan yapılan geri dönüş sonrasında olayın detayları İçişleri Bakanlığı'nca bilgi notu haline getirildi ve "yukarı"ya yani Cumhurbaşkanlığı'na sunuldu. Notun, Cumhurbaşkanlığı'nda hangi üst düzey isme gönderildiği biliniyor.
Bilgi notuyla birlikte Cumhurbaşkanlığı, süreçten bilgi sahibi oldu. Zaten birkaç gün sonra da olay kamuoyuna yansıdı. Son gelişmelerle bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın performansından hoşnut kalmadığı AFAD konusunda harekete geçtiği biliniyor. Soylu'nun ise AFAD'a yönelik eleştirileri haksız bulduğu söyleniyor.
Buraya kadar okuduklarınız herhangi bir komplo teorisi değil, tam tersi bilgi içeren bir analiz.
Büyüteç'te daha önce de yazmıştım. İktidar partisi içindeki "siyasi yarış" biliniyor. Özellikle Soylu ile Akar arasında… Soylu'nun, Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ı parti içindeki siyasi rakipleri olarak gördüğü sır değil.
Deprem merkezli yaşananlar çerçevesinde yarın ve sonrasında daha neler ortaya dökülecek, kim bilir?
Tolga Şardan kimdir?Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi'nde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor. |