Avrupa futbolunda son yirmi yılda çevre ligler aleyhine, merkez ligler lehine ekonomik, finansal ve sportif anlamda haksız ve dengesiz rekabet UEFA eliyle giderek kalıcılaştırılıp kurumsallaştırılırken; UEFA'ya 'bu gidişe dur' demeleri beklenen çevre ligler yerine, merkez lig kulüpleri UEFA'ya karşı isyan bayrağını açtılar. Tabi ki, burada temel amaç yoksulun hakkını savunmak ya da dengesizleşen futbolu dengede rekabete taşımak veya futbolu daha adil bir oyun haline getirmek için değil, onlar Avrupa futbolundan aldıkları yüzde 60 payı daha da artırabilmek için UEFA'ya rest çektiler. Merkez liglerin en büyük on iki kulübü, UEFA futbol yapılanmasına alternatif yeni bir futbol örgütlenmesi ve yeni bir lig yapılanması oluşturmayı hedefleyen Avrupa Süper Ligi (ASL) için düğmeye bastılar.
BBC'nin haberine göre 18 Nisan 2021 günü İngiltere'den önde gelen 6 kulübün de dahil olduğu 12 futbol kulübü, (İngiltere Premier Ligi'nden Arsenal, Chelsea, Liverpool, Manchester City, Manchester United ve Tottenham; İspanya La Liga'dan Atletico Madrid, Barcelona ve Real Madrid; İtalya Seria A'dan Milan, Inter Milan ve Juventus), Avrupa Süper Ligi'ni kurduklarını açıkladı.[1]
Real Madrid başkanı Florentino Perez, Avrupa Süper Ligi'ne katılmayı kabul eden 12 kulübün "bağlayıcı sözleşmeleri" olduğunu ve "ayrılamayacağını" söylediyse de,[2] altı Premier Lig kulübü de dahil olmak üzere 12 kulüpten dokuzu, planın şiddetli bir tepkiye yol açmasının ardından daha sonra bu oluşumdan çekildiler.
Avrupa Süper Ligi projesi şimdilik, UEFA karşısında yenilmiş görünüyor. Avrupa süper Ligi'nin çöküşüne karşın üzgün ve hayal kırıklığına uğradığını ifade eden Perez, "Üç yıldır üzerinde çalıştığımız ve İspanyol futbolunun mali durumuna karşı mücadele ettiğimiz bu proje sona ermedi, beklemede" diyerek, UEFA'ya karşı meydan okumaya devam ediyor.[3]
Merkez lig kulüplerini bu oluşuma yönlendiren temel etkenler üzerinde durmalıyız.
Buraya kadar ASL'ne ilişkin gelişmeleri paylaştık. Artık, Avrupa Süper Ligi'ne ilişkin analizimize geçebiliriz.
Merkez Lig kulüplerini bu oluşuma yönlendiren temel etkenler üzerinde durmalıyız.
I. Finansal futbolun çıkarları doğrultusunda bir lig yapılanması oluşturmak
Bu amaçla;
Mevcut UEFA yapılanması, rekabet açısından sürekli gelir yaratmayı ve yeni kaynak bulmayı zorunlu kılıyor. Nitekim, bu on iki kulüp aşağıda detaylı olarak belirtildiği üzere, Avrupa'nın en borçlu kulüpleri konumunda oldukları için had safhada yeni kaynağa gereksinim duymaktadırlar. On iki kulübün toplam borçları 4.2 milyar Euro'ya ulaşmıştır.
Yüksek borçluluk, düşen gelirler ve artan zararlar, pandemik olumsuzluklarla da birleşince, kulüplerde ilave finansman ihtiyacı ortaya çıkmıştır. UEFA'nın pasta paylaşımında sergilediği açgözlülük, pandemik olumsuzlukların katalizör etkisiyle bu kulüpleri böylesi bir oluşuma itmiştir. Bu kapsamda, on iki kulüp klasik Avrupa futbol örgütlenmesi yerine, Kuzey Amerikan spor modeli bir örgütlenme temelli faaliyet gösterecek özel sermaye şirketi nitelikli bir organizasyon ile bugünkünden daha fazla gelir yaratacak bir lig yapılanmasını oluşturmak istemişlerdir.
Olayın bir diğer boyutu da, mevcut futbol gelirlerini daha fazla artırarak, bundan daha fazla pay almak ve buna bağlı kar maksimizasyonuna ulaşmaktır.
II. Mevcut borçluluk nedeniyle sürdürülebilir bir mali yapıya ulaşabilmek için yeni gelir kaynakları yaratmak
III. Oyunu ve satış stratejilerini değiştirmek
Yeni oluşum, UEFA'nın konvansiyonel kaldığını; yani gelişmeler karşısında kendisini yenileyemediğini ve klasik satış politikaları ve geleneksel örgütlenmeyle futbol pastasını daha fazla büyütemediğini (kendilerine daha fazla gelir aktaramadığını) düşünüyor. Bu bağlamda yeni oluşum,
Avrupa Süper Ligi oluşumuna karşı, on iki kulübe gelen açgözlülük suçlamaları, futbol geleneklerine saygı duyulmaması gibi nedenlerden oluşan tepkiler, kurucu kulüplerin finansal yükümlülüklerinden doğabilecek olası maddi tazminatlarla da birleşince, oluşum kendiliğinden şimdilik sönümlenmek zorunda kaldı. Bu tepkiler karşısında futbol çevresini ikna edebilecek alternatif planları bulunmayan, iyi tasarımlanmamış, sadece finansal gücü arkasına alarak (JP Morgan destekli), UEFA'ya meydan okuyabileceğini düşünen bu kulüpler, bu lige katıldıkları için taraftarlarından da özür dilemek zorunda kaldılar.
Olayın sadece merkez lig kulüplerini kapsayan bir nitelikte olması; JP Morgan'ının finansal desteğiyle çoğu engelin aşılacağının düşünülerek, olası sorunlara karşı alternatif planlar düşünülmemesi; sadece merkez lig kulüplerinin gelirlerinin maksimizasyonlarının amaçlanması; çevre liglerin bu oluşumun yedeğine alınma ihtiyacının dikkate alınmaması, dar kapsamlı bir lig yapılanmasıyla UEFA gibi çok güçlü futbol ağı ve yapılanmasının merkez lig kulüplerinin finansal çıkarlarının artırılması suretiyle, onların bu yapılanmaya sahip çıkıp mevcut futbol yapılanmasının devre dışında bırakılabileceğine inanılması; bu projenin daha başlamadan başarısızlığa uğramasına neden oldu.
[1] European Super League: Uefa and Premier League Condemn 12 Major Clubs Signing up to Breakaway Plans, http://futbolekonomi.com/index.php/component/content/article/103-manet/5208-european-super-league-uefa-and-premier-league-condemn-12-major-clubs-signing-up-to-breakaway-plans.html
[2] "European Super League: Clubs 'cannot leave', says Real Madrid president Florentino Perez'', 24 April 2021, https://www.bbc.com/sport/football/56873448
[3] Football traitor and Super League boss reveal the real killer behind $5.4b league collapse'' https://www.news.com.au/sport/football/football-traitor-and-super-league-boss-reveal-the-real-killer-behind-54b-league-collapse/news-story/70a132373ef9f1d2b201684a722ea1b3