“İnsan kimin için evlenir?
Birbuçuk yıldır evliyim, geçenlerde şu sonuca vardım: Evlilik benim için değil.”
Huffington Post’ta rastladığım, Seth Adam Smith'e ait bu sözlerle başlayan bir yazı, bana büyük şarimiz Ataol Behramoğlu’nun “Aşk İki Kişiliktir” adlı şiirini hatırlattı.
Daha önce Rainer Maria Rilke’nin “Yalnızlık Yağmura Benzer” adlı şiirinden ve Vedat Sakman bestesinden söz etmiş; hem şiiri, hem de şarkıyı paylaşmıştık. Yine beğeneceğinizi umut ediyorum:
“Karımla biz lisede, ikimiz de 15 yaşındayken tanıştık. 10 yıldır bibirimizi yakından tanıyorken daha fazla arkadaş kalmamaya karar verdik. Şunu şiddetle tavsiye ediyorum ki, en iyi arkadaşlar birbirlerine aşık olabilirler.
Ancak, en iyi arkadaşıma aşık olmak, evlilikle ilgili olarak bazı korkular yaşamama ve endişeler duymama engel olmadı. Kim ve ben evlilik kararına yaklaştıkça ayaklarımı yerden kesen korkular artmaya başladı. Hazır mıydım? Doğru tercih yapıyor muydum? Kim, evlilik için doğru insan mıydı? Beni mutlu edebilir miydi?
Sonra, bir kader gecesi, bu düşüncelerimi ve kaygılarımı babama anlattım.
Muhtemeldir ki, hepimizin şöyle anları olmuştur: Hani zamanın yavaşladığını hissettiğiniz veya havanın donduğu ve unutulmaz bir ana şahitlik yapmak üzereymişcesinize insanı içine çektiği anlar vardır ya!
Babamın kaygılarıma cevaben söyledikleri aynen benim için böyle bir andı. Tecrübeli bir tebessümle şu sözler döküldü ağzından:
'Seth, tam anlamıyla bencilleşiyorsun. O nedenle meseleyi olabildiğince basite indirgeyeceğim: Evlilik senin için değildir. İnsan kendini mutlu etmek için değil, bir başkasını mutlu etmek için evlenir. Dahası var, kendin için değil bir aile kurmak için evleniyorsun. Kayın vesairelerin için de değil, gelecekte doğacak çocukların için evleniyorsun. Sana onları büyütürken kim yardımcı olacak? Evlilik senin için değil, eşin içindir. Evlilik, evlenmek istediğin kişi içindir.'
O anda Kim’in evlilik için doğru insan olduğuna karar verdim. Onu mutlu etmek istediğimi, onu gülümserken görmek istediğimi ve onu her gün güldürmek istediğimi anladım. Onun ailesinin bir parçası olmak istediğimi fark ettim ve kendi ailem, onu ailemizin bir parçası olarak görmek istedi.
Geçmişe bakıp da kuzenlerimle oynadığı günleri hatırladığımda, onunla evleneceğimi ve kendi ailemizi kuracağımızı biliyordum.
Babamın tavsiyesi hem şok edici, hem de ilham vericiydi. ‘Bu sizi mutlu etmediyse, onu bırakın ve yenisini alın’ diyen Wall Mart felsefesinin tam tersiydi söylediği.
Hayır, gerçek evlilik (ve gerçek aşk) asla sizin için değildir. O, ihtiyaçlarını, isteklerini, umutlarını, hayallerini seveceğiniz kişi içindir. Bencillik şunu sorar: ‘Bu işin bana faydası ne?' Oysa aşk söyle sorar: 'Ne verebilirim?’
Bir süre önce karım bana çıkarsızca sevmenin ne demek olduğunu gösterdi. Aylardır, kalbim korku ve öfke karışımı bir duyguyla katılaşıyordu. Sonra, üzerimdeki baskı ikimiz için de dayanılmaz bir hale gelmeye başladığında duygular patlayıverdi. Ben duygusuzdum. Ben bencildim.
Ama benim bencilliğimi öne çıkarmak yerine Kim, harika ötesi bir şey yaptı ve bana her zamankinden daha fazla sevgiyle yaklaştı. Yaşamasına neden olduğum ızdırap ve kederi bir kenara bırakıp, beni sevgiyle kucaklayarak ruhumu yatıştırdı.
Evlilik aile içindir.
Şunu fark ettim ki babamın tavsiyesini unutmuşum. Kim’in evlilikten anladığı bana sevgi göstermek, benim evlilikten anladığım şeyse hep kendimle ilgiliymiş. Bu korkunç fark ediş beni gözyaşlarına boğdu. Ve karıma şu sözü verdim: Daha iyi olmaya çalışacağım.
Her kim ki bu makaleyi okur – evli, evlenmek üzere ya da evlenme teklifi yapmış olan – , şunu bilmenizi isterim ki evlilik sizin için değildir. Doğru aşk ilişkisi de sizin için değildir. Aşk sevdiğiniz insan içindir.
Ve paradoks gibi görünse de, ne kadar çok o insanı severseniz o kadar çok sevgi görürsünüz. Hem de sadece sizin için çok önemli olan o insandan değil, arkadaşlarından, ailesinden ve aşkınız benmerkezci olsaydı hiçbir zaman tanışamayacağınız daha nice insandan.
Gerçekten, evlilik ve aşk sizin için değil, başkaları içindir.”
Evet, geldik yazının sonuna.
Şiire hazırlıklı olmanızı istiyorum.
Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar: Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir.
Aşağıdaki ilk linkte Ataol Behramoğlu, ikinci linkteyse Ezginin Günlüğü var.
'Aşk iki kişiliktir…' Hem şairinden, hem de Ezginin Günlüğü'nden...
İyi pazarlar.
http://www.dailymotion.com/video/xckmqr_ask-iki-kisiliktir-ataol-behramoglu_music
http://www.youtube.com/watch?v=ARrT48owpcg