Puro dünyasında haz, ince zevk ve adabı muaşeret denilince akla 'Zino Davidoff' gelir.
Puro dünyasında haz, ince zevk ve adabı muaşeret denilince akla ‘Zino Davidoff’ gelir. Davidoff, Yahudi kökenli bir tütün tüccarının oğlu olarak 1906 yılında Kiev’de doğdu. Yaşamın her anını hissederek, tadını çıkararak ve dolu dolu yaşamayı iman edinmiş, tam ve kâmil bir gustoydu. Ondan, “puroyu statü sembolü haline getiren tütün imparatoru” diye söz edilir. Bir tütün duayeni olan babası ‘Henry Davidoff’, Yahudilere yönelik planlı katliamlardan kurtulmak için 1911 yılında ailesiyle birlikte ülkesini terk etmek zorunda kaldı. İsviçre’ye iltica etmeden önce Ukrayna’da tütün, sigara, pipo ve puro ticaretiyle uğraşırdı. Asıl işi ise Türk tütününden yapılma harmanlarla kendi dükkânında elle sigara sarmaktı. İsviçre’deki mülteci hayatının ilk yılında Cenevre’nin adıyla meşhur filozoflar bulvarında (Boulevard des Philosophes) bir tütün dükkânı açtı (tobacco shop). Kısa sürede bu dükkân dönemin Rus Çarı’na düşman, sürgün mültecilerin uğrak noktası haline geldi. İlk müşterilerinden birisi; Zino’nun da hiçbir zaman aklından çıkmayan, ince yüzlü, pırlanta bakışlı ve yüksek sesle Rus sigarası isteyip, babası Henry’nin parasını istemeye cesaret edemediği ‘Vladimir Ilyich Ulyanov’ oldu. Bu zat, 1917 yılında Zürih’ten özel bir trenle memleketine dönen ve aynı yıl yapılacak olan Bolşevik Devrimi’nin efsanevi lideri Lenin’di. “Puro tolerans demektir, iddiasızlık demektir ve perde arkasındaki mutluluktur. Aşırılığa ve hırsa izin vermez. Puro aynı zamanda yeryüzü nimetlerinin gelip geçici olduğunu da gösterdiği için kişiyi alçakgönüllü kılar. Puro içen adam, bir anlık mutluluğun insan ömründe ne denli büyük değer taşıdığının farkındadır. Büyük hırs ve düşlerin bir puro dumanı gibi uçup gittiğini bilir. Mutluluk peşindedir ama belki mutluluk diye bir şey yoktur, onu da göze alır...” Yukarıdaki sözler “Puro sevgisi bir kültür ve muaşeret (savoir - vivre) işidir” diyen Zino Davidoff’ a aittir. Bilinsin ve mevzuumuz sigara dumanıyla karıştırılmasın istedik.