"AKP'ye keskin muhalefet yapan Fatih Portakal beş, on gün içinde görevinden istifa edebilir."
İnanması güç ama, bu müthiş tahmin Konsensus Araştırma'nın yöneticisi Murat Sarı'ya ait. Murat Sarı bu görüşünü kısa süre önce arkadaşlarıyla özel bir sohbette paylaşıyor.
Ve bu tahmin konuşulurken, Fatih Portakal FOX TV'den istifa ediyor.
Gerek FOX TV yönetiminden, gerekse Portakal'ın kendisinden gelen açıklama, "istifa isteğinin Portakal'dan geldiği, TV yönetiminin ısrarına rağmen, Portakal'ın geri dönmediği" belirtiliyor.
Yani:
AKP döneminde yüzlerce kez yaşanan "tepeden gelen baskıyla değil, istifanın kişisel bir tercih olduğu" yönünde bir izlenim var. İlk izlenim bu!..
Ancak...
Murat Sarı nasıl oluyor da, kısa süre önce Fatih'in istifa edeceğini tahmin ediyor?.. Dün Murat Sarı ile konuşuyorum, Sarı:
"İstifası kişisel bir tercih gibi görünüyor. Bununla beraber, FOX TV yönetiminden değil de, kişi olarak çok baskı altında kalmış olabilir, bunalmış olabilir."
Sarı'nın bu sözleri üzerine yandaş medyada bazı haberler hatırlıyorum. Portakal'ın Ege bölgesindeki evi ile uğraşıyorlar, evinin üstünde dronelar uçuruyorlar. Hatta, haber sunarken, Portakal bunu birkaç kez dile getiriyor, ilgili Bakandan bilgi istiyor ancak, ne haber veren var, ne bir şey. Dronelar evini izlemeye devam ediyor.
Kısaca AKP-MHP ortaklığı Portakal'ı çeşitli açılardan rahatsız ediyor. O da, bundan sıkılıyor.
Murat Sarı yine de, tahminini neye dayandırıyor? Sarı:
"Benim bir iddiam var, gelecek yıl bence seçim var. İktidar ortakları seçime şimdiden hazırlık yapıyorlar. Fatih Portakal'ın ekrandan vazgeçmesini sağlıyorlar."
Yukarıdaki cümlede önemli sözcük "sağlıyorlar" sözcüğü. Sadece bunaltma mı?..
Portakal'ı bunaltma nedenini Murat Sarı şöyle açıklıyor:
"Fatih Portakal yüzde 33 gibi çok yüksek bir oranla Türkiye'nin en çok güvenilen haber sunucusu. Onun arkasından gelenlerle arasında 20, 25 puan fark var, o açık farkla önde."
Sarı buna ilişkin bir bilgi daha veriyor:
"Biz ankette halka sorarken herhangi bir TV adı vermedik, sadece ana haber olarak 'en çok hangi kanalı izliyorsunuz', diye sorduk. FOX ana haber yüzde 35 oranla açık ara önde çıktı. Bu da, iktidarı olağanüstü rahatsız ediyor."
Haberlerle birlikte, FOX TV ratingi patlıyor ve o rating FOX'un haber sonrası programlarını da, alıp götürüyor, genel olarak kanalı yukarıya çekiyor.
Dolayısıyla, bir TV yönetiminin bu ölçüde yüksek ratingden vazgeçmesi zor.
Şunu da eklemek istiyorum:
FOX TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk'ün başarısı, yönetimi, Fatih'i sürekli teşvik etmesi ve arkasında durmasını da vurgulamak gerek.
Bu uyumun birebir tanığıyım.
Altı yedi ay önce, Doğan Şentürk bir öğle yemeğinde beni kanala davet ettiğinde, haber toplantısına katılıyorum, oradaki ahengi, yönetimi, hoşgörüyü, birbirine yardımı gözlerimle gördüm.
Bunun dışında bazı uçuk kaçık spekülasyonlar var... Epey abartılı...
1-AKP içerde baskıyla Fatih'i bunaltarak, onun kişisel tercihi olarak, onu ayrılmaya zorlarken,
2-Spekülatif manevralarla Fatih'in ayrılmasının önünün açılması...
İki olasılık birleştiğinde, ortaya ne çıkıyor?..
"AKP'nin medyadaki post modern darbesi!.."
Tepedeki manevra bu kez doğrudan emirle değil ama, dolaylı yoldan gerçekleşmiş olabilir mi?..
Ucunu açık bırakmak gerek.
AKP ile "olmaz olmaz!..." Her şey mümkün!..
Konsensüs Şirketinin yaptığı anketler bir başka gerçeği gösteriyor:
"Muhalefet kanalları yandaş kanallara göre, haberlerde yüzde 20 daha çok izleniyor."
Medyanın yaklaşık yüzde 90'ı iktidarın denetiminde ama, haberlerde yandaşlar geride. Çünkü, güvenilirlik ve inanılırlık eksik.
Hatta, Murat Sarı'ya göre:
"İktidara oy verenler çok büyük ölçüde haber izlemiyor, dizi izliyor. O kadar ki, bugün bir araştırma yapılsa, Giresun'daki sel felaketinden AKP'ye oy veren kitlenin ne kadar haberi var, ondan bile emin değilim, bence o kitlenin yaklaşık yüzde 30'u sel felaketini duymamış bile olabilir!.."
Akıl alacak gibi değil!..
Aslında bu tespit, AKP'nin bunca faciaya, felakete, başarısızlığına rağmen, oy oranını neden hala yüzde 30'larda koruyabildiğini gösteriyor.
AKP kitlesi gazete okumuyor, haber izlemiyor, Internet yok, sosyal medya yok, dizi izliyor, şarkı türkü izliyor. "Ekonomik anlamda piyasaya çıkmayan, kendi ürettiğini kendi tüketen, kendi içine kapanık, sadece din ile haşır neşir" bir kitle.
Bu koşullarda muhalefet partilerinin stratejilerini değiştirmesi şart. Nedir o şart:
"Yüzde 30 oranındaki ve hatta devamındaki kitleye birebir dokunmak gerek. Onlarla birebir yüz yüze gelmek gerek. Ankara'da haftada birkaç basın toplantısı ya da salıdan salıya kendi parti grubunda iktidar eleştirisiyle olacak iş değil".
Sık sık dile getiriliyor ya, "ülkede muhalefet sorunu var" diye...
İşte, sorun bu. Bu sorunu aşmak için insanlarla birebir konuşmak, onların derdine ortak olmak, onları dinlemek, onların ayağına gitmek gerek.
Uçuk kaçık spekülasyonların üzerine atlayıp, hemen "doğrudur ya da olmaz öyle şey" demek yerine, ucunu açık bırakmak gerekiyor ya...
Asıl mesele şimdi FOX TV'de ana haberlerin encamı...
Yeni sunucuyu tanımıyorum. Habertürk'ten geliyormuş... Ön yargıyla yaklaşmak istemiyorum. Yine de, "Habertürk'ten transfer!..."
İlk beş, on gün içinde rengi belli olur.
Eğer, Fatih'in bıraktığı yerden devam ediyorsa, tamam bütünüyle kişisel tercih...
Yok, haberler renk değişmeye yüz tutuyorsa...
Huzurlarınızda "post modern darbe!.."
Murat Sarı Fatih'in ayrılacağını nasıl tahmin ediyor ki!..