Anayasa Mahkemesi (AYM), hem de oy birliği ile takdir (!) ediyor:
“Seçime doğru HDP’yi sıkıştıracak bir takvim düzenliyor”.
HDP’nin kapatılma davası AYM’de.
Kapatılma davası görülmeden önce 5 Ocak’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın istemi üzerine HDP’nin Hazine’den aldığı yardım donduruluyor. Buna ilişkin savunmasında HDP:
“Kapatma davası kararı ve tüm muhakeme işlemleri seçimler sonuna kadar durdurulsun”.
AYM konuyu incelemek için bir raportör görevlendiriyor, olağan bir süreç.
Raportör hayli radikal:
“Talep reddedilmelidir”.
Yani:
“Kapatma davasında karar seçimden önce verilsin”.
AYM dün raportörün tavsiyesine uyarak, hem de oy birliği ile HDP’nin istemini geri çeviriyor.
Türkçesi şu:
“HDP seçimden önce kapatılabilir”.
AYM esasa ilişkin savunma yapması amacıyla HDP’ye 14 Mart günü için duruşma koyuyor.
14 Mart...
Seçimler 14 Mayıs’ta olacağına göre...
“HDP’yi sıkıştıracak bir takvim”.
Neden?..
Savunmadan sonra takvim işleyecek ve...
Seçime çok az süre kala HDP kapatılırsa, ne olacak?..
Muhtemel kapatılma kararına karşı, HDP’nin alternatifleri elbette hazır. Bunlardan biri:
“Yeşil Sol Parti”.
Bu partinin kuruluşu ve seçime katılma yeterliği ile ilgili tüm hazırlıkları tamamlanmış bulunuyor. 41 ilde örgütlenmiş, ayrıca diğer belgeleri tamam.
Gerekli belgeler Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) iletilmiş durumda. Şimdi YSK’dan seçime girebileceğine ilişkin karar bekleniyor.
Yeşil Sol Parti’nin her türlü belgesi tamam ama...
AKP - MHP ortaklığında müthiş bir korku var:
“Altılı Masa ile birlikte, özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde belirleyici olan HDP’dir”.
Bu artık çok net.
Ve HDP’nin bu iktidara günahını bile vermeyeceği de, çok net.
AKP - MHP ortaklığı Meclis çoğunluğunu kaybedeceği gibi, cumhurbaşkanlığına da veda edecek.
Kısaca, rejimi yeniden demokratik niteliğe kavuşturmaya büyük katkı sağlayacak olan parti HDP.
Dolayısıyla, seçimden önce HDP’nin kapatılması AKP - MHP ortaklığının umutla beklediği bir karar.
HDP’nin kapatılması halinde, her türlü hazırlığını bitirmiş olan Yeşil Sol Parti’nin devreye girmesi söz konusu.
Son beş üyenin YSK’ya seçilmesiyle birlikte, iktidar açısından YSK artık tamam!..
“11’de 11!..”
YSK’daki 11 üyenin hepsi yargıç ama, siyaseten hepsi iktidara yakın.
YSK üyeleri o siyasi yakınlıktan hareket ederek mi karar verir, yoksa hukuki gerekçelerle vicdani kanaatlerine göre mi karar verir?..
Şimdiki değil ancak, bir kaç yıl önceki YSK kararlarına bakıldığında, sicil pek parlak değil.
Ne anlama geliyor bu?..
Yeşil Sol Parti’nin bile seçime girmesine engel olabilirler.
İktidarın korkusu öyle böyle değil!..
HDP’de şu görüş var:
“-Aday listelerini hem HDP, hem Yeşil Sol Parti için düzenlemek.
-HDP kapatılırsa, seçime Yeşil Sol Parti ile devam etmek.
-Son anda ona da engel çıkartılırsa, seçime bağımsızlarla girmek”.
HDP seçime katılmanın peşini asla bırakmamaya ant içmiş durumda.
Onun içindir ki...
2007 seçimlerindeki “Bin Umut Adayları” gibi, bağımsız adaylarla HDP’nin seçmenini yönlendirmek imkânı var. “Bin Umut Adayları”, yani bağımsızlar, 2007 seçimlerinde 22 bağımsız milletvekili çıkarıyorlar.
2011’de yine bağımsız adaylarla giriyorlar ve 36 milletvekili çıkartıyorlar.
AKP iktidara geldiği ilk yıllarda sürekli “millet iradesi” nutkunu atıyor ya...
“Sandık” diyor da, başka şey demiyor ya...
“Parti kapatmak çağ dışıdır, parti kapatmak artık yok” teranesini dilinden düşürmüyor ya..
Şimdi bütün bu nutukları artık çoktan unutmuş ya...
Aslında o nutukları unuttuğu başka iki örnek var. İkisi de, HDP’nin geldiği siyasi kökü temsil ediyor.
AYM 13 Mart 2003 yılında Halkın Demokrasi Partisi HADEP’i kapatıyor, yöneticilerine beş yıl siyaset yasağı getiriyor.
11 Aralık 2009 Demokratik Parti DTP’yi kapatıyor, 37 kişiye beş yıl siyaset yasağı getiriyor.
Bunlar parti kapatmaya şiddetle karşı çıkan AKP döneminde yaşanıyor.
27 Ekim 2013’te bugünkü Halkların Demokratik Partisi HDP kuruluyor.
HDP altı milyon seçmenin oyu ile Meclis’te MHP’yi geride bırakarak, üçüncü parti konumuna geliyor.
Ve önünde şimdi 1990’dan bugüne kadar uzanan sürecin tekrarı ihtimal dahilinde.
“1990’dan bugüne kadar Kürt siyasi hareketinin 7 partisi kapatılıyor, ikisi ise, kendisini feshediyor”.
Kürt Sorunu kökten çözülmedikçe, kapat - yenisini aç, kapat - yenisi aç süreci devam edeceğe benziyor.
Önümüz deki dönem için şu kesin:
“İster kapatılsın, isterse ne olursa olsun, HDP hareketi seçimde olacak ve bu iktidara son verecek büyük katkıyı sağlayacak”.
Baksanıza şu tarihe...
Kapatılmaya da şerbetlidir, bir an önce demokrasiye ulaşmaya da!..
Yalçın Doğan kimdir? Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. 1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. |