Başlıktaki iki deyim CHP’deki iki büyük değişimin adı.
1950’de Demokrat Parti tek başına iktidar olduktan sonra 1954 ve 57 seçimlerini de kazanıyor. Ancak, müthiş bir baskı rejimine gidiyor, demokrasiden hızla uzaklaşıyor, basına nefes aldırmıyor, pek çok gazeteci hapse atılıyor. CHP’nin mallarına el koyuyor.
O yıllarda umut beslenen ana muhalefet partisi CHP. Ama, DP bu baskıya rağmen, 54’te CHP’yi hezimete uğratmış, 57’de yine uzak ara iktidar. CHP’nin bu döngüyü kırması, yeniden iktidar iddiasını ortaya koyması gerek.
İşte, “İlk Hedefler Bildirgesi” o günün sorunlarına çare getiren, bir anlamda “ideolojik değişim, kendini yenileme, kitlelere kabul ettirme” çabası. O bildirgede, o yıllar için hayal bile edilemeyecek önemli bir sözler veriyor CHP:
“-Grev hakkı tanıyacağız.
-Baskıya son vereceğiz.
-Demokrasiye aykırı yasaları kaldıracağız.
-Basın ve ifade özgürlüğünü yeniden işleteceğiz.
-Çalışmayan Meclisi çalıştırıp, ikinci bir Meclis daha getireceğiz, yani Senatoyu.
-Yargı bağımsızlığını yerleştireceğiz.
-Cumhurbaşkanını tarafsız çizgiye çekeceğiz.
-Dış politikada bozulmuş ilişkileri yeniden kuracağız”.
Bazıları sanki bugünkü sıkıntıları giderme sözü gibi. Bu bildirge büyük oy çekiyor. 1954 seçimlerinde 30 milletvekili çıkaran CHP, 57 seçimlerinde 173 milletvekiline sahip oluyor. Seçim sistemi nedeniyle DP yine tek başına iktidar ama, artık yaldızları dökülmeye başlıyor.
Ayrıca, bildirge farklı bir etki daha yaratıyor, bazı hedefleri 1961 Anayasasının temel maddelerine dönüşüyor.
CHP’de ikinci büyük ideolojik atılım 1972’de Bülent Ecevit önderliğinde “Ortanın Solu” hareketi. Bu ideolojik sıçrama meyvesini bir yıl sonra veriyor, 1973 seçimlerinde CHP yüzde 42 oya ulaşıyor.
Bu iki atılım dışında, CHP’de kitleleri kendisine çeken başka hareket yok. Kendini yenileme yerine bol bol olağanüstü kurultay ve parti içi hizipleşme var. Şimdi:
-Ufak tefek popülist uygulama, düzenin dümen suyunda gitme CHP’ye iktidar getirmiyor. Şimdi yeni bir ideolojik hamle şart. 1957 ve 1972’den sonra bugün.
-Yeni bir kadro şart. Liderlik için şu anda öne çıkmış bir isim yok. Öne çıkmış bir ekip de yok. Partide bürokratik rehaveti kıracak, örgütü ve örgütü ve örgütü ayağa kaldıracak bir kadrolaşma şart.
-Ve elbette seçim sonuçlarının “adam gibi analizi” şart. CHP bunca yenilgi alıyor, hiçbir yenilgiyi ciddi ciddi tartışmıyor, nedenlerini araştırmıyor. Bir Parti Meclisi, sekiz on kişi söz alıyor, biraz eleştiri, biraz kendi dışındaki etkenlerle avunma, haydi bir sonraki yenilgiye kadar. Tam bürokratik kısırlık.
Bu atılımları yapmaz ise, yüzde 24-25’lerde sürünmekten kurtulması mümkün değil.
Her yenilgi sonrasında “seçim sonuçlarına ve demokrasiye saygılıyız” gibi, yuvarlak laflar cabası. Hele de dün, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “oyunu ve milletvekili sayısını arttırmış tek siyasi partiyiz” demez mi, komedi ötesi, hüzün veren bir durum.
----
İlk Kucaklaşma: Nokta Dergisi
Ahmet Davutoğlu seçim gecesi partisinin balkonunda ılımlı bir konuşma yapıyor, yumuşak bir üslupla:
“Bu seçimlerin kaybedeni yoktur, millet kazanmıştır. (…) Demokratik hukuk devletinden bir adım geriye gidilmeyecektir. (…) Bütün vatandaşlarımızın fikir ve inanç özgürlüğü bizim teminatımız altındadır. (…) Bize oy versin ya da vermesin bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağız”.
Bu konuşmanın dumanı tüterken, ilk kucaklaşma gerçekleşiyor, Nokta Dergisi toplatılıyor, Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ile Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan gözaltına alınıyor, dün tutuklanıyor. Sadece gazetecilik yaptıkları için. Seçimin daha ertesi sabahı Davutoğlu’nun verdiği söz havada kalıyor, “fikir özgürlüğünün nasıl teminat altında olduğunu” hep birlikte görüyoruz.
Fikir ancak “onun gibi düşününce” teminat altında ve özgür, aksi halde, ne olacağı belli, eskisinden farkı yok.
Hiç olmazsa, seçim zaferinin aşkına, bir gün sözünde dur be kardeşim. Sözün ağzından çıkıyor, 24 saat geçmeden, sözünü çiğniyorsun, bir gün, evet tek bir gün bile sözüne sadık kalamıyorsun.
“Demokratik hukuk devletinden geri adım atmayacağız”. Belli, atmayacak. Nokta Dergisi’nin toplatılması, yöneticilerin gözaltına alınması bunun kanıtı.
Arkasına yüzde 49’u almış, anlaşılan vatandaşlarla artık bol bol kucaklaşacak .