"- Sekiz milyar dolarlık sosyal yardım paketi...
- 400 bin aileye tapu, sosyal konut yani...
- Emeklilere yeni haklar...
- Devletin bütün imkanları kullanmak."
Yok, burası Türkiye değil ama, bize ne kadar benziyor, değil mi?..
Bunlar yetmiyor.
- Ülkede korku iklimi yaratmak, herkesi korkutmak...
- Hukuku hiçe saymak."
Yok, burası Türkiye değil ama, bize ne kadar benziyor, değil mi?..
Neresi burası?..
Brezilya... Seçimi solcu eski devlet başkanı Lula da Silva kazanıyor."
Seçimi kaybeden görevdeki Başkan Bolsonaro yukarıda belirttiğim popülist uygulamaların hepsini yapıyor ancak, yine de kaybediyor.
Macaristan'da, Polonya'da, İsveç'te seçimleri aşırı sağ partiler, hatta İtalya'da Mussolini artığı faşist bir parti kazanırken, Brezilya'da iktidara solcu bir Başkan geliyor.
Avrupa'nın bu ülkeleri bir yana, Brezilya seçimleri, iktidarı kaybeden Bolsonaro'nun seçim öncesi uygulamalarıyla bize çok benziyor.
Sosyal konutsa... Evet, bizde de aynı taktik var.
Sosyal yardım paketiyse... Evet, bizde de Aile Bakanlığı 4.5 milyon aileye sosyal yardım yapıldığını söylüyor.
Emekliler yeni haklarsa... Evet, bizde de şimdi EYT'lilerin sorununu çözmek var.
Devletin bütün imkanlarını seçimde kullanmaksa... Evet, bizde de seçim yasasında öyle bir madde var, hatta CHP bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gidiyor. AYM sürpriz yapmıyor, seçim yarışına açıkça aykırı olan bu maddeyi geçerli kabul ediyor!..
Bolsonaro kazanmak için her türlü kuralı çiğnediği halde, neden kaybediyor?..
Önce enflasyon oranı...
Son on sekiz yılın zirvesinde bir enflasyon var Brezilya'da."
Son on sekiz yılın zirvesinde deyince, aklınıza kim bilir hangi oranlar geliyor.
Bizim için hayal olan bir oran:
Yüzde 12!.. Gıda fiyatlarındaki artış da, yüzde 12."
Ama, bu oran Bolsonaro'nun kaybetmesinde önemli etkenleren biri.
Bolsonaro'nun önemli hatalarında biri daha:
Güney Amerika'da dokuz ülkenin sınırlarına yayılan, dünyanın en muhteşem ormanlarından Amazon Ormanları'nın Brezilya'daki bir bölümü tarıma açılıyor."
Dünyanın akciğerleri olarak nitelenen Brezilya'daki Amazon Ormanlarında yangınlar dikkat çekiyor. Yangınların soya üretimi ve hayvan besiciliği için çıkarıldığı iddiaları var.
Bize ne kadar benziyor.
Karadeniz kıyılarından Kaz Dağları'na, Mersin, Hatay, Milas, Antalya, Osmaniye ve daha nerelere kadar uzanan orman yangınları...
Ormanları ve tarlaları maden ocaklarına açmak...
Ya da Samsun'da olduğu gibi, organize sanayi bölgesi ya da herhangi bir yerde TOKİ inşaatları için ormanlar ve tarlalar elden gidiyor.
Brezilya örnek, işte bunlar seçim kaybettiriyor."
Son halkası dün İstanbul'da Kemerköy'de yaşanıyor.
Yeşil alana kepçelerle giriliyor, yeni bir rant için. O yeşil alan bir medya patronuna ait. Bir kamu bankasından aldığı kredinin geri ödenmesinde teminat olarak gösterdiği bir alan burası.
Dün kepçelerle o alana girilirken...
Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı veriyor.
Ne var ki, o karara bu satırların yazıldığı saate kadar uyulmuyor.
Hukuk yok sayılıyor, mahkeme kararını yetkililer takmıyor!..”
Brezilya'da Bolsonaro da, o kadar çok hukuk tanımazlığa imza atıyor ki, sonunda o sahte popülist kararları, sosyal konut, emeklilerin hakları, sosyal yardım paketleri hiç bir işe yaramıyor.
Lula'nın kazanmasından en büyük etken hukuk özlemi, halkın demokrasi talebi.
Hukukun üstünlüğünün kabulü, yargı kararlarına uyulması, fırsat eşitliğinin tanınması, ifade özgürlüğünün serbestçe kullanılması.
Hukukun uygulanması?..
İşte, Osman Kavala bugün hapiste beşinci yılını dolduruyor, altıncı yıla giriyor.
Serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkeme kararları var.
Ama, o kararlar, hukuka aykırı olarak uygulanmıyor.
Bolsonaro Brezilya'da çok benzer nedenlerle seçimi kaybediyor.
Lula Brezilya'da çok benzer nedenlerle seçimi kazanıyor.
Darısı Altılı Masa'dan çıkacak adaya!..
Muhtemelen Saadet Partisi'nin kongresinden önce yine emir almış!..
Aldığı son emir, Saadet Partisi Başkanlığından Temel Karamollaoğlu'nu göndermek yolunda yayın yapmak, Altılı Masa'yı zayıf düşürerek, masayı beşe indirmeye çalışmak."
TV'de canlı yayında herkesin gözü önünde emirle yazı yazdığı tescil edilen, döne döne başı dönen yandaşlardan biri Saadet Partisi'ne ilişkin on gün önce yazdığı yazıyı, kendi ifadesiyle ‘Milli Görüş'ün derin kulislerini bilen bir arkadaşına' dayandırarak, şunu söylüyor:
Saadet Partisi'nin 30 Ekim'de büyük kongresi var. Bu kongrede karşı liste çıkacak. Karşı liste çıkartanların kongreyi alma ihtimali var. Bu ihtimal gerçekleşirse, Saadet Altılı Masa'dan kalkacak.
(...) Eğer bu ihtimal gerçekleşirse, Altılı Masa yerine Beşli Masa demek durumunda kalabiliriz."
Ne derin kulis ama!..
Ne tahmin ama!..
Karamollaoğlu bütün oyları alırken, kongrede karşı liste bile çıkmadı!..
Hevesler kursaklarda kalıyor.
Emirle yazı yazınca böyle rezil oluyorsun.
Bu yanlışa imza atan o kişi şimdi özür diler mi?..
Yalçın Doğan kimdir? Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. 1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. |