FSRU...
Yok, bir şifre değil bu, bir tanım, şöyle:
"Sıvılaştırılmış doğalgazı taşıyan özel tip gemilere" verilen isim, İngilizcesinden kısaltma.
Edirne... Saros Körfezi...
Şimdi bu körfezin bir yerine "FSRU gemileri için liman yapılıyor, doğalgaz limanı." Tamam, olabilir.
Hayır, olamaz!..
Ortada bir ÇED raporu var, olumsuz!.. Neden?..
"Çünkü, yapılmak istenen doğalgaz limanı o bölgeden geçen fay hattına sadece yedi kilometre uzaklıkta!.. Yani, bir depremde liman havaya uçabilir!.."
Önceki gün Meclis’te bu vahim olayı açıklayan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu devam ediyor:
"ÇED raporuna rağmen, limanı hâlâ yapmaya çalışıyorsunuz." (TBMM Tutanak, 3 Kasım 2020, s.5).
Faya yedi kilometre uzaklıkta demek, bir depremde fayın üzerinde demek!.. Depremde liman havaya uçacak, kim bilir kaç insanın hayatına mâl olacak.
Sonra "doğal afettir, Allah’tandır" diye vaazlar verilecek!.. "Yaraları sarıyoruz, vatandaşımızın yanındayız" denilecek!.. Milyon dolarlık zarar da cabası!..
Ha Saros Körfezi, ha İzmir Bayraklı...
2019 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren "Türkiye Deprem Haritasında Bayraklı birinci derecede deprem alanı" olarak belirtiliyor.
Bölge tarım alanı, sulak bir bölge. Zemin kaygan ve çok zayıf. Otuz yıl önce "bamya tarlası".
TMMOB Şehir Plancıları Odası uyarıyor, ama kim dinler!..
Adalet Sarayı dahil, çeşitli kamu kurumları oraya inşa ediliyor.
Depremle birlikte Bayraklı ağır hasar görüyor, 114 insanımız hayatını kaybediyor.
Bir süre sonra Saros Körfezi’nde bir deprem meydana gelirse, o doğalgaz limanını bütün uyarılara rağmen, oraya yapanlar ne diyecek?..
"Devletimiz vatandaşımızın yanındadır, ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır..."
Bir başka harita daha var. Maden Tetkik Arama (MTA) kurumunun fay haritası. Buna göre:
"Türkiye’de büyüklüğü 5,5 üzerindeki depreme neden olabilecek 486 fay hattı var. Nüfusun yüzde 95'i deprem tehlikesi altında yaşıyor."
Büyük sanayi merkezlerinin, barajların, enerji santrallarının önemli bölümü bu bölgelerde.
Bütün bunları biliniyor, haritası çıkartılıyor ve sonra ne oluyor?..
"O haritalar, o çok değerli bilgilerle birlikte rafa kalkıyor."
Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 92’si deprem tehdidi altında. Soru şu:
"O zaman o yerlere hiç bina yapılmayacak mı?.. Konutlar, fabrikalar, barajlar ve her türlü üretim merkezleri nereye yapılacak?.."
Jeoloji mühendisi Prof. Okan Tüysüz sorunun yanıtını veriyor:
"Yoo, her yere bina yapılır!.. Ama, kuralına göre yapılır!.."
Yetmiyor...
İmar Affı çıkartılıyor, "İmar Barışı" adı altında!..
Sevsinler sizin "barışınızı!.." AKP kendi iktidarında "imarla on yedi kez barışıyor!.."
Devamını CHP İzmir Milletvekili Murat Çepni anlatıyor:
"AKP 2018 yılında İmar Affı çıkarmış. Toplamda 10 milyon 79 bin yapı yararlanmış bundan. İzmir’de 811 bin 452 kişi yararlanmış. Bu ‘barış’ Türkiye’de 22 milyon konuttan yaklaşık 11 milyon yapının kaçak ve güvensiz olduğunu ortaya koyuyor. İzmir’de her iki konuttan biri İmar Yasasına aykırı." (Murat Çepni, TBMM 3 Kasım 2020 tarihli tutanak, s.28).
Adı "barış" ama, o "barışın" üç yönü var:
1- O "barış" imara aykırı yapıların onaylanmasıyla birlikte, ölümlere davetiye çıkartıyor. "İmar barışı" ya da affı, "barış" kavramına aykırı olarak, insanları ölüme götürüyor.
2- O "barış" sayesinde devletin cebi doluyor. Ne de olsa, para lazım, parrra!..
3- O "barış" hangi yıl?.. 2018’de... 2018’de ne var?.. "Seçim var, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim..." Yani, "imar barışı" üzerinden oy hesapları, iktidar hesapları!..
Deprem acil gündem konusu. Doğru ve bu bilgiler ışığında vazgeçilmez bir konu. Bir iktidarın öncelikleri arasında artık ilk sırada gelmesi gereken konu.
Ama, başka "kural dışı olaylar" eksik değil. AKP iktidarında zaten ne zaman eksik ki!..
Örneğin, Afşin - Elbistan termik santralı.
2019 yılı biterken, "bacasız termik santrallarının üretimi durduruluyor, baca şartı var." Yerinde bir karar.
Ne var ki...
"Afşin - Elbistan termik santralına, bacası olmadığı halde, 'geçici üretim izni' veriliyor."
Neden veriliyor o izin, nasıl veriliyor, yasanın yasağına rağmen, o iznin altında kimlerin imzası var?.. Santralın üretimini sürdürmesi sonucunda:
1- Bölge halkı zehir soluyor, kanser hastalıkları artıyor.
2- Afşin - Elbistan ovalarına kül yağıyor, toprağın verimi düşüyor, çiftçinin geçim derdi artıyor.
Bu ülkede hiç mi doğru, düzgün iş yapılmayacak?.. Kuralsızlık hep devam mı edecek?..
Evet, edecek...
AKP iktidarda kaldığı sürece, edecek...