Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier'ın davetlisi olarak bugünden itibaren üç günlük bir ziyaret yapacak. Bu ziyaret, hem ekonomi açısından yaşanan sıkıntılar, hem de Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan gerginlik sonrasında Almanya başta olmak üzere birçok AB ülkesinin Türkiye’yi destekler tavır alması nedeniyle önemli hale geldi.
Türkiye ve Almanya arasında zaman zaman bozulan ikili ilişkiler, ya Ankara’dan ya da Berlin’den gelen ‘sıcak’ mesajlarla hep gerilimin en üst seviyeye çıkması engellendi. Bu ziyaret sonunda da iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden hareketlenmesi bekleniyor.
Ankara ve Berlin hattında ele alınacak konuların başında ‘Ekonomi’ geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya ziyareti kapsamında Alman iş adamlarıyla bir araya gelecek. İki ülkenin maliye bakanları geçen hafta Berlin'de bir araya gelmiş ve ekonomik ilişkileri geliştirme yönünde adım atılacağını belirtmişlerdi. Türkiye’nin ticari ortağı olan Almanya’nın Türkiye'de doğrudan yatırımlarını sürdürmesi ve Gümrük Birliği'nin önündeki engelleri kaldırarak destek olabilmesi mümkün. Türkiye, Alman firmalarına yatırımlarda bulunması için ikna etme çabası içinde. Hatta Alman hükumetinin bu firmalara kredi güvencesi vermeye devam etmesini talep ediyor.
Ancak hatırlanırsa Ankara geçen sene Türkiye'de faaliyet gösteren 680 firmayı 'teröre destek verdiği' suçlamasıyla Berlin’e şikâyet etmişti. Her ne kadar bu liste daha sonra apar topar geri çekilmişse de, bu firmaların ve diğer Alman firmaların Türkiye’ye güvenleri ciddi olarak sarsılmıştı.
Ankara’nın şimdi bu ziyaret dahil, tüm ikili görüşmelerde ve atacağı somut adımlarla bu ‘güven’ ortamını yeniden oluşturabilmesi gerekiyor.
Almanya’nın Türkiye’ye yönelik en büyük eleştirisinin başında demokrasi ve insan haklarına yönelik uygulamalar geliyor. Alman siyasetçiler arka arkaya ve ‘yüksek ses tonuyla’ hukuki güvencenin olmadığı bir ülkede Alman firmalarına ‘yatırım’ tavsiyesinde bulunmayacaklarını söylüyorlar. Alman vatandaşlarının Türkiye'de 'keyfi şekilde' tutuklandığını belirterek bunun ekonomik sonuçlarının olacağını kaydediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya'nın Türk siyasilere geçen yıl yapılan referandum öncesi seçim mitingi yaptırmama tutumunu, ‘Nazi uygulamasına’ benzetmesi Berlin’de hala unutulmadı. Alman siyasetçiler, Türkiye’nin demokrasiye yönelik somut adımlar atması gerektiğini söylüyor ve oluşacak bir güven ortamından sonra ekonomik desteğin gelebileceğini kaydediyorlar.
Erdoğan’ın Almanya ziyaretinde gündeme gelecek diğer konuların başında ‘Alman tutuklular’ konusu geliyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklananlar arasında birçok Alman vatandaşı bulunuyor. Yakın zamanda Ankara'yı ziyaret eden Almanya'nın yeni Dışişleri Bakanı Heiko Mass, tutuklu Alman vatandaşlar serbest bırakılmadıkça Türkiye'nin Almanya ve Avrupa Birliği ile ilişkilerinin canlanamayacağını söylemişti.
Ayrıca darbe girişimi sonrası çok sayıda Türk NATO subayı başta Almanya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesine iltica başvurusunda bulundu. Ankara bu kişilerin iadesini istiyor. Türkiye açık bir dille, yine başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın bir çok ülkesini terörle mücadelede ‘işbirliği’ yapmamakla suçluyor.
İki ülke arasında ele alınacak olan en önemli sorun ise, Suriye’den gelen ve bundan sonra da gelecek olan göçmenlerin Türkiye’de barındırılmalarıyla ilgili ‘anlaşmalar’ ve yapılacak mali destek konusu geliyor. Türkiye bu konuda açıkça Almanya ve Avrupa Birliği’ni göçmen barındıran ülke olan Türkiye’ye destek vermemekle suçluyor. Almanya için bu konu büyük önem taşıyor. Her türlü ikili gerginliğe rağmen Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ilişkileri tamamen koparmamasının ardında, bu konu büyük önem taşıyor.
Sonuçta üç günlük gezinin en sıcak konusunu, göçmenler ve yapılacak mali yardımlar konusu oluşturuyor.