Afganistan'dan sonra Türkiye dış politikası nasıl olacak? Türkiye’nin önde gelen analistlerinden T24 yazarı ve Kadir Has Üniversitesi öğretim görevlisi Soli Özel, T24 dış politika editörü Metin Kaan Kurtuluş'a yorumladı.
Özel "Anlaşılan bizdekiler Taliban'ı tam olarak meşru bir güç görmeseler bile 'madem ki kazandı, onunla işbirliği yapmamız gerekir' diye düşünüyorlar" dedi.
"Afganistan devleti ile Türkiye ilişkilerinin geçmişine yaslanarak bir rol sahibi olmak ve belki de Taliban ile Avrupa arasında arabulucu olmak isteniyor" diyen Özel "Bunun ne kadar akıllıca olduğunu konusunda henüz net bir fikre varmış değilim. Türkiye'nin Afganistan'ın komşularından kendisine ne kadar bir hareket alanı kalacağını hesapladığını bilmiyorum. Taliban iç savaşla kazandı, Mısır'daki bir darbeydi aradaki farkı belki de böyle koymak lazım" dedi.
"Rusya ile Çin Afganistan'da etki sahibi olup Batı'yı cendereye alabilir mi?" sorusuna Özel, "Batı'yı cendereye alamazlar. Batı'nın Afganistan ile ilgili kaygısı oradan bastırılamayacak bir göç dalgasının başlaması. İran'ın kendisine gelecek olanları doğru Türkiye'ye paslaması, Türkiye'nin de herkesi içeride tutma iradesi göstermemesi. Avrupalı kesimin kaygılanacağı durum budur" diye konuştu.
Afganistan'a 'akan paranın' kesilmemesi gerektiğini ifade eden Özel "Başka türlü insanların yemek yiyebilmesi mümkün olamayacak. Bir de bu açığı bıraktığınız takdirde her şeye hazır olmanız gerekir. Buraya para akıtabilecek tek bir ülke var aslında o da Çin. Gözlerini Afganistan'ın lityum ve bakır madenlerine dikmiş olduğunu söyleyebiliriz. Yapacaksa bir şey Çin yapacak" ifadelerini kullandı.
Özel "Ben bunun olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye Avrupa'nın çöpü oldu. Kendi ülkelerinde tutmayacakları ne kadar, çöp, toksit madde bilmem ne varsa, hangi akla hizmetse, bizim hükümetimizin de izin vermesiyle burada bir yerlere yığıldı bunlar. Çevreyi ne kadar zehirlediklerini, sağlığımıza ne kadar zarar verdiklerini bilmiyorum, bunun üzerine çalışanlar vardır, günün birinde de tam bir tabloya sahip oluruz" dedi.
Türkiye ile AB'nin göç krizinde anlaşmaya varmasının mümkünlüğüne ilişkin soruya Özel, "Benzer bir şekilde de Türkiye göç meselesinde de Türkiye başka ülkelerin ambarı olamaz. O kadarını Cumhurbaşkanı Erdoğan da nihayet Afganistan'dan göç seli olduğunu kabul ettiği zaman söyledi. Dolayısıyla Avrupa'nın isteksizliği ile Türkiye'nin bir geçiş yolu olması arasında iki tarafın çare bulması gerekecek. Bu bugüne özel değil sadece önümüzdeki 20 yılda daha iyi hayat şartları hâlâ Batı'da olduğu için bu göçler gidecekler. Akdeniz, Türkiye önemli geçiş noktaları olacak. Bu kolay kolay engellenemez. Herkes duvar örüyor ama o duvarlar biraz Game Of Thrones'u hatırlatıyor. Aşılamayacak olan duvara sonunda hayaletler geliyor ve aşıyorlar. 'Suriyeliler de orada kalsın parasını verelim bakın' ile bu iş olmayacak. Umut ediyorum gerek Türk yetkililer gerekse Avrupalılar buna bir çözüm üretmek konusunda ciddi bir arayışa girerler" dedi.
Angela Merkel sonrası Türkiye-AB ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin Özel, "Türkiye'nin üyelik meselesi uzak bir gelecekte de gündemden kalktı fakat Türkiye Türkiye olarak Avrupa'da Avrupa olarak yerinde duruyor. O yüzden her iki tarafında bu ilişkiyi daha farklı bir zemine oturtarak önümüzdeki en azından orta vadeyi nasıl kurgulayacaklarını konuşmaları gerekiyor. Türkiye'de bunu düşünebilecek bir iradeye sahip olduğumuz kanısında değilim ama Avrupalıların da herhangi bir şekilde bir şeyi güdebilecek ortak akla sahip olmadığını her örnekte görüyoruz. Stratejik akla da hiç sahip değiller. Merkel'in 2015'teki göçmen kararı dışında cesur bir karar verdiğine de rastlamış değiliz" diye konuştu.
"Ben eylül ayından itibaren Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini yeniden raya sokmak için elinde ne koz kaldığını kestiremiyorum" diyen Özel, "Hele hele Rusların dedikleri doğru çıkar ve ikinci paket S-400 anlaşması gibi turp da çuvaldan çıkarsa sıkıntı büyük olacaktır" dedi.
Taliban'ın dünyadaki cihatçı örgütleri yüreklendiren bir görüntü verdiğini ifade eden Özel, "Onların o zaman gücü çok büyük zararlar verdirmeye yeter mi Batı dünyasına? Onu o zaman göreceğiz" diye konuştu.
Türkiye'nin dış politikasına ilişkin Özel, "Sallapati yönetilen, iç politika saiklerinin yön verdiğini dost düşman herekse düşündüren bir tarzla bu olmaz. Bugünkü dış politika yönetimi Türkiye'yi olması gerekenden çok daha güç bir duruma soktu. Diplomasinizi canlandırmanız lazım, ekonomik olarak ele güne muhtaç olmamanız lazım, izlediğiniz dış politikada ideolojik takıntılardan, dış politikayı sürekli iç politikada siyasi sermaye biriktirmekten çıkarmanız gerekiyor. Bunları yaptınız takdirde coğrafyanız ve ait olduğunuz kurumlar sizi önemli rol oynayacak ülke konumunda tutabiliyor" ifadelerini kullandı.