Çambükü’nde köylülerin mera alanlarına organize sanayi bölgesi yapılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Hayvanlarını otlatacak alanı kalmadığı için hayvanlarını kesime göndereceğini söyleyen üretici Ayşe Celep, "Çare kalmadı, hayvanlarımı kesime gönderiyorum. Bu hayvanların vebalini kim verecek? Bin askerle hayvanların yiyeceğini kazıdılar. Hayvanlarımızın yiyeceğini kürelemeyin diye vardık, bütün kadınlarımız dayak yedi. Vebalini vali, kaymakam, belediye başkanı bu dünyada olmazsa öbür dünyada versinler” dedi.
"Koltukta karar vermeyin, bu hayvanları ne yapacağız?"
Temel geçim kaynağı hayvancılık olan Çambükü Köyü’ne ait meraların Organize Sanayi Bölgesi arazisine dönüştürülmesinin yarattığı mağduriyet sürüyor. Amasya'nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde köylülerin mera alanlarına organize sanayi bölgesi kurulduğu için köylüler hayvanlarını otlatacak alan dahi bulamıyor.
Hayvancılıkla uğraşan köylülerden Ayşe Celep, Tarım ve Orman Bakanı ile Amasya Valisi'ne seslenerek, "Koltukta karar vermeyin, gelin yerinde görün her şeyi. Bu hayvanları ne yapacağız biz? Bunların yavruları var, bu yavruları ne yapacağız? Amasya’ya gidiyoruz bize destek için koltuktan inen yok. Taşova’ya gidiyoruz, belediye başkanı 'ben çobanım' diyor, çoban olan bu hayvanların ne yiyeceğini bilir, hiç kimseye derdimizi anlatamıyoruz" diyerek tepki gösterdi.
"Bizi Bütün Türkiye duydu, Amasya Valisi duymadı"
Çambükü'nde büyüdüğünü söyleyen Celep, seslerini yetkililere duyuramamasından şikayet ederek şöyle konuştu:
Sayın valim, sayın Tarım Bakanı, koltukta karar vermeyin, gelin yerinde görün her şeyi. Bütün Türkiye ses verdi yardım elini uzattı bize, bunlar koltukta duymuyor nasıl duyuracağız bilmiyorum. Çocuklarımı Çambükü topraklarında büyüttüm, topraktan geldim toprağa geri gidiyorum, sakın toprağı bırakmayın. Canımı, kanımı ne pahasına olursa olsun vereceğim, bu mücadeleyi bırakmak yok. Bu hayvanların vebalini kim verecek? Bin askerle bunların yiyeceğini kazıdılar. Hayvanlarımızın yiyeceğini küremeyin diye vardık, bütün kadınlarımız dayak yedi, bunu biz hak etmiyoruz.
Ekmedik biçmedik bu tavuklarım ne yiyecek? Kaymakam, vali kapısı bilmezdik biz alnımızın terini yediriyorduk o da bitti. Son yemini yiyor tavuklarım ne olacak bizim halimiz? Organize sanayi tam evimin yanında. Ne ağacım kaldı ne bir şeyim kaldı, yaşam alanım gidiyor. Kimse duymuyor, Amasya da duymuyor, Taşova da duymuyor, bize yardım eden yok onlardan. Bütün Türkiye bize yardım elini uzatsın. Belediye başkanı Bayram Öztürk 'iki gün sonra geleceğim' diyor, kaç hafta geçti bir ay geçti gelmiyorlar. Tarım Bakanım, hani neredesin, hayvancılık yapın diyordunuz, sütün fiyatı kaça çıktı? Benim iki dam hayvanım var ne yapayım kestireceğim.
Kışlık danaların yiyeceği yoncam vardı tarlada, bin askerle geldiler kürediler her tarafı. Hiçbir şey yok ne yedirelim biz bu hayvanlara? Biz kaymakamlığa gidip yardım verin demiyoruz, biz mutlu bir şekilde Çambükü köyü olarak geçiniyorduk ama köyümüzden gidip belediye başkanına, 'ne duruyorsunuz, bu iş olacak' diyorlar OSB için ama bunu diyen adamın eli toprağa değmedi. Eli toprağa değse kıymetini bilir. Ne yapacağım ben? Daha çare kalmadı, hayvanlarımı kesime gönderiyorum. 6-7 tane danalarım var onların vebalini vali, kaymakam, belediye başkanı bu dünyada olmazsa öbür dünyada versinler.”
TIKLAYIN | Çambükü köyünde OSB mücadelesi: “Köyden geriye sadece evlerimiz kaldı”
TIKLAYIN | Çambükü köylülerinin OSB eylemi sürüyor: "Devlet, bizi toprağın altına gömdü, bıraktı!