İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Mevlanakapı Mahallesi’ne yapılması planlanan Millet Bahçesi projesiyle ilgili kamulaştırmada mülkiyet sahiplerine değerinden çok düşük fiyat teklif edildiği iddia edildi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi üyesi Kazım Akşahin, “Önerilen rakamlar, bedeller çok düşük. Bölge halkı bu önerilen bedellerle ne Mevlanakapı’da ne Fatih’te ne İstanbul’un başka bir bölgesinde, mümkün değil bir ev satın alamazlar” dedi. CHP Fatih İlçe Başkanı Soner Özimer de yaklaşık 7 yıl önce Silivrikapı'da Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) için 'metrekaresi 15 bin liradan kamulaştırma yapıldığını belirterek, aradan geçen bunca zaman ve değer artışına karşın bugün 2 bin 500 liradan kamulaştırma yapılmasının hak, adalet ve vicdana sığmadığını' söyledi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından geçen 21 Mayıs’ta “İstanbul İli Fatih İlçesi Kara Surları Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi” adıyla ihale düzenlenmişti. Öztaşoğlu Hafriyat Nakliyat Taahhüt San. Tic. Ltd. şirketi, TOKİ ile yaptığı sözleşmede projeyi 33 milyon 970 bin TL’ye üstlenmişti. Proje kapsamında yer alan işler sözleşmeye göre 27 Ekim 2022 tarihine kadar tamamlanacak. Yaklaşık 60 bin metrekare alanı kapsayan ve 5 aşamada tamamlanacağı belirtilen projenin ilk bölümü, Topkapı Sur girişinden, Mevlanakapı arasını kapsıyor.
'Millet Bahçesi' yapılacak Mevlanakapı alanında tapu sahibi olan mahalleliye ise düşük bedelle kamulaştırma teklifi yapıldığı öne sürüldü. ANKA Haber Ajansı'na konuşan İBB Meclisi’nin CHP’li Üyesi Kazım Akşahin, mahalleliye önerilen ücretlerle yeni bir ev satın almanın mümkün olmadığını vurguladı. Akşahin, şunları söyledi:
''Mevcut imar planlarında yenileme alanı ve park alanında kalan Mevlanakapı Sur dibinde anlaşmalı kamulaştırmalar yapılmaya çalışılıyor. Fakat belediye, bu anlaşmalı kamulaştırmaları yaparken vatandaşlarımızla herhangi bir toplantı yapmadan, gerekli bilgilendirmeleri yapmadan, sadece bireysel olarak belediyeye davet edip burada vatandaşlarımızla anlaşmaya çalışıyor. Anlaşan vatandaşlarımız var, anlaşamayan vatandaşlarımız var. Anlaşamayan vatandaşlarımıza maalesef, bu bölgede resmen suçlu muamelesi yapılıyor. Binalarına riskli yapı adı altında polis zoruyla evlerinden karot (beton örneği) almaya çalışılıyor.''
''Diğer taraftan belediye, anlaşarak aldığı ve yıktığı binaların molozlarını olduğu gibi alanda bırakarak resmen salgın hastalık günlerinde vatandaşlarımızı zor durumda bırakıyor. Önerilen rakamlar, bedeller çok düşük. Bölge halkı zaten yaşlı. Bu önerilen bedellerle ne Mevlanakapı’da ne Fatih’te ne İstanbul’un başka bir bölgesinde mümkün değil bir ev satın alamazlar. Bu insanlar yaşlarından dolayı bankadan kredi alamazlar. Zaten inşaat maliyetleri artmış durumda, inşaat yaptıramazlar. Kredi faizleri çok yüksek. Önerilen bedellerle bu vatandaşlarımızın kesinlikle bir ev alma şansları yoktur. Vatandaşlarımızın mülkiyet ve barınma hakları resmen ellerinden alınıyor. Vatandaşlarımız bu sebeplerden dolayı da Fatih’ten göç etmek zorunda kalıyor.''
''Kara Surları, 'Dünya Miras Alanı Listesi'nde. Bunların dibinde ‘Kara Surları Millet Bahçesi’ adı altında bir proje yapılıyor. Bu projeyi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Fatih Belediyesi paydaş olarak üstlenmiş durumunda. Buradaki hassas konu, bu bölgede kamulaştırmalar bitmeden, yeterli proje onayları alınmadan 21 Mayıs 2021 tarihinde burada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Millet Bahçesi ve çevre düzenlemesi adı altında bu projeyi ihale etti. Tarihi Yarımada'da, böyle bir projede maalesef sadece iki kurum paydaş olarak yer aldı. Halbuki burada bir proje yapılırken tüm kamu kurumlarının içinde olduğu ve uzman kişilerden oluşan, uzun süreli çalışmalardan çıkacak sonuçların değerlendirilerek böyle bir projenin gerçekleşmesi gerekirdi. Millet Bahçesi'nin inşaatı şu anda başlamış durumda ve mahalle aralarındaki sokaklar, yollar kapatılmış durumda.”
Mevlanakapı Mahallesi'nde geçen pazar günü yapılan foruma katılan avukat Onur Cingil de hukuki süreci oradaki vatandaşlarla birlikte yürüteceklerini söyledi. Cingil, şöyle konuştu:
“Burada uzun yıllardır, 60- 70 yıldır yaşayan hak sahipleri var ve buradaki insanlar tapu sahibi. Kat mülkiyetleri, kat irtifakı var. Dişlerinden, tırnaklarından artırarak elde ettikleri tapu hakları bir anda Fatih Belediyesi tarafından ellerinden alınmak isteniyor. Fatih Belediyesi buraya, bir millet bahçesi projesi yapacağını söylemiş ve biz, planlara baktığımızda evet, böyle bir projenin ortaya konduğu söyleniyor fakat buradaki yöntem, yine insanı, halkı tanımayan bir yöntem. Tek tek hak sahipleriyle görüşülüyor ve metrekaresi çok cüzi miktarlarda, yani 3 tane dairesi olan bir insanın, Fatih Belediyesi’nin teklifiyle bir daire bile alamadığı bir noktada, barınma, mülkiyet ve mali yönden bütün haklarının ihlal edildiği ve bunlar kabul edilmezse bakanlık yetkisiyle karotun alındığı, riskli yapı olarak oradaki binaların çıkartıldığı ve böylelikle metazori yöntemiyle yıktıkları bir süreç.''
''Yani ya 3 kuruşa tamah edersin ya da her türlü kanunun arkasından dolaşırım, kanun yoluyla hile yaparım ve bir şekilde seni buradan atarım’ yöntemiyle ilerleniyor. Burada şu an için Millet Bahçesi görülmekle birlikte daha sonradan planlarda, projelerde nasıl bir değişiklik olacağını bilemiyoruz ya da hemen yakındaki komşu mahallede olduğu gibi bir sur koruma bandı çekip, hemen bandın bittiği yerde belki de lüks konutların yapılacağını bilemiyoruz. Burada, bölge halkının mevcut yerlerinde 60- 70 yıldır yaşadıkları doğal ortamlarında, komşularıyla birlikte yaşadıkları ortamda kalması, esas mevzu bu olmalı. Her halükârda haklarının, yani hem barınma haklarının hem de mali yönden haklarının ihlal edilmediği bir süreç yaşanmalı. Bu konuyla ilgili olarak Mevlanakapı halkının yanındayız. Her türlü hukuki süreci birlikte götüreceğiz.”
CHP Fatih İlçe Başkanı Soner Özimer de Tarihi Yarımada'da bundan yaklaşık 7 yıl önce TÜRGEV için 'metrekaresi 15 bin liradan kamulaştırma yapıldığını hatırlatarak, aradan geçen bunca zaman ve değer artışına karşın bugün 2 bin 500 liradan kamulaştırma yapılmasının hak, adalet ve vicdana sığmadığını' söyledi. Özimer, şöyle konuştu:
''AK Partili belediyenin daha önce aynı şekilde Sulukule’de kamulaştırmalarına şahit olduk. Yine Toklu Dede’de ve Ayvansaray’daki Türk Mahallesi’ndeki kamulaştırmalarına şahit olduk. Bu kamulaştırmalardan Sulukule ilk örneklerinden biriydi. Yapılan çalışmalarda, Sulukule’ye, Tarihi Yarımada'ya hiç yakışmayan binaların olduğunu gördük. Bu Millet Bahçesi projesi, 2015- 2016 yıllarında Fatih Belediyesi’nden geçen, bizim o dönemki meclis üyelerimizin itiraz ettiği, ‘Hayır’ dediği ama buna rağmen oy çokluğuyla planların geçirildiği, alelacele halktan ve meclisten kaçırarak geçirildiği bir plan çalışmasıydı.''
''Çalışma neticesinde Mevlanakapı diye tabir edilen Surdibi’nden, Mevlanakapı, Silivrikapı ve Yedikule’ye doğru uzanan yolun yeşillendirilmesi, oradaki binaların kamulaştırılması söz konusuydu. Biz yeşil alana karşı değiliz. Millet Bahçesi'ne de kesinlikle karşı değiliz. Halkımız burada yanlış yönlendiriliyor. Burada yeşil alan ve Millet Bahçesi yapılmasına, daha sonrasında bir plan değişikliğiyle farklı şeylerin olmaması kaydıyla karşı değiliz. Yeşil alan yapılmasından yanayız, ancak burada yapılan çalışmalarda, oradaki vatandaşın elinden tapulu mallarının bir şekilde alınmasına karşıyız.
Tarihi Yarımada'da arsa çok değerlidir. Metrekaresi 2 bin 500 liraya kamulaştırılan yerler var. 100 metrekare, yaklaşık 250 bin lira yapıyor ama Tarihi Yarımada'da bir, 1,5 milyon liradan aşağı apartman dairesi alamazsınız. Bunlar tek katlı ve bahçeli yerler. Aynı zamanda bundan 7 sene önce TÜRGEV için Silivrikapı’da olan bir yerin metrekaresinin 15 bin liraya kamulaştırıldığını biliyoruz. 7 yıl önce 15 bin liraya kamulaştırılırken şu anda 2 bin 500 liraya kamulaştırma yapılması hak, adalet ve vicdana sığmamaktadır.”
Kaynak: ANKA