Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Soli Özel, İdlib'deki son gelişmeleri değerlendirirken Türkiye'nin sonunda geleneksel müttefiklerinin yanında kalmak zorunda kalacağını, ancak "bunun manevralarını nasıl yapacağını kestiremedeğini" söyledi.
Özel, dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve heyetler ile yapılan uzun görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakatı T24'e değerlendirdi. Özel, "Dünkü mutabakattaki görüntü, eşitler arası bir görüşme yapıldığı izlenimini vermiyor" dedi.
Özel, yeni mutabakatla beraber Türkiye'nin eylem yapabileceği doğu ve güney sınırlarının belli olduğunu söyledi. Artık Türkiye'nin M4'ün aşağısına inmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Özel, bu yüzden karayolunun aşağısında Türkiye'ye ait bir gözlem noktası bulunmasının da çok bir anlamı olmadığı yorumunda bulundu.
Rusya'nın ateşkese uyacağından emin olmadığını dile getiren Özel, mutabakatın bir noktada yerinden olan insanların yerleşeceği yerleri de belirlediğini ifade etti.
"Türkiye'nin dış politikası bir dış politika mıdır yoksa bir iç politika malzemesi midir?" diye soran ve Türkiye'nin bu konuda bir kafa karışıklığı yaşadığını söyleyen Özel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun mutabakat okunurken "rejim" yerine "Suriye Arap Cumhuriyeti" ifadelerini kullanmasını da değerlendirdi.
"Eli çok kanlı olsa da" BAAS hükûmetinin "hileli" olarak da olsa seçilmiş bir hükûmet olduğunu hatırlatan Özel, "İnandırıcılığı çok yüksek olmayan bir söylem Rusya'yla oturup resmi bir anlaşma yaptığınız zaman çok geçerli olmuyor, o zaman orada muhatap almak zorunda olduğunuz devlete resmi adıyla hitap etmek zorundasınız. Ruslar da bunu size yaptıracak kadar güce sahipler, nitekim de yaptırdılar" diye konuştu. Özel, "Orada rejim diyemiyorsunuz, içeride diyebiliyorsunuz çünkü soran yok" dedi.