Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Tarım Gıda Etiği Derneği (TARGET) işbirliğiyle "Kuru Tarım, Yeniden!” başlıklı Uluslararası Sempozyum ilk ayağı başladı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, "Tarımın, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonraki rahmetli Atatürk’ün ve arkadaşlarının gayretleri sonucunda nasıl büyük ürünler elde ettiğini, sanayileşmenin ana unsurları için gerekli sermayeyi ayni olarak da fabrikanın makinelerini bile ürettiği ürünlerle takas yapmak suretiyle kurarak sanayileşen bir ülkedir. Bunu unutmamak lazım. Bugün ise durumumuz gerçekten iç açıcı değil" dedi.
Kuraklık ve iklim krizinin geleceği tehdit eden en büyük problemlerden biri haline geldiği günümüzde, değeri ve önemi her geçen gün artan kuru tarımın yeniden sahiplenilmesi gereğini vurgulamak amacıyla, Eskişehir önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda bugün başlayan sempozyuma dair açıklamalarda bulunan Büyükerşen, "Yeniden tarımda üretimi arttırması, dışarda bağımlılıktan kurtarması gerekiyor ve biz de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak bunun ucundan tutmak, en azından kendi yetki alanlarımız içerisinde bunun örneklerini verebilmek için Tarım Ve Gıda Etiği Derneği ile işbirliği yaparak bu sempozyumu düzenledik" diye konuştu.
Büyükerşen, şunları aktardı:
"Maalesef Türk halkını besleyebilmek için hala dış ülkelerden gıda ürünleri almak durumunda kalan bir ülkeyiz. Yetişmiyor, köyde üretim düştü. Bunun sebepleri çok fazla. Hayvancılık keza öyle. Bir dönem Türkiye hem kendisini besleyen hem de kendisi gibi 6-7 ülkeyi besleyebilecek potansiyele sahip olan, tarım ve hayvancılık konusunda potansiyele sahip olan bir ülkeyken bugün bunları yetiştiremediği için nüfusuna dışardan ithal etmek durumunda kalan bir ülkeyiz. Dolayısıyla tarımın, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonraki rahmetli Atatürk’ün ve arkadaşlarının gayretleri sonucunda nasıl büyük ürünler elde ettiğini, sanayileşmenin ana unsurları için gerekli sermayeyi ayni olarak da fabrikanın makinelerini bile ürettiği ürünlerle takas yapmak suretiyle kurarak sanayileşen bir ülkedir. Bunu unutmamak lazım. Bugün ise durumumuz gerçekten iç açıcı değil. Atatürk’ün Cumhuriyet’ten hemen sonra zaten büyük bir bölümü kurak olan Anadolu topraklarında tarıma önem vererek köylüyü ürün konusunda yeni düşüncelerle, yeni tekniklerle ürün üretir hale getirmek için projeler uygulamıştır. Bunu hepimiz biliyoruz. Bunların bir tanesi kuru ziraat. Kuru ziraat için de Eskişehir’den başlatmıştır. Pek çok sanayi ve ilk sanayi kuruluşlarını Eskişehir’de devlet yatırımları olarak devlet sermayesiyle başlattığı gibi tarıma da Orta Anadolu’da çok önem vermiştir. Bunların önde gelen şehri Eskişehir’dir. Ali Numan Kıraç’ı; Türkiye’de susuzluktan ki barajlar yok o tarihlerde, akarsular yok, yer altı suları keza yeterli değil, nasıl ürün üretecekleri, kuru ziraat yapacaklar onları öğrenmesi için görevlendirmiş, Eskişehir’de geniş alanlarda deneme istasyonları kurmuş ve de köylüleri yıllar boyunca eğitmiştir. Yani o tarım ve hayvancılıktaki zengin dönemimizde Eskişehir’in rolü çok önemlidir. Kaldı ki aynı zamanda hemen belirteyim Eskişehir bir ilklerin şehridir"
Bütün dünyayı saran kuraklık tehlikesi ve atmosferdeki değişikliklerin Eskişehir’de de kendisini hissettirdiğini aktaran Büyükerşen konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onun için o zorlukları, o güçlükleri aşabilmek için kuru ziraata nasıl tekrar döneriz, yeniden tarımda üretimi arttırması, dışarda bağımlılıktan kurtarması gerekiyor ve biz de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak bunun ucundan tutmak, en azından kendi yetki alanlarımız içerisinde bunun örneklerini verebilmek için Tarım ve Gıda Etiği Derneği ile iş birliği yaparak bu sempozyumu düzenledik. Bilim adamları yerli, yabancı bilim adamları kuraklığa karşı insanoğlunun beslenebilmesi için, tarımda neler yapması lazım geldiğini Ali Numan Kıraç’ın vaktiyle Eskişehir’de eğitim merkezi olarak seçtiği alanda köylülerimize verdiği eğitimde ne gibi neticeler alındı, nasıl çalışıldı onlar hakkında bir bilgi vermek için çalışmalar devam ediyor. İki gün sürecek. Bu iki günün sonunda da sempozyumun bütün bildirilerini, tebliğlerini de ilk fırsatta yayınlamaya çalışacağız" (ANKA)