Sivasspor yenilgisinin ardından ‘Şenol Güneş’i eleştirip, yereceğim’ derken, objektif ve duyarlı irdelemeden ödün vermek ciddi hata olur!
Beşiktaş’taki sorunun bir bölümü elbette ki Şenol Güneş’in oyuncu seçiminden kaynaklanıyor ancak diğer kısmında da sorumluluğun yönetim (başkan) ile oyunculara ait olduğunu göz ardı etmek, pek ‘adil’ davranış olmaz! Kiraladığı ya da satın aldığı özel uçağa takımın oyuncularını doldurup maç izlemeye giden, yolculuk esnasında çektirdiği fotoğrafları sosyal medya hesabında paylaşan, reklama düşkün başkan… “Cenk Tosun’u 20 milyon Euro’nun altında satmam” açıklamasını yaparken genç adamın geleceğini 2’inci el otomobil satışı ile özdeşleştirdiğinin ayırımına varamayan başkan… Yengilerin ardından sahadaki beceriyi, emekçilerden çok daha fazla sahiplenen başkan… Yolun başındaki Oğuzhan Özyakup’u ‘pişme’ aşamasındayken Avrupa’nın en büyük futbolcularından olduğuna inandıran başkan. Tüm bunları yaparken, teknik direktörün oyuncular üzerindeki otoritesine ne ettiğinin farkında olamayan başkan!..
Kendisi için bir İngiliz kulübünün Beşiktaş’a 20 milyon Euro bonservis bedeli ödeyeceğine inanan Cenk Tosun artık eskisi gibi olabilir mi? Cenk Tosun için saha içinde becerisini sonuna kadar zorlamanın anlamı kaldı mı? Fikret Orman’ın uçağına binerek maç izlemeye giden Oğuzhan Özyakup, eski performansına nasıl ulaşabilir? Tüm sorumluluk Şenol Güneş’e ait gözükse de…
Bu ‘münazaraya’ açık irdeleme, bir de kapalı olan kısmı var, ki orası bütünüyle Ricardo Quaresma’ya ait! ‘Her nimetin külfeti, her külfetin de bir nimeti vardır’ özdeyişi Portekizli futbolcunun durumunu kusursuz ve de gerçekçi şekilde aktaran özdeyiş olmalı. Hangi futbolcu forma giyerse giysin Ricardo Quaresma sahadaysa Beşiktaş’ın oyun kurgusu, Portekizli futbolcunun üzerine kuruluyor. Bu bağlamda da Quaresma’nın Beşiktaş’a verdiği, aldığından çok daha az oluyor.
Daha anlaşılır olsun; Ricardo Quaresma iki şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi’nde gelinen noktada takımın en önemli ve üretken elemanı, zaten sorun da burada başlıyor. Portekizli futbolcu oynamayınca veya ‘oynuyormuş’ gibi yapınca Beşiktaş bocalıyor, tökezliyor. Onun istediği sınırsız özgürlük ama çok daha önemlisi ‘alternatifsiz’ olma istemi. Ricardo Quaresma, beklentilere yanıt veremediğinde yerini Jeremain Lens’in almasından son derece rahatsız, bunu da sahadaki oyunuyla Şenol Güneş’e iletiyor zaten. Quaresma’nın kendince ‘anlamlı’ Beşiktaşlılar için ‘ahmakça’ tutumu nedeniyle Şenol Güneş’i yermek bana göre değil!
Şenol Güneş’i bu nedenle değil Sivas’ta Alvaro Negredo’yu oyundan aldığı için eleştiririm, Tolgay Arslan yerine oynamamakta ısrar eden Oğuzhan Özyakup’u tercih etmesi nedeniyle yererim, ‘takıntılarından’ arınmayı başaramadığı için de yerden yere vururum. Yolun yarısında ‘Şenol Güneş istifa’ diyenlere de hayretler içinde bakarım!
Skorun kaderiyle oynayan tartışmasız Ricardo Quaresma oldu. Diğerleri de ona ayak uydurdu. Belleklerde ne mi kaldı? Serhiy Rybalka’nın attığı golde Cenk Tosun’un rakip ve top yerine kameralara bakışı, kaleci Tolgahan Acar ile Ziya Erdal’ın kusursuza yakın oyunu…