Cennetteki evin tapusunu veriyorsanız, tuğlanın lafı mı olur? Ancak Sayın Diyanet İşleri Başkanı, bize önce evin yerini gösterin. Yeri görmeden ev alınmaz. Bakalım sizin cennetinizi biz beğenecek miyiz? Evin bir büyüklüğüne bakalım, bizim aile o eve sığacak mı? Tabii ailemizin hepsini cennetlik yapabileceğinizin garantisini de isteriz.
Evsizler için bulduğunuz çözüm iyi de, bütün evsizler cennetlik mi? Siz mi karar veriyorsunuz kimin cennete, kimin cehenneme gideceğine. Öyleyse işimiz daha kolay.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş "Kuran kursunda bir tuğlası bulunanın bile o tuğladan dolayı cennette kendisine bir ev verileceğini Allah Resulu efendimiz müjdeliyor" diyor.
Bu müjde yeni mi verilmiş, biz neden şimdi duyuyoruz? Çoğumuzu Kuran kursuna göndermişti dedelerimiz. Bize Kuran kurslarında anlamını bilmediğimiz Arapça dualar ezberletmişlerdi. "Bir tuğla koyun, cennette eviniz hazır" diyen tek hocamız olmamıştı. Olsaydı, şimdi müteahhit bile olmuştuk.
Allah, kendi adına tuğlaları toplama yetkisini Diyanet'e vermiş de, haberimiz yokmuş. Milyonlarca tuğla toplayan Diyanet dünyanın toprağı üzerinde on binlerce Kuran kursu yapabilir. İşletmeden elde edilecek kâr nasıl paylaştırılacak acaba? Cennete gideceği belli olmayan insanların ödediği tuğla parası kimin kasasına girecek? Bunları sormak günah mı hocam? Günahsa bile bir tuğla koyunca tüm günahlar silindiğine göre dert değil.
Bugün cennette ev pazarlıyorsunuz, daha geçen gün (Diyanet Bir-sen) kadın haklarına dair İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesini istemiş, dört siyasi partiye mektup göndermişti. Mektupta "Kadın ve erkeğin hiçbir şekilde eşit olması düşünülemez, doğuştan farklılar, eşitlik safsatası aile kurumuna zarar veriyor, İstanbul sözleşmesi erkeklere zulmeden bir sözleşmedir" ifadeleri kullanılmıştı.
Kadın ve erkeğin şekil şemailinin farklı olduğu aşikâr. Eşitlikten kastedilen eşit haklardır hocam. Türkiye'de erkeklere zulümden bahseden sizler hangi evrende yaşıyorsunuz acaba? Siz bu anlayışınızla Kuran kurslarına bir tuğla koyan kadınlara cennette ev verecek misiniz, vermeyecek misiniz?
Siyasetler değişir, siyasetçiler gelir gider ama biz din bilginlerinin siyaset üstü insanlar olmalarını bekleriz. Bütün canlıları, bütün farklılıklarıyla aynı anlayışla, aynı şefkatle kucaklamalarını bekleriz.
Cennetin yerini kim biliyor hocam? Cennet ve cehennem belki yaşadığımız dünyadır. Cennet ve cehennem belki hiçbirimizin tasavvur ettiği gibi değildir. Bunu bilmek biz sıradan insanların harcı değildir. Siz sıradan bir kul değil misiniz Sayın Diyanet İşleri Başkanı? Size Allah adına konuşma hakkını kim bahşetti?
Çocukluğumuzdan beri bize boyumuzu aşan laflar ettiğimizde " Tövbe Allah çarpar" dediler. Cennet vaadinde bulunanlara "Tövbe allah çarpar" der, yaşını başını almış büyükler.