Bülent Bey'le Rahşan Hanım'ın ömür boyu süren aşkları hep konu edilmiş, örnek gösterilmiştir.
Öyledir de…
Robert Kolej'de lise öğrencisiyken başlayan bu karşılıklı sevgi ömür boyu sürmüştür.
Bu aşkın en önemli yönlerinden biri özel yaşamlarına eşitlik olarak yansımış olmasıdır.
Bu eşitlik hem özel yaşamda hem siyasi yaşamlarında vardı.
Mütevazı bir yaşam sürdüklerini bütün dünya bilir.
Dünya nimetleriyle işleri olmamıştır.
Para, mal, mülk onlar için hiç ama hiçbir zaman önem taşımadı.
Şaşalı sofraları olmadı.
Her ikisi de banka hesaplarıyla hiç ilgilenmediler.
Güvendikleri insanlar bakardı para pul işlerine.
Onların derdi eşitlik, özgürlük, halkçılık ilkelerine dayalı demokratik sol bir düzendi: İnsanca hakça bir düzen…
Eşitliği sadece savunmaz, yaşarlardı.
Doğal bir eşitlik vardı yaşamlarında…
Ben Rahşan Hanım'ı bir liderin eşi gibi görmem...
Bir siyasetçi gibi görürüm.
Bülent Bey'in geliştirdiği politikalarda, aldığı tarihi kararlarda Rahşan Hanım'ın katkısı büyüktür.
Rahşan Hanım hem ideolojik hem de uygulama anlamında üretken, ısrarcı, takipçi ve örgütçü bir politikacıydı.
Ecevit'lerin Londra'da resim ve edebiyat ağırlıklı yaşamlarını terkedip siyasete girmeleri kararı bir politik tepkinin sonucudur.
Basın ataşesi olarak Bülent Bey'in Londra'da bulunduğu yıllarda uğraşı Sanskritçe öğrenmek, şiir yazmak; Rahşan Hanım'ın ilgi alanı ise resim sanatıdır.
Ancak, Demokrat Parti iktidarı CHP'nin mallarına el koyması, ihtisas komisyonları oluşturmaya başlayınca Bülent Bey ve Rahşan Hanım bir kafede konuşmaya başlarlar. İkisi de tepkilidir.
Bir süre tartıştıktan sonra Türkiye'ye dönmeye ve siyasete girmeye karar verirler. Dönerler ve Bülent Bey, 1957'de CHP Ankara milletvekili olarak siyasete girer. Aslında Rahşan Hanım da siyasete girmiştir.
Siyasi mücadeleyi birlikte verirler.
Rahşan Hanım, diğer lider eşlerinden farklı olarak, kenarda
oturan, sadece eş pozisyonunun gerektirdiği kermes gibi kadın faaliyetleri gibi alanlarda ortaya çıkan biri değildir.
Aksine hem ideoloji oluşturmada hem de uygulamada Bülent Bey kadar emeği olan biridir.
Örneğin propaganda yönetimi olarak seçim otobüsü hazırlama Rahşan Hanım'ın fikridir. Halkın arasına katılma, boynuna astığı bir küçük tezgahla rozet, broşür, kartpostal satarak partiye gelir sağlamak Rahşan Hanım'ın başlattığı bir uygumadır, sonradan diğer partiler de aynı yöntemi kullanmıştır.
Rahşan Hanım, Bülent Bey'in "demokratik sol" ideolojisinin de eşit mimarıdır.
Demokratik Sol Parti'nin (DSP) eşit kurucusu ve fiili örgütleyicidir ve ilk genel başkanıdır.
Bülent Bey'in önüne geçmemiş hep yanında durmuştur.
Türkiye'de 1965 yılından itibaren İnönü'ün ortaya attığı "ortanın solu" kavramının içinin doldurulmasında Rahşan Hanım'ın da payı büyüktür. Bülent Bey'in 1966 yılında yazdığı ve il il, kasaba kasaba gezerek anlattığı "Ortanın Solu" kitabının hazırlanmasında Rahşan Ecevit'in katkısı önemlidir. "Toprak işleyenin, su kullananın" sloganının belirlenmesinde olduğu gibi.
CHP'nin Marksist kökenden gelen bir parti olmadığı, Türkiye'nin sanayi devrimi ve dinde reform aşamalarını ıskaladığı, bu nedenle Marksist kökenli sosyal demokrasi kavramının Türkiye için kullanılmasının uygun olmayacağı görüşü Bülent Bey'in ve Rahşan Hanım'ın uzun tartışmalardan sonra vardıkları ortak görüşüdür. Dindarların özünde eşitlikçi, halkçı kişiler olduğu dini istismar edenlerden farklı oldukları, sağ tabana sıkışmış ama gönlü eşitlikten, sosyal adaletten, halktan yana olan kişiler olduğu, onlara da ulaşmak, dokunmak gerektiği da ortak saptamalarıdır.
"İnançlara saygılı laiklik" anlayışı Hamzakoy'da gözaltındayken geliştirdikleri ve DSP'nin temel ilkelerinden biri haline getirdikleri düşünceleridir.
Ve Rahşan Hanım, Bülent Ecevit kadar dik duruşlu, ödünsüz bir siyasetçidir.
Hamzakoy'da 12 Eylül'ün tutsak ettiği Ecevitler ve Demireller, askeri tesisin komutanı tarafından bir salona davet edilirler ve Kenan Evren'in konuşmasını televizyondan izlemeye zorlanırlar.
"Buna isyan etmiştik" diye anlatmıştı Rahşan Hanım, "bunu kabul edemezdik, odamıza dönünce uzun uzun konuştuk, Demokratik Sol Parti'yi kurmayı işte o gün karar verdik."
Bülent-Rahşan Ecevit çifti birlikte mücadele etmenin, hayatı bölüşmenin, halkça ve halkla birlikte ve aşkla yaşamanın nadir örneğidir.
Bu uzun yürüyüşün kaynağı olan aşkı, sevgiyi Bülent Bey'in Rahşan Hanım'a yazdığı ünlü şiiriyle anımsatmak isterim:
Birlikte öğrendik seninleavcumuzda yüreği çarpankuşa sevgiyi
elele duyduk kumsalda denizinmilyon yılda yonttuğutaşa sevgiyi
tırtılları tanıdık seninle bahardatırtılken daha sevmeyi öğrendiksevgiden üreyen kelebeği
toprağı evimiz gibi sevdik seninlebirlikte sevdik kuru topraktaev küren köstebeği
köstebeğinden toprağına taşınatırtılından kelebeğine kuşunaelele sevdik bu dünyayı
acısıyla sevinciyle sevdikyazıyla kışıyla sevdikköy-köy ülke-ülke
gökler gibi sardı dünyayıyağmur gibi sızdı dünyayadünya kadar oldu sevgimiz
elele büyütüp elele derdikelele derip insana verdikverdikçe çoğalan sevgimizi
TIKLAYIN - Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit için yazmıştı: Elele Büyüttük Sevgiyi...