Aralık ayından bu yana yerli cep telefonlarına gelmekte olan vergiden bahsediyoruz. En son yazımızda seçim sonrası önümüze geleceğini belirtmiştik. Nitekim dün düzenlediği basın toplantısında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi elektronik ürünlere ek vergi getirileceğini açıkladı. Bu ürün gruplarının gümrük vergilerinde önümüzdeki 1-2 ay içinde önemli artışlar yapılacağını söyledi. Zeybekçi, şöyle konuştu:
“Bu vergi değil; koruma diyelim. İçerideki üretimi koruma amacıyla geliştirilen bir şey. İçerideki üretimi teşvik eden, üretimin rekabet gücünü artıran bir uygulama. Yani cep telefonlarını yerli üretim aldığınız zaman daha cazip hâle getiren daha ucuz vatandaşımızın kullanımına sunan bir uygulama. Koruma önlemleri. İlave bir artış olacak. Uluslararası standartlarda biz bunlara vergi demiyoruz anti damping uygulaması diyoruz.”
Konuyla ilgili olarak, Ekonomi Bakanlığı İthalatı Koruma Önlemleri bölümü cep telefonu ve benzeri mobil araçlar için bir öneri tebliğ hazırlamış durumda. Bu tebliğin geçerli olabilmesi için bakan Zeybekçi tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulması ve onaylanması lazım. Ya bu hemen mevcut bakanlar kurulu tarafından onaylanacak ya da yeni bakanlar kurulu tarafından "gündeme alınsın" kararı alınacak. Aksi takdirde, bu tebliği yeni bakanlar kuruluna kalırsa "kadük" oluyor ve yeniden hazırlanması gerekiyor.
Bu tebliğ içinde yer alan vergi oranı için henüz bir rakam telafuz edilmiyor, ama % 10 civarı olabileceği duyumu aldık.
Ancak bakanın dünkü açıklamasının ekonomi yazarları tarafından çokca eleştirildiğini de not edelim. Çünkü verginin gelmekte olduğunun önceden duyurulmasının, stokçulara yarar sağlayacağı ve şimdiden bu yönde konuşmalar olduğu belirtiliyor. Bu da bu konuyla ilgili başka bir şansızlık ya da beceriksizlik.
Konunun gelişimini aralıktan bu yana yayınladığımız önceki yazılarımızda vermiştik. Merak edenler aşağıda linklerini bulabilirler. Bu yazıda sadece özetleyelim;
Olay nedir?
Devlet ithal telefonlara ek vergi getirmek istiyor.
Buna yol açan adım, 5 firmanın (Vestel – General Mobile) Sanayi Bakanlığına yaptığı şikayet.
Şikayet sonrasında mart ayında tüm tarafların katıldığı bir soruşturma yapıldı.
Getirilmesi planlanan ek vergi, Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTÖ) kuralları çerçevesinde, “Koruma Tedbiri (Safe Guard)” başlığı altında uygulanmak isteniyor.
Devlet ek vergiyi, "Yerli Telefona Koruma" nedeniyle diyerek getirmek istiyor.
Ancak gerçek nedenin yeni bir fon yaratmak ya da cari açığı küçültmek olduğunu düşünenler var. (Özellikle de ihracat düşerken, ithalatın azaltılması için pek çok şeye yeni vergi getiriliyor.)
Mevcut hâliyle durumu “yerli telefon ama ne kadar yerli” başlığıyla incelemiştik. Ek vergi yaklaşımı çoğu kişi tarafından anlamlı bulunmuyor
Ek verginin kaçakçılığı arttıracağını söyleyenler var.
Akıllı telefonlara getirilecek ek yükün, sektörün dengelerini altüst edeceği, bayilerin küçülebileceği ve mobil genişbantın yayılımının artmasının beklendiği günümüzde, operatör gelirlerinin de düşebileceği belirtiliyor.
Yerli telefoncular başta, herkes ek vergi yerine, “öncelikli alan” seçilerek yerli telefonculara ciddi ve odaklanmış devlet teşviğinin daha anlamlı olacağını söylüyor.
WTÖ ile yapılmış anlaşma çerçevesinde, bu vergi bir soruşturmaya neden olacak. Ancak bu soruşturmanın zaman alacağı ve geçmişe yönelik bir sonuç oluşturmayacağı düşüncesi var.
Buna karşılık, ilgili ülkelerin de başka mallar için aynı tedbirleri koyma riski bulunuyor. Konunun karşılıklı ürün – ülke bazında hassas incelenmesi lazım.
Bir miktar vergi geliyor. Dün Ekonomi Bakanı duyurdu.
Bu vergi WTO’nun soruşturması süresince devam edeceğe benziyor. Sonra kalkabilir, kalkmayabilir.
Sektöre ya da Türkiye ekonomisine (mesela karşılıklı ihracat-ithalat dengesine ülke bazında) etkilerine bakılmış mıdır?
Gümrük duvarlarının kaldırıldığı 1980 öncesinde, ülkemiz yerli sanayi kendisini geliştirme zorunluluğu hissetmemişti. Bu dönem göz önüne alınmış mıdır? Buna ait önlemler alınmış mıdır?
Yerli üretim isteniyorsa, Mobil sektör neden “öncelikli alan” ilan edilip, teşviklerin planlanması lazım.
Durum bu ama çeşitli tartışmalar ve yorumlar süregidiyor. Örneğin Dünya Ticaret Örgütü'nün soruşturması bazılarınca çok önemsenirken, bazıları da farklı yorumlar veriyor. Konunun, isminin belirtilmesini istemeyen uzmanlarından birisi bize şunları anlattı:
Eğer bir ülke, kendi yerel sektörlerini korumak isterse, şikayetçi olanlar Dünya Ticaret Örgütü’ne (WTO) şikayet eder. Onlar da panel kurar ve konuyu soruştururlar. Bu panelin de sonuca ulaşması 1,5-2 yıl sürer.
Bu panellerin uzun sürmesi nedeniyle, bazı ülkeler bilerek kararlar alabiliyor. Yani küreselleşen dünyada, “Ticaret önlemleri”, dünyanın yeni koruma yöntemleri. Mesela ABD devamlı panel kaybediyor ya da Arjantin'in örneğin, 3 karardan 1 tanesi panelde kaybediliyor. Ama bazen ülkeler bunu bilerek de yapıyor. Arada vakit kazanmış oluyorlar.
Türkiye için de, şimdiye kadar yüzlerce anti-damping davası ve 30 kadar korunma kararı aldı. Panelde kaybettiği dava yok.
Türkiye zaten Gümrük Birliği konusunda tek taraflı zarar görüyor. AB’ye üye olan son 10 ülke üye olana kadar Gümrük Birliği yerine “Serbest Ticaret Anlaşması” ile devam etti. Böylece 3cü ülkelere karşı da sanayilerini koruma olanağı buldular.
Türkiye’nin de böyle yapması, Gümrük Birliği’nden çıkıp, Serbest Ticaret Anlaşması ile devam etmesi lazım. Ya tam içeri girecek ya da sanayisini korumak için STA ülkesi olarak devam etmeli.
WTO panel aksi yönde karar verirse, bu vergiyi düzeltme kararı alınıyor ama bu geriye değil, ileriye yönelik oluyor. Bu nedenle hükümet bilerek hareket etti. Konulacak vergi, devlete ya da ilgililere vakit kazandıracak.
Ama bir yandan da şu anda yürüyen soruşturma, WTO standartlarını tutturmuyor. Soruşturma açmak için yerli üretim alanının negatif etkilediğini göstermek lazım.
Yerli üretim. 1 milyon ya da 3 milyon gibi açıklamalar var. Bu vergiyi uygularlarsa ne kadar yerli katma değer yaratacağı konusunda soru işareti var. Çünkü örneğin işlemci yabancı. Vergi gelse ve 2 milyon satsa, 3 milyon satsa bile ne kadar katma değer yaratacağı belirsiz. Hesaplandı mı acaba?
İthalatı kıssanız bile, bileşenleri ithal ediyorsanız, o zaman aradaki fark nedir? Parayı hala dışarı ödüyor oluyorsunuz.
Sadece mobil haberleşmeye yönelik bir teşvik vermesi lazım. Devletin böyle kısa vadeli hareketler yerine bu konuda uzun dönemli strateji oluşturması ve kim yatırım yaparsa yapsın desteklemesi lazım.
Belki yabancıları da davet ederek, bir işbirliği ile yapılması daha iyi olabilir. Aselsan cep telefonu işinden çıkarken, o işi bir özel firma alsaydı bugün Türkiye’nin belki bir markası olurdu.
Uzmanımız bunu söylüyor ama "inşaata dayalı" ekonomimizin bir süredir alarm verdiği biliniyor. Hükümet de, gördüğümüz kadarı ile bu zorluğu tekstilden, cep telefonuna çeşitli alanlarda ilave vergilerle aşmaya çalışacak anlaşılan.
1- Özelleştirmelerle Gelirlerini Kaybeden Devlet, Laptop ve Akıllı Telefona Ek Vergi Koyuyor
2- Resmi Gazete : İTHALATTA KORUNMA ÖNLEMLERİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
3- Cep Telefonu İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına Yönelik Başvurunun Gizli Olmayan Özeti
4- İTHALATTA KORUNMA ÖNLEMLERİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2011/1)
5- Yerli Cep Telefon Üretimi mi? Ne Kadarı Yerli, Neresi Yerli?
6- Dimyat'a Pirince Giderken, Bulgur'dan mı Olacağız? AB ve Tayvan'dan Vestel'in Şikayetine Uyarı Geldi