Bilgisayarın başına oturdum, kulağım Kartal Adliyesi'nde.İmamoğlu'nun haklı olarak"Utanç duyuyorum" dediği davadan çıkacak kararı bekliyorum. İBB Başkanı İmamoğlu mahkûm olacak mı?Başkanlıktan alınıp siyaset yasağı da yiyecek mi?Demokrasi ve hukuk bu memlekette ölümcül bir darbe daha alacak mı?Saray yargısı seçim öncesi Türkiye'yibiraz daha kutuplaştırıp uçurumun kenarına itecek mi?Hepsi olabilir.Haber öğle üzeri geliyor:Savcı, Ekrem İmamoğlu hakkında en yüksek sınırdan ceza talep ederken siyasi yasak da istemiş, ancak duruşma14 Aralık'a ertelenmiş...Çok açık:Saray, seçimler yaklaşırken Türkiye karışsın istiyor. Bunun için önde gelen bir biat kurumu olarak yargı da kollarını sıvamış durumda...Ne yazık! Ama şaşırtıcı değil.Erdoğan'ın tek adamlığı altındaTürkiye'nin Batı'da Doğu'ya yolculuğuher geçen gün hızlanmakta...Özbekistan'ın başkenti Taşkent’te Türk Devletleri Teşkilatı ZirvesiHazırlık Toplantısı’nda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nunşu sözlerine bakın:
Tarih rotasını düzeltiyor, Asya yeniden öne çıkıyor.
Evet öne çıkıyor.Diktatörleriyle, otoriter rejimleriyle, otokrasileriyle öne çıkıyor.Çin'ın ömür boyu Başkanı Şi Jinping'inBaşkan Biden'a söylediklerinison yazımda aktarmıştım:
Demokrasiler 21. yüzyılı çıkaramaz.Bundan sonra dünyayı demokrasiler değil otokrasiler yönetecek. Neden?Çünkü her şey çok çabuk değişiyor.Demokrasiler konsensüs gerektiriyor.Bu da zaman alıyor, oysa buna zamanın yok.
Erdoğan da yüzünü Batı'dan Doğu'ya çevirmiş durumda...Demokrasi ve hukuk düzeniyle bu yüzden gitgide vedalaşıyor.Geçenlerde NY Times'ın bir köşe yazısında şu sözler dikkatimi çekti:
ABD'nin Cumhuriyetçi PartisiAK Parti'ye benzedi!
Nobel İktisat ödüllü köşe yazarıPaul Krugman'ın satırları şöyleydi:
Cumhuriyetçi Parti'nin diğer Batı ülkelerindeki merkez sağ partilere hiç benzemediğiortaya çıktı. Daha ziyade Macaristan'daki Fidesz veya Türkiye'deki AK Parti gibi otoriter partilere benziyor.
Paul Krugman yazısında, Cumhuriyetçilerarasında Viktor Orban'ın Macaristan'daki"tek parti iktidarı"na hayranlık duyanlarınvarlığına işaret ediyor. Ve Amerika'daki "Cumhuriyetçi aşırılığı"n çeşitlilik, farklılığa tolerans gibi değerlere karşı duyulan hınçtan beslendiğine işaret ediyor. (Oksijen, 1-7 Temmuz 2022)Evet, bir kez daha sormakta yarar var:
Dünyayı demokrasiler mi,otokrasiler mi yönetecek?
Bir başka deyişle:
Batı mı, Doğu mu?
Atatürk'ün 29 Ekim 1923 tarihindeFransız muharriri Maurice Pernot'ya verdiği demeçteki şu sözlerinin altını bir kez daha kalın olarak çiziyorum:
Biz daima Şark'tan Garb'a doğru yürüdük.Memleketimizi asrileştirmek istiyoruz.Bütün mesaimiz Türkiye'de asri, bianaenaleyh Garbi bir hükümetvücude getirmektir.Medeniyete girmeyi arzu edip de,Garba teveccüh etmemiş millet hangisidir?(Zafer Toprak, ATATÜRK, Kurucu Felsefenin Evrimi, İş Bankası Kültür Yayınları, 2020,sayfa 1)