Seçim yaklaştıkça, siyasi vaatler arttıkça artıyor. Çoğu da çeşitli şekillerde halka daha fazla para dağıtmak üzerine kurulu.
Devlet kaynaklı topluma para dağıtımı (baktığınız bakış açısına göre, kimisi için toplumsal rüşvet) çoğu ülkede işe yarıyor. Ama bazı ülkelerde daha az etkili.
Bu ülkeler de genel olarak refah toplumu olarak adlandırdığımız, siyasi partiden bağımsız, toplumda kaynakların temel hak olarak, sistematik bir şekilde dağıtıldığı ülkeler.
Siyasette, 'refah toplumu' vaadi çok sık kullanılır.
Sıradan hayattaki anlamı ise konuşulmaya değer bulunmaz. 'Milli gelir' ifadesi yeterlidir.
Oysa kişi başı milli gelir, teorik bir terimidir ve sıradan insanın gündelik gerçeğini yansıtmaz.
Çok varlıklı da olsanız, çarpık kentleşme kurbanı bir şehirde yaşıyorsanız, kaldırımlarda ayağınızı burkmadan yürüyemiyorsanız, yiyecekler kalitesiz, hava kirli, internet kısıtlı, su ve elektrik kesintileri yaygınsa, karda yollarınız kapanıyorsa refah içinde değilsinizdir.
Sıradanlar için refah toplumunu, dünyanın en pahalı yerleşimi Cenevre'nin, kendi vatandaşları için ucuz bir topluma dönüşmesi ironisine bakarak anlayabiliriz.
Dünyanın en müreffeh ilk üç ülkesinden biri İsviçre'dir. Dünyanın en eski şehir devleti Cenevre ise İsviçre'nin markasıdır.
Hepimizin hayatında bir parça Cenevre vardır. Çünkü dijital çağ kütüphanesi 'World Wide Web' bize bilim merkezi CERN tarafından hediye edilmiştir.
Cenevre, MÖ 58'de bir Roma ticaret şehri, 1535'te bağımsız bir cumhuriyetti.
Martin Luther'in reform bildirisiyle başlayan Avrupa mezhep savaşlarından kaçan Protestanların sığınağıydı. Dini savaş göçü, saat endüstrisinin kurucusu ve markası oldu.
Cenevreli reformcu Calvin, pahalı mücevherlerin takılmasını yasakladığı için kuyumcular saatçiliğe yöneldi.
Yüzyılın sonunda 'mükemmel saatçiliğin' merkeziydi. İlk kol saati, ilk kuvars saat, ilk suya dayanıklı saat, en ince kol saati, en küçük kol saati, en pahalı saat bu şehirde üretildi. Bugün 60 bin kişilik istihdam, 25 milyar dolar ciroyla dünyanın en büyük saat ihracatçısıdır.
Cenevre'nin amblemi çikolatanın, Avrupa'yı ne zaman baştan çıkardığı bilinmiyor. Efsaneye göre kâşif Cortés, 1528'de İspanya'ya getirdi. Saray, yüz yıl boyunca 'asil lezzeti' sır olarak sakladı. Fransa Kralı XIII. Louis, İspanya Kralı III. Phillip'in kızı ile evlenip, kutlamalar için saraya çikolata sunulunca yayıldı.
Şehir, 1826'da önce şeker ve kakao tozunu karıştıran ve daha sonra çikolatayı sütle birleştiren makineleri keşfederek, dünya çikolata endüstrisinin sahibi oldu. Günümüzde İsviçreli çikolata üreticilerinin cirosu 2 milyar doları buluyor.
Vatikan tarafından kınanmasına rağmen, Piskopos Fabri tarafından faizli kredilere izin verilmesi Cenevre'nin büyük bir ticaret ve bankacılık merkezi olmasına yol açtı. Cenevre borsası, Basel ve Zürih'ten 25 yıl önce, 1857'de kuruldu. Cenevre'nin bankaları, hem İsviçre'de hem de Avrupa'da endüstriyel gelişmenin motoru olarak görülüyordu. 34 bin çalışanıyla, 140 bankacılık kuruluşu Cenevre'de kanton milli gelirinin yaklaşık dörtte birini sağlıyor.
1864'te Henry Dunant, tarafından kurulan Kızılhaç, 2023 Cenevre'sinin gurur markasıdır. Ve şehir demiryollarının, insan haklarının, uluslararası diplomasinin, CERN ile (Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi) bilimin şehridir.
Soru refahın çok keşfedip çok üreten şehrin insanlarına nasıl yansıdığı…
Cenevre'de belediye başkanları seçimle gelmezler. 7 yılda bir seçilen meclis üyeleri dönüşümlü başkanlık yaparlar, yetkileri meclis üyeleri ile eşittir.
Referandumla belirlenen, 4 bin franklık asgari ücret dünyanın en yüksekleri arasındadır.
Eğitim 4 yaşından itibaren zorunlu ve ücretsiz. Devlet okullarının kalitesi dünya çapındadır.
Sıkı denetlenen marketlerde biyolojik sebze ve meyveler, kaliteli süt, yumurta ve eti, fiyatları kontrol altında tutularak satılır.
Yazın ücretsiz sinema, ücretsiz göl plajları ücretsiz dans kursları ücretsiz tuvaletler ve her yıla özgü ilginç etkinlikler belediyeler tarafından düzenlenir.
Dakikliğiyle ünlü demiryolları ağı en uzak dağ köylerine kadar ulaşır.
Ormanlar hariç, zenginleri tarafından Cenevre'ye miras bırakılan yaklaşık 310 hektarlık park alanının yanı sıra merkezde 40 bin, çevrede 229 bin ağaç yer alır. Kesilen her ağaç için üç yeni ağaç dikilir. 2030'a kadar yeşil alanın yüzde 30'a çıkarılması planladı.
Şehir merkezinde çoğu tarihi olan 330 çeşmeden ücretsiz içme suyu dağıtır. Bu yıl dünyada bir ilk olarak maden suyu çeşmeleri de açıldı.
Kamu bütçesi, şehir yaşayanlarının kaliteli bir ömür yaşayarak mutlu olmaları amacıyla harcanır.
Kaynaklarını adil ve sistematik bir şekilde paylaştırdığı için, siyaset meydanında sürekli halka nasıl para yardımı yapılacağı tartışılması yerine, şeffaf bir kamu yönetimi ile adil hayat kalitesi sağlanıyor.
Darısı başımıza.
Mehmet Önal Kimdir? Mehmet Önal İstanbul'da doğdu. Hukuk lisans ve yüksek lisans tahsilinden sonra İngiliz Parlamentosu ve Atlantik Konseyi'nde çalıştı. İzleyen dönemde enerji sektöründe çalışmaya başladı. Ticari görevlerden sonra enerji dönüşümü ve iklim değişikliği kamu politikaları üzerine uzmanlaştı. Avrupa Birliğini'nin teknik iklim değişikliği danışman organı olan Sıfır Emisyon Platformu'nda ve İngiltere'de Karbon Yakalama ve Depolama Derneği'nde görev aldı. İklim değişikliği temalarında Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Asya'da birçok devletin yürüttüğü çalışmalara katıldı. Profesyonel olarak kamu politikaları ve siyasi gelecekler üzerine senaryo çalışmalarında yer alıyor, büyük toplumsal gelişmeler, sosyolojik değişimler, insanlık için varoluşsal tehdit oluşturan etkenler ve küresel jeopolitik konular üzerine kafa yoruyor. Enerji sektörü profesyoneli olarak Londra ve İstanbul'da yaşıyor. |