Önemli haberi iki meslektaşım duyurdu. Halk TV'den İsmail Küçükkaya ve Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya. Habere göre İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener pek muhtemel cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olmayacak. Yani diğer dört parti genel başkanı ve yeni durumla iki belediye başkanı 6 cumhurbaşkanı yardımcısı adayı iken Akşener bu pozisyona talip değil.
Peki bu durum seçmende bir kafa karışıklığı yaratmayacak mı? Görüştüğüm kimi isimlere göre 'hayır yaratmayacak' çünkü; uzun süredir altını çizdiği 'yeni dönemde başbakan olmak isteğinin' gereğini yapmış olacak. Yaratacak diye düşünen de var. Onlara göre bu ayrı yerde durma sıkıntı yaratabilir. Özellikle Millet İttifak'ının milletvekili listelerinin hazırlanması sürecinde.
İktidarın Meclis'te çoğunluğu elde edebilmesi için, yeni seçim kanunu ile birlikte özel bir matematik gerekiyor. Neden çoğunluk önemli? Çünkü muhalefet parlamenter sisteme 6 ay içinde geri dönmek istiyor. Bunun için Meclis'te minimum referandum yeter sayısının yani 330'un bulunması gerekiyor.
Anayasa'nın 175. Maddesi anayasa değişikliğinin Meclis'teki toplam sayının (600) en az üçte birinin (200) teklifiyle yapılabileceğini değişiklik için beşte üç çoğunluk (360) gerektiğini yazıyor. Yani 330 ile 360 arası milletvekiline sahip olunmalı.
Seçim barajı yüzde 7'ye inmiş durumda. Daha önce ittifak içi yapılan çalışmalarda tek listeden bölgelerdeki güç durumuna göre her ile özel parti-liste seçenekleri düşünülmüştü. Tek liste mümkün değil. Zaten DEVA Partisi de seçimlere her şartta kendi logosuyla gireceğini duyurmuştu. Bu arada seçim pusulasında üstte ittifak adı altta parti logoları mümkün. Sadece eskiden olduğu gibi dağıtım noktasında ittifakların avantajı ortadan kalktı yeni seçim kanunu ile.
Akşener ve İyi Parti cumhurbaşkanı adayı konusunda son anda masaya döndü. Ancak milletvekili listeleri belirlenmesi konusunda partilerinin daha farklı pozisyonda olmasını isteyecekleri bir durumu tercih edebilirler. Yani pusulada tek başına İyi Parti logosu... Elbette tüm partiler bir yandan da Meclis'teki vekil sayılarını önemsiyorlar, önemseyecekler. Her biri grup kuracak minimum sayıdan (20) en çok milletvekili çıkaracakları sayıya kadar değişik varsayımları çalışıyor. Önümüzdeki günler Millet İttifakı'nın milletvekili listelerinin nasıl oluşacağı buradaki anlaşma-anlaşamama hallerini konuşacağız.
Ancak ittifakın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Meclis'te grup toplantısında tüm diğer liderler gibi Akşener'i tarif eden-öven cümleler kullandı: "Meral Hanım merttir; ana kucağını da bilir yeri geldiğinde masaya yumruk vurmasını da. Ona müteşekkirim. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Arada bir ülkücü damarı tutar. Bunu da gayet iyi biliyorum."
Kılıçdaroğlu olası sorunları çözme noktasında yine devrede olacaktır. Tıpkı diğer liderler Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan gibi. Kılıçdaroğlu'nun Akşener'i anlatırken kullandığı "büyük mücadeleler veriyor" cümlesi de tesadüf değil. Tekrar bir araya gelindiği son toplantıda yine bir tartışma anında masadaki liderlerden birine "yahu kardeşim siz benim neler çektiğimi biliyor musunuz" diye çıkıştığı aktarılıyor.
21 yıllık tek parti rejiminden çıkış kolay değil. Masanın bir arada kalarak gerektiğinde tartışarak bir noktada anlaşması önemli. Yeter ki birbirlerini kamuoyu önünde itham edip seçmende umutsuzluk yaratmasınlar. Ülkenin her görüşe, ideolojiye, fikre ihtiyacı var.
Murat Sabuncu kimdir?Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı. Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı. En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor. Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var. |