Günlerdir yanı başımızda Asuri-Süryaniler katlediliyor ve Türkiye’de birkaç medya kuruluşu dışında katliam dile bile gelmiyor. Ana akım medya her zamanki gibi kör, sağır ve dilsiz. Türkiye hükümetinden de ne bir tepki ne bir kınama var.
Her gün her saat Asuri-Süryanilerden telefon alıyorum. IŞİD’in elindeki Asuri-Süryanilerin rakamları her saat artıyor. Sabah uyandığımda 250’lerde olan sayı, ben size bu satırları yazdığım sırada 274’ü bulmuştu.
IŞİD dün elindeki Asuri-Süryanileri hiçbir şekilde takas etmeyeceğini açıklamış. Bu ne demek? Erkekler öldürülecek. Kadınları genç ve yaşlı diye ayıracaklar. Gençler satılacak, bundan sonraki yaşamları tecavüz ve şiddetle örülü olacak. Yaşlıları beslememek için, tecavüzlerden sonra öldürecekler. Ya çocuklar? Onlara da kız ya da erkek çocuk olmasına göre değer biçilecek. Katar’dan Afganistan’a geniş bir coğrafyada satılacaklar. 4-5 yaşındaki çocuklar analarından koparılıp bir bilinmeze yollanacaklar. Katar’da, Suudi Arabistan’da, Afganistan’da bir köle olarak geçirecekler bundan sonraki yaşamlarını, tecavüzlerle, şiddetle…
Türkiye kınama yapmak bir yana dursun, IŞİD’den kaçan Asuri-Süryaniler gelmesin diye sınırlarına hendek kazmaya başladı. Kobanê’de olan oyun şimdi burada devam ediyor.
Telefonda konuştuğum Midyat’taki Asuri-Süryani arkadaşlarım çok kızgınlar, öfkeliler. Kardeşlerine, akrabalarına yardıma gidemiyorlar, çünkü Türkiye sınırdan geçişlerine izin vermiyor.
“Türkiye bize izin vermiyor gidip akrabalarımıza yardım edelim. Ama IŞİD’liler istediği gibi bu sınırdan gelip geçiyor. Türkiye IŞİD’in otoyolu, lojistik merkezi olmuş durumda” diyor Asuri arkadaşım.
Nitekim dün Amed Dicle’nin ANF’de yayınlanan yazısından durumun vahametini görüyoruz. [1]
Türkiye’nin bir yıldır kestiği Habur suyunu, IŞİD’in Asuri-Süryani köylerine saldırdığı gece, IŞİD’in işini kolaylaştırmak için açtığını ve Asuri-Süryanilere köylerine yardıma koşan YPG’li gençlerin Habur nehrinde boğularak öldüğünü öğreniyoruz.
Vatandaşı olduğumuz ülke, canilerle, katillerle bir olmuş bir avuç kalmış Asuri-Süryaniyi ve onlara yardıma koşan Kürt gençleri katlediyor!
Bir halk gözümüzün önünde katlediliyor! Sadece IŞİD tarafından değil, vergisini verdiğimiz, kendi ülkemiz tarafından!
Bunu izlemeyelim! Susmayalım! Bu suça ortak olmayalım!
Asuri Keldani Süryani Arami Dayanışma Derneği’nin bugün yayınlanacak basın açıklamasına kulak verelim:
“IŞİD terör örgütünün Tıl-tamır’a bağlı 35 Asuri köyüne karşı başlatmış olduğu terör saldırılarını üzüntüyle izlemekteyiz.
Bu saldırılar 1843’ten beri yapılan periyodik soykırımın ne ilki nede sonuncusudur. Asuri halkımız 1915 -1924’te Hakkari’de katliama uğramış, buradan Irak Simele’ye yerleşmiş yine katliama uğramış, Habur nehri kenarında 35 köy kurmuştur. 1915 den 2015’e 100 yıl geçmesine rağmen mazlum Asuri halkının kaderi değişmemiş, 21. Yüzyılda yine katliamla karşı karşıya kalmışlardır.
Asıl düşündürücü ve üzücü olan ise kan ile beslenen IŞİD terör örgütünün arkasında bulunan uluslar arası güçlerin ve ülkelerin bundan utanç duymamalarıdır. 21. yüzyılda demokrasiyi ve uygarlığı tartışırken insanlığın ilkel metotlarla katledilmesi insanlık adına utanç vericidir.
Ninwe’de Asurilere, Şengal’de Ezidilere, Kobani’de Kürtlere uzanan kirli eller bugün Gozarto’da savunmasız Asuri halkımıza yönelmiştir. Bu kirli ve vahşi zihniyet halkların hafızasında kuşkusuz ki mahkum edilmiştir ve yüzyıllar boyu bu insanlık dışı katliamı yapanlar insanlık hafızasında mahkum edilmeye devam edeceklerdir. Barbar ve vahşi IŞİD sadece insanlığı katletmekle kalmamakta, aynı zamanda Mezopotamya’nın tarih hafızasını da yok etmektedir. Halkların katledilmesi ne kadar acı verici ise, tarihimizin kültürümüzün matkap ve çekiçlerle yok edilmesi de tarihi hafızamızın katledilmesidir.
Mezopotamya’nın farklı renklerine ve kültürlerine tahammülsüzlüğü kendine politika edinen zihniyet bugün IŞİD elbisesi altında 100 yıl sonra yine hortlamıştır.
Çeşitli kaynaklara göre sayıları 250-300 civarı olarak verilen Asuri bugün eli kanlı IŞİD’in elindedir. Halkımızdan 12 kişi öldürülmüş, 4 kilise yakılmış, 2500-3000 civarı Asuri köylerini terk etmek durumunda kalmıştır. Kadim Asuri halkının payına yine göç ölüm ve yerinden yurdundan edilmek düşmüştür.
Mezopotamya’nın tüm halklarını bu vahşete karşı birlik olmaya ve 100 yıldır süren katliamlar silsilesini kınamaya, tüm halkların Orta doğudaki bu katliama karşı tavır almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz.”
Mezopotamya’nın bir avuç kalmış kadim halklarından Asuri-Süryanilerin bu çığlığını duyalım!
(1) Amed Dicle, Til Hemis zaferi, DAİŞ’in ikinci büyük yenilgisi, http://firatajans.com/news/til-hemis-zaferi-dais-in-ikinci-buyuk-yenilgisi-amed-dicle