Erdoğan Gülen kavgasında Gülen tarafından Cumhurbaşkanına gönderilen metin de kavgayı bitiremedi.
Erdoğan Gülen kavgasında Gülen tarafından Cumhurbaşkanına gönderilen metin de kavgayı bitiremedi. Anlaşılan kısa vadede barış olmayacak ama uzun vadede bu kavgayı devam ettirmeleri pek mümkün görünmüyor.
Kavganın bir şekilde bitme ihtimali yüksek olsa da artık Cin şişeden çıktı. Bu kavga devletin tüm kurumlarıyla ne kadar perişan durumda olduğunu gösteriyor. İstediğiniz zaman yargıyla oynayabileceğinizi, uygun gördüğünüz zamana kadar paralel devlete izin verebileceğinizi bizzat muhatapları ikrar etti. Yargının siyasi bir güç gibi pozisyon alabileceğini gördük. Velhasılı her türlü olmaması gereken devlet karakteri oluşturuldu. Kavganın devamı taraf olmayanın da üzüleceği bir devlet çürümüşlüğü ve felaketini arttıracak.
Kılıçların çekildiği ve öfkenin zirve yaptığı bugünlerde karşı tarafı meşru ve gayrı meşru tüm yollarla vurmak mübah ilan edildi. Şu anda mesleği tetikçilik olan basın yayın organlarına da gün doğdu. Tetikçiliklerini meşrulaştırmış oldular. Her türlü belden aşağı vurma, yalan, hakaret sevap ilan edildi. Bu az miktarda var olan medya ahlakını da tümden yok edecek.
Erdoğan ve Gülen bu sürecin sonunda güçlerini yarıştırmanın karşılığını görecekler. Muhtemelen birbirlerine önemli derecede zarar vererek sonunda uzlaşma arayacaklar. Şimdiden gördüğü zarardan ürken Fethullah Gülen uzlaşma arayışına başladı ancak ağırdan alan Erdoğan barışmaya şimdilik yanaşmıyor. Ancak Erdoğan da zamanla öfkenin baldan tatlı ve fakat zehirli sonuçları olduğunu görecek.
Bu süreç iki tarafa da otoriter bir güç olmanın afetlerini gösterecek. 2-3 yıldır aralarında gerginlik olan güç sahipleri birbirlerinin konumuna saygı göstererek davransalardı bu durum oluşmazdı.
Siyasetin, yargının, medyanın, STK'ların, ne hale geldiğini şimdiden görürseniz uzun vadede ne kadar büyük bir zarar oluşabileceğini anlarsınız. Siyasette ve cemaatçılıkta tek adamcılık, yargının hükümetten, devletten, cemaatçılıktan bağımsız olmaması, medyada at gözlüğü takmış fanatik taraftarlık, yakın olduğu tarafa dalkavukluğuyla bağımsız bir yapı olduğunu unutan STK'cılık görüntüsü zararın ne olduğunu ve nereye ulaşabileceğini bize hatırlatıyor.
Bu iki yapıya muhalif de olabilirsiniz. "Yesinler birbirini" de diyebilirsiniz ama bu marifet değildir. Bu kavga ve çekişme hali iyiliği, doğruyu, adaleti değil kötülüğü, yanlışı, zulmü arttıracaktır. Çünkü kavga güçlerin kavgasıdır. Bir taraf adil bir taraf zalim değildir. İki taraf da adaleti değil gücü esas almıştır. Erken başlayan pişmanlıkta çare bulunmazsa tavırlarıyla zulmü arttıracak olanlar sadece kendilerine değil üçüncü kişilere de büyük zarar verecektir.