Hayatımızın en zor ama en doygun, en acılı ama en umut yüklü zamanlarını paylaştığımız arkadaşlarımızdan birini daha kaybettik: Okay.
Onun ölümünün içimi bu kadar acıtmasının özel bir nedeni var. Bunu son konuşmalarımızın birinde kendisine de söyledim. Ülkeninki ile birlikte şahsi hayatımın da kritik dönemeçlerden, kavşaklardan geçtiği hemen her durumda Okay bir biçimde orada belirivermiş, paha biçilmez bir yardımda bulunmuş olurdu.
'Sahi mi yahu' deyişini ve o pürüzsüz gülümsemesiyle aydınlanmış yüzünü unutmayacağım
Hep böyle hatırlanmayı hak etmiş kişilerin gidişleriyle geride bıraktıkları boşluğun sızısı...
Okay'ın ölümü böyle bir şey.