Enflasyon ile birlikte ekonominin, Everest'in sivri tepelerinden aşağı müthiş gidişatı bir yana, ülkede, insan hayatları açısından da korkunç olaylar gerçekleşiyor. Ne var ki bunların hiçbirini gündelik gazetelerde okuyamaz, televizyon kanallarında seyredemezsiniz. Sır verecek birileri, kimi aracılar lazım.
Son işitip/gördüklerim tam da "burnumuzun ucunda", Silivri Hapishanesi'nde gerçekleşmekte: "Yumuşak odalar"da, süngerle kaplı duvarlar arasında "pislik", dışkı içinde yaşatılan, işkence gören, öldürülen gencecik insanlar. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Yok böyle bir şey" diye beyanat vermiş, ama ben, son telefonda konuştuğunda da işkence görmüş, şimdi de kayıp oğlunu arayan anneyi dinledim. Benzer şekilde ve aynı yerde erkek kardeşi öldürülen Batmanlı genç erkeği... Artı Gerçek'te Kemal Göktaş'ın yaptığı programda; isteseniz siz de izleyebilirsiniz. Gel gör ki bu gibi haberleri "resmi" kanallardan öğrenmek mümkün değil. Televizyon ile nikâhım tam da bu nedenlerle bozuldu. Belki şimdi yeni TV'lerde, bilgisayar gibi her yere girip çıkmak mümkündür ama bu bilgiden yoksunum. Yerine kocaman bilgisayarım ile bütün kapıları açabiliyorum.
Akşam haberlerini dinlerken güzel vücutlarını sergileyen kadınları (bunun için de ayakta haber okumaları gerekiyor) veya yakışıklı erkekleri seyretmek zorunda değilim. Gerçi bilgisayarda onlara da bakmak mümkün ama ben haber almak istiyorum, insan bedenlerinin çeşitli boy/en vs. veya yüzlerinin güzel/yakışıklı/genç/yaşlı oluşu ile pek ilgilenemiyorum; kusura bakmasınlar.
Mutlaka bir şeyler öğrenmek istiyorsanız çok çok farklı "istasyonlara" bakmak, hatta canı yananlarla doğrudan konuşmak zorundasınız. Youtube'da izleyebileceğiniz haber kanallarının erişimi bile bir noktaya kadar. Ama onlardan asla şikayet etmiyorum çünkü Türkiye hakkındaki esas haberleri oradan öğreniyorum. Hararetle tavsiye ederim.
"Oralarda ne var ki?" diye soracak olursanız hepsini isimleri ile saymam mahzurlu olabilir- başlarına/başıma bir dert gelmesin ama birkaç tanesinin adını verebilirim sanıyorum. En hararetle önereceğim ARTI TV, epey geniş bir program skalası var ve neredeyse sıradan TV'ler gibi günlük her tür programı mevcut. Ayrıca çok çok iyi haberci ve yorumcuları var. İsimlerini saymaya korkuyorum, ama izleyen öğrenebilir.
Sonra Gerçek TV biraz daha az ilgimi çekiyor ama kimi zaman ilginç tartışmalarına rastladığım oldu.
Can Dündar'ın kurmaya çalıştığı Özgürüz Radyo'da Can'ın kısa gündelik yorumları (2-3 dakika), Altan Sancar'ın peşinden koşuşturduğu tekil haberleri (Mersin mitingi, Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır seyahati veya Et ve Balık Kurumu'na kabul edilemeyişini) veya Erk Acarer'i izlemek mümkün. Cuma akşamları veya hafta sonunda da, kendi radyosunda Dündar'ın haftalık değerlendirmesini dinlemeye çalışıyorum.
Murat Yetkin'in hafta içi her gün yaptığı 11-13 dakikalık özlü haber bülteni her zaman çok iyi. Yetkin Report'u da okumak lazım ama henüz ona girişemedim; işittiğim orda da çok iyi yazılar çıkıyormuş. Yetkin'in kendisi de Ankara'da gelişen-gerçekleşen günün hemen tüm önemli haberlere yetişmeye çalışıyor, hatta bazen yurtdışına da uzanıyor. Tek başına bir TV kanalı gibi ve son derece sistematik çalışıyor; ama şimdilik haber görüntüsü yok.
Erk Acarer, hem ARTI TV de programcı, hem de kendi özerk kısa programını yapıyor, yanı sıra Özgürüz Radyo'da da elindeki haberleri paylaşıyor. Başka habercilerin YouTube kanallarına da katılıp, orada da haber/bilgi veriyor. Müthiş bir enerji ve bilgi küpü. Birgün gazetesinin onu ihraç etmesini, değerli gazeteci (Ombudsman) Faruk Bildirici'nin buna destek olmasını da hayretle karşıladım. Doğrusu, ben de olsam Erk Acarer'in yaptığının aynısını yapardım.
Türkiye'nin resmi haber sahasını kaplayan TV'ler, radyo istasyonları ve saydıklarım dışında başka azımsanamayacak kadar çok haber kanalı var. Can Ataklı'yı birkaç kere dinledim ve ilginç şeyler öğrendim- o, tam benim kalıbım değil ama farklılıklara da açığım. Lale Ozansu'ya geçen gün 25. Saat adlı bir kanalda (?) Erk Acarer ile yaptığı uzunca mülakatta rastladım. Tekrar izleyeceğim.
Ahmet Nesin de kendi YouTube kanalında sık sık haber veriyor, misafir çağırıp onlarla konuşuyor. Kimi zaman ilginç programları da oluyor.
Fakat bu yaz daha da ilginç ve önemli bir başka grup haberci keşfettim. Cemaat'ten değişik kişilerin bazen tek, bazen ikişer, üçer kişilik, veya daha da gelişkin ve oturaklı YouTube daki kanalları.
Ve bunlardan aklımı havaya uçuran bilgiler edindim. Ancak onların veya benim başıma bir şeyler gelir diye tek tek yazmaya- saymaya korkuyorum. Hepsi yurt dışında. Müthiş haber ağları var. Türkiye'nin içinden ve dışından çok çok iyi bilgi alıyor ve veriyorlar. Çok ilginç ve son derece çarpıcı yorumlar yapıyorlar. Biraz araştırın bulursunuz.
Onları dinlemeden ne bugünkü, ne de dünkü Türkiye'yi anlamak mümkün. Üstelik, kişisel olarak hepsi Türkiye'den kaçış sürecinde belli ki çok ağır olaylar yaşamış ve hâlâ da yaşıyorlar ama şimdi beyinleri daha zengin ve daha az tutsak, kendilerinden siyasal olarak çok farklı gruplarla da kimi zaman iletişime giriyor, birbirlerini, karşılıklı anlamaya çalışıyorlar.
Hani bu iklim felaketi önümüzdeki on sene içinde bütün dünyayı azar azar yok etmez, Rusların Ukrayna'daki savaşı ile beraber, bizimki dahil, kimi ülkelerdeki baskıcı otoriter rejimler sona erer ise, hem dünya, hem de Türkiye yaşamak için çok daha hoş yerler olacak gibime geliyor.