Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından yayınlanan “Küresel Rekabet Endeksi 2015 - 2016 Raporu” bugün yayınlandı.
Endeks, 140 ülkeyi 12 başlık altında değerlendiriyor. Bunlar: “Kurumsal Yapı”, “Altyapı”, “Makroekonomik Ortam”, “Sağlık ve Temel Eğitim”, “Yüksek Öğretim ve Hizmetiçi Eğitim”, “Ürün Piyasalarının Etkinliği”, “Emek Piyasalarının Etkinliği”, “Finansal Piyasaların Gelişmişliği”, “Teknolojik Gelişme”, “Pazar Büyüklüğü ”, “İş Dünyasının Gelişmişlik Düzeyi” ve “İnovasyon”.
Endeksin ilk 10 sırasında İsviçre, Singapur, ABD, Almanya, Hollanda, Japonya, Hong Kong, Finlandiya, İsveç ve Birleşik Krallık var.
Rapora göre Türkiye, küresel rekabetçilik endeksinde 12 başlığın 10’unda gerileyerek 6 basamak düşüp, 144 ülke arasında 51. sıraya inmiş!
En sert düşüş “Kurumsal Altyapı” başlığında olmuş! Bu başlıkla ilgili yapılan değerlendirmede 144 ülke arasında 75. sıraya inmişiz. Nedenini rapordan aynen çeviriyorum:
“Ülkenin müdahil olduğu jeopolitik ihtilafların yanısıra içinde bulunduğu kırılgan siyasi aşama (seçimler 2015 Haziran’da yapıldı), özel yatırımları, özellikle de Türkiye’nin gelişmesi için hayatı öneme sahip olan uluslararası yatırımcılardan gelen özel yatırımları gerileten bir belirsizlik iklimine yol açmıştır. Yatırımları, yüksek düzeyde enflasyonla (yüzde 8.9, politik hedeflerin oldukça üzerinde) alakalı belirsizlik ve finans sektöründe etkinlik ve güven kaybı da sınırlandırmıştır. Enflasyon, yapısal reformlarla ilgili gecikmeyi telafi etmek amacıyla uygulanan gevşek para politikası kaynakladır.”
Soru şu: Bunun müsebbibi kim?
Yaklaşık 77 milyon nüfusla satın alma gücü paritesi bakımından dünya hasılasının sadece yüzde 1.35’ini üretiyoruz.
Ülkemizin uzun dönemde rekabetçiliğini artırmak için özel yatırımların, özellikle de doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının artması gerekiyor. Özel yatırımları artırıcı yapısal reformlarla ilgili rapordan çıkardığımız 6 kritik tavsiye şöyle:
1) Ülkedeki siyasi belirsizlik sona erdirilmeli ve politik risk azaltılmalı 2) Ülke ekonomisine, yükselen risk primi ve kur artışı olarak yansıyan jeopolitik riskleri azaltıcı bir dış politika çerçevesine dönülmeli 3) Kamu kurumlarının hizmet kalitesi artırılmalı 4) Para politikasında sıkı duruş devam ettirilerek enflasyon oranı düşürülmeli 5) Likidite kurumasına tampon olmak üzere finansal piyasalara güven vererek ülkenin dış finansmana olan bağımlılığını azaltıcı önlemler alınmalı 6) İşgücü piyasasında verimsizliği azaltıcı politikalar uygulanmalı
Rapor, yavaşlayan küresel büyüme ve yüksek kalmaya devam eden işsizlik oranlarıyla mücadele için rekabetçiliğin artırılması gerektiğini; rekabetçiliği artıramayan ülkelerin durgunluk ve diğer şoklara karşı daha kırılgan olacaklarını söylüyor.
Sizce de 1 Kasım seçimleri öncesinde siyasi partilerin seçim bildirgelerini okurken bu tavsiyeleri de aramak gerekmiyor mu?
Rapora buradan ulaşabilirsiniz: