Statların dili | "Yıldırım Demirören, referandum için 'Evet' çağrısı yaparken futbol siyaset dışı mıydı!"
Hakan Aksay

Haberler

Hakan Aksay

Yükleniyor...

Statların dili | "Yıldırım Demirören, referandum için 'Evet' çağrısı yaparken futbol siyaset dışı mıydı!"

T24 Video

Beşiktaş - Antalyaspor ve Fenerbahçe - Konyaspor maçında tribünlerden yükselen "Hükümet istifa" seslerini ve “spor siyaset dışı olmalı, seyircisiz maç oynanmalı” diyen iktidar ortaklarından MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerini FenerSol'dan Ali Haydar Konuk ve gazeteci Kenan Başaran, T24 ekranlarında Candan Yıldız'a yorumladı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremler, Türkiye’nin güneyinde büyük yıkıma neden oldu. Depremlerin ardından geciken müdahaleler ve yardımlar toplumsal duyarlılık yarattı. Bu duyarlılık statlarda "Hükümet istifa" seslerini yükseltti.

"Dünya medyasında manşetlere taşınırken, biz Beşiktaş’ı, taraftarını linç etmekle meşguldük"

Beşiktaş - Antalyaspor maçının oynandığı sırada orada olan gazeteci Kenan Başaran, tribünlerden yükselen sloganlar ve depremzede çocuklar için oyuncakların sahaya atılmasına ilişkin şunları söyledi:

“Başka bir zaman diliminde olsaydık Beşiktaş’ın ve taraftarın bu iki eylemi de beraber övülecekti. Geçmişte Çarşı grubunun özellikle eski İnönü Stadı'ndaki benzer siyasal, toplumsal tutumları hep alkışlanmıştır. Ancak biz son dönemlerde malum iklim değiştiği için toplumsal, siyasal konularda taraftarın görüş belirtmesi ihanet ve bölücülük olarak algılanıyor. O akşam açıkçası; bir gazeteci gözüyle baktığımda, geçmişte Beşiktaş taraftarının benzer tepkilerini düşündüğümde aslında çok da ‘Beşiktaş taraftarından bir tutum bekleyenleri aman aman da tatmin eden bir protesto’ da yoktu bence. Normal şartlarda tüm stadın hep bir ağızdan uzun bir süre bu reaksiyonu vermesini beklersiniz. Ben hatta şöyle algıladım. Fenerbahçe taraftarı bir reaksiyon verdi. Bu konularda biraz daha nam salmış bir Beşiktaş tribünü de ‘bizden de bekleniyor’ düşüncesiyle ‘biraz yasak savma’ şeklinde bir tepkiydi. Bu benim kendi gözlemim. Bu rağmen ses verdi. Çocuklar için yapılan muazzamdı. Dünya medyası bunu manşetlere taşırken, biz burada Beşiktaş’ı, taraftarını linç etmekle meşguldük, siyasetin marifetiyle. Bu trajik bir durum.”

"'Taraftar siyaset yapmasın’  isteniyor ama hangi siyaseti?"

Futbol ve siyasetin tarih boyunca iç içe olduğunu vurgulayan Kenan Başaran, şöyle devam etti:

“Burada istenen şu ‘taraftar siyaset yapmasın’ ama hangi siyaseti? Taraftarın ‘toplumsal, sol muhalefet yapmaması’ isteniyor. Hayatta aldığınız her tutum politik bir tutumdur. Politika yapmak niye ayıp olsun demokrasinin gereğidir. Burada tribüne ‘beni zora düşüren, beni protesto eden siyaseti yapma’ diyor. Yoksa Konya stadında hükümete destek tezahüratları duymuşumdur, pankartlar açılmıştır. O zaman niye kimse bir şey demedi. Bugün Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu 28 Şubat Post Modern Darbesi’ni eleştiren bir paylaşım yaptı. Peki kimse burada da ‘niye böyle bir şey yapıyorsun’ denir mi? Aksine keşke 12 Eylül’ü, 12 Martı da, bütün darbeleri eleştirseniz diye beklerim ben. Ama tersi bir durumda o zaman siyaset ‘sen bu topa girme’ diyor. Burada içeriğine göre bir tepki var.

"Kimse Demirören'e 'sen federasyon başkanısın niye siyasi tutum alıyorsun' demedi"

3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe’nin FETÖ’ye karşı, ne cemaat ne AKP pankartları da açtı. Orada niye bugünden dönüp eleştiri yapmıyorsunuz? Tamamen menfaatle ilgili. ‘Evet ben de varım’ kampanyasında bizzat gazeteci olarak bulunduğum bir toplantıydı. Orada dönemin Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören emrivaki yaparak yazdı; ‘Bütün kulüpler namına Türkiye umarım yarın 17 Nisan’a Evet diyen bir Türkiye’yle uyanır’ dedi. Kimse orada 'sen federasyon başkanısın niye siyasi tutum alıyorsun' demiyor. Açıkçası özellikle taraftarın ve futbolcuların siyasi bir tutum almasında beis gören bir insan değilim. Bu yüzden Marodana’yı, Sokrates’i sevdim. Onlar toplumsal hayata ve sorunlara karşı duyarlı oldukları için sevdim. Bunu desteklerken Türkiye’de ‘bu adam sağ partileri destekliyor, bu futbolcu sağcılardan yana’ diye reaksiyon koymam. Herkes siyasi olarak düşüncelerini ifade etsin ama bir tarafa ambargo koyup bir tarafa serbestlik olursa sorun burada başlıyor.”

"Bu yasaklamanın bir sürdürülebilirliği yok"

FenerSol'dan Ali Haydar Konuk da maçların taraftarsız oynanması kararına ilişkin şunları söyledi:

“Statlarda taraftarın sesi bugün engellense, yarın engellense bu işin sonu nereye kadar varacak. İşin temel dinamizmini işin içinden çektiğiniz zaman ortada kalan çok abes bir yapı olacak ve bu gerçekçi değil. Türkiye’de seyircisiz futbol Covid-19 sonrasında oynandı ve rağbet o kadar çok yoktu. Bu noktada nasıl bir stratejiyle gelebilirler; buradaki yaptırımları arttırırlar fakat siz bu işin içinden 100 kişi çekip alsanız bile, bizim maçta stadın dört bir yanından ses geliyordu. Nasıl bir engelleme koyacaksın? Ya komple stadı kapatacaksınız, maçlar nasıl devam edecek?

Üç maç daha devam eder, ne kadar devam eder, bu şekilde lig mi oynanır? Her ses çıkan yere bunu yapacaksınız, ne kaldı ortada. Bu işler ters gitmeye başladığında klüp yönetimleri hatta federasyon da zorunlu olarak bir tavır göstermek zorunda kalabilir, buradaki baskıya. Bunu 100 kişiye bir yasaklamayla yapabilir ama bütün stada bunu ne daha yapabilirsiniz? Bu hiç gerçekçi değil. Bu yaptığı şeyler nelere mâl olur, insanlar nasıl reaksiyon göstermeye başlar; bu hesap kitabı yapacak ehliyetteler mi? Bu yasaklamanın bir sürdürülebilirliği yok. Her deplasmanı yasaklasanız ne olur? İş kartopu gibi büyümeye başladı."

-Statlarda "Hükümet istifa" sesleri neden yükseliyor?

-Taraftarlar sesini neden tribünlerden duyuruyor?

-Baskılara karşı neler söylüyorlar?

FenerSol'dan Ali Haydar Konuk ve gazeteci Kenan Başaran, Candan Yıldız'a yorumladı.

D_Side_Content_300x250

İlgili İçerikler

Öne Çıkan Videolar